1 - Ahiret Soruları - AhmetKızılay
2 - Bir Sınav Sorusu Daha - Shelbyl
3 - Yine Bir Sınav Sorusu - AhmetKızılay
Sevgili Komünal İşkembe okuyucuları,
Gün geçmiyor ki devletin herhangi bir resmi kurumu tarafından uygulanan bir sınavdan buram buram ayrımcılık, ırkçılık, irtica kokuları yayılmasın. Bugün de kısaca Açıköğretim Fakültesi (AÖF) Jandarma ve Polis Önlisans Meslek Eğitimi'nin final sorularından ikisine değineceğiz. Ne yazık ki elimizdeki haber kaynağı kısıtlı, orada yalnızca iki soru hakkında bir haber var, bu demek değil ki diğer sorular insan gibi. Önce haberi merak edenler
şuraya bir baksın.
Bakmaya üşenenler için özet olarak belirtelim. Mevzubahis sınavda, "Aşağıdakilerden hangisi kadına özgü bir davranış olarak kabul edilir?" diye bir soru sorulmuş ve aşağıdaki şıklar ekleştirilmiş;
a) Çokbilmişlik
b) Baskıcılık
c) Konuşkanlık
d) Mantıksal düşünme
e) Kendine güvenme
Doğru şık için de ulemaya sormuşar ve c) şıkkını önermişler sanırsam. Zira bilimselliğin parçası olsa bu soruda, bu sınavda, bu derece cinsiyetçi bir soru yer almazdı.
Kişilerarası ilişkilerde "kendini açma" (self-disclosure) olarak anılan kavram üzerine henüz bir ödev hazırladım. Kavram kabaca kişinin kendisiyle ilgili yaşantılarından, özelliklerinden, sıkıntılarından, yani kendinden bahsetmesi, kendini gizlememesi anlamına geliyor. Onlarca makale ve tezin içinde istisnalar hariç oldukça net görülen bir şey var; kadın ve erkek arasında kendini açma davranışı arasından bir fark genel olarak var. Ama çok düşük, ama orta seviyede, böyle bir fark çalışmaların pek çoğunda mevcut. Ancak bunun tek belirleyicisi de biyolojik cinsiyet açısından kadın olmak veya toplumsal cinsiyet açısından kadınsı ya da androjen (hem erkeksi hem kadınsı özellikleri gösteren) olmak değil. Onlarca belirleyicisi var. Kültüre göre değişebiliyor, yaşa göre değişebiliyor, ailenin geçmişine göre değişebiliyor, iletişim ortamına (yüz yüze - bilgisayar ortamı) vs. göre değişebiliyor. Bunun içinden de tutup kadınlar "vır vır vır ötüyor" diye alıntılamak, cinsiyetçiliktir başka da bir şey değil...
Yaptığım ödevin sonuç kısmına niyetime göre birçok şey yazabilirim. Temel iki bakış açısını alırsak bunu şu şekillerde ifade edebiliriz;
- cinsiyetçi bakış: "kadınların genel olarak kendilerini erkeklerden daha fazla açtıkları, bunun da kadınların genel olarak daha fazla konuşma ihtiyacı duymalarından ve daha çok konuşuyor olmalarından kaynaklandığı görüldü."
- bilimsel bakış: "çalışmaların çoğunda, pek çok başka değişkenle birlikte, kendini açma davranışının cinsiyet değişkeniyle de kısmen açıklanabildiği görüldü."
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve devletin diğer eğitim kurumları ne hikmetse hep ilk bakışı tercih ediyor. Her ne kadar Çubukçu ders kitaplarındaki cinsiyetçiliğin en kısa zamanda ortadan kaldırılacağını iddia etse de, bu kafayla biraz zor..
Bu esnada diğer şıklar neden yanlıştır;
a) Çokbilmişlik - En başta kadın dediğin eğitimsizdir, çok bilmez zaten. Dolayısıyla çokbilmişlik kadına atfedilen bir özellik olamaz. O yüzden kelimenin anlamı olumsuz olsa bile kadına atfedilmemelidir.
b) Baskıcılık - Kadın dediğin zayıftır zaten, baskı maskı ne haddine!
d) Mantıksal düşünme - Kadın? Mantık? İkisi aynı cümle içinde kullanılamaz bile. Mantısal düşünür kadın anca, büker büker oturur.
e) Kendine güvenme - Ya bırakallasen! Neyine güvenecek ki kadın? Hem eğitimsiz, hem yoksul, hem mantıksız, hem güçsüz. Bu koşullarda kendine güvenen kadın üstüne bir de akılsız demektir. Şaşkındır.
Sorunun tek sakat yanı, doğru şıkkın c şıkkı olması değil özetle. Yani 'c' şıkkının doğru olduğunu kabul eden herkesin, diğer 4 şıkkın da yanlış olduğunu kabul etmesi anlamına gelir, ki bu 4 şıkkın 2 tanesi oldukça olumlu özelliklerdir.
Nimet Çubukçu'ya mantıksal düşünemediğin ve kendine güveni olmadığını söylesek hakaret olur, suç olur ama sanırsam?
Diğer soruda da şöyle bir şey var;
"Evli erkeğe boynuzlu denmesi durumunda eşine karşı ne tür bir suç işlenmiş olur?"
a) Gıyapta hakaret
b) Sövme
c) Huzurda hakaret
d) Geçitli hakaret
e) Dolayısıyla hakaret
Ulan burada alenen kadına hakaret var burada! Eylemi gerçekleştirdiği iddia edilen kadın mı, evet? Ama tabii ki o kadın, o adamın malı ve namusu olduğu için adama "huzurda hakaret" vardır, kadına da olsa olsa "dolaylı hakaret" olur. Kadın doğrudan hakareti bile hak edemez zira. Bence de bu soru gıyapta hakarettir, ama hukukun işleyişini malum biz Komünal İşkembecilerin kafası almıyor, hele benim hiç almıyor. Dolayısıyla da bunu hiç anlayamıyorum..
İnsan haklarına saygılı bir devletin eğitim sisteminde sınav sorularında aşağıdakilerden hangisi dayatılmamalı, dayatılmamasının ötesinde adı bile geçmemeli:
a) Irkçılık
b) Din ayrımcılığı
c) Cinsiyet ayrımcılığı
d) Akıl-mantık yoksunluğu
e) Hepsi
Cevap için sayfanın arkasını çeviriniz.
3 yorum:
Yazıda bahsettiğin ilk soruyu savunduğum düşünülmesin -zira son derece akla ziyan bir soru- ancak yine de eleştirinin bir kısmına katılmıyorum. Diğer dört şıkkın yanlış olması biraz da sorudaki "özgü" kelimesinden kaynaklanıyor olabilir. Zira bir özelliğin bir şeye veya bir kimseye özgü olması bu özelliğin başka hiçbir türde veya bireyde olmadığını gösterir. Seçeneklerde bahsi geçen özellikler ne kadına ne de erkeğe özgü değil. Bir başka deyişle bunlar belirli bir cinsiyete mahsus özellikler değil. Tam da bu yüzden seçeneklerin yanlış olduğu savunulabilir. Tabi aynı mantıkla, senin de gayet ikna edici bir şekilde tartıştığın gibi c) şıkkı da doğru kabul edilemez. Hiçbir seçeneği doğru olmayan bu sorunun ardındaki zihniyet oldukça korkutucu.
demek istediğini anladım abi ama seçenekler nötr değil ki? "seçeneklerde bahsi geçen özelliklerin ne kadına ne de erkeğe ait olması"yla ilgili kısım için;
bilimsel yaklaşmayı bir kenara bırakıp da cinsiyet kalıpyargıları açısından bakarsak, 'doğru' şıkkın dışındaki iki özellik yaygın olarak (soruyu hazırlayanlar tarafından da olduğu gibi) erkeğe özgü olarak görülen özellikler. biraz daha net olması için şöyle söyleyeyim; "kadın duygusal düşünür, erkek mantıksal..." ve "erkek kendine güvenir, kadın kendine güvensizdir" şeklinde çok temel kalıpyargılar var. hatta bence olumsuz olan ama erkeğe atfedildiğinde 'olumlu' görülebilen baskıcılığı da baskınlık olarak alırsak, buraya dahil edilebilir çünkü "erkek dediğin..."le veya "erkek adam"la başlayan pek çok cümlenin altında bu yatar (bkz. çocuklar duymasın -'dominant' kadın / 'light' erkek).
...diye düşünmekteyim
Sorunun zaten bu bahsettiğin temel kalıpyargılarla hareket edilerek hazırlandığına neredeyse şüphe yok. Ben senin de işaret ettiğin gibi soruya bilimsel açıdan baktım yorumumda. Soruyu hazırlayanların bakış açısına göre c) dışındaki şıkların (özellikle d) ve e) şıklarının) yanlış olmasının sebebi büyük ihtimalle benim öne sürdüğüm açıklamadan ziyade senin yazında öne sürdüğün açıklamadır. Ama eğer c) seçeneği gerçekten kadına özgü bir özellik olsaydı diğer seçeneklerin yanlışlığını ve dolayısıyla sorunun doğruluğunu benim açıklamam ile savunabilirlerdi. Bu saçma sorunun öğrencilerin düşünüşü üzerindeki etkilerine gelince sorunun soruluş şekli yüzünden yanlış kabul edilen şıklarda geçen olumlu özellikler öğrencinin zihninde çoğunlukla kadının değil erkeğin hanesine yazılıyor olabilir. Soruyu "Şunlardan hangisi erkeğe özgü özelliklerdendir?" şeklinde değiştirsek ve şıkları aynen alsak; sonra da baskıcılık şıkkını doğru cevap olarak kabul etsek bu yeni soru öncekine göre daha az yanlış olmaz. Fakat Allah göstermesin bu sefer de gençlerimiz erkeğin mantıksal düşünmediğini zannedebilirlerdi. O yüzden bu soru yakışık almaz.
Yorum Gönder