2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

29 Mart 2014 Cumartesi

Yerel seçim tahmin oyunu: Ön analiz

Öncelikle birkaç lojistik detay: Tahmin oyununa şu ana kadar katılan 367 kişiye teşekkürler. Tahmin oyunu formunu oy kullanma süresi resmen bitene kadar (Pazar günü saat 17:00) doldurmaya devam edebilirsiniz, fakat o saatten sonra malûm sebeplerden ötürü tahmin etme imkânınız olmayacak. Seçim sonuçları geldikçe, Twitter'da @semioticus ve @eylulhr hesaplarından tahmin yarışmasına dair güncellemelere ulaşabilirsiniz. Seçim sonuçları, herkesin her kategoride aldığı puanları içerecek, fakat ayrıntılı olarak hangi tahminleri yaptığınızı merak ediyorsanız onu gene bu hesaplara sorup öğrenebilirsiniz.

***
I. Giriş

Şimdi ön analize gelelim: 2012 yılında David Rothschild ve Justin Wolfers, seçim anketlerinde "sizce seçimleri kim kazanacak?" sorusunun "bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusundan daha belirleyici olduğuna dair bir makale yayınladılar. Neden böyle olabileceğinin açıklaması çok da şaşırtıcı değil: İnsanlar kim kazanır sorusuna cevap verirken konuya dair bütün bildiklerini sentezlediklerinden örneklemin kapasitesi artıyor, ve de seçtiğiniz örneklem seçmen kitlesini tam temsil etmediği için oluşacak hata payı da böylece minimize oluyor. Her ne kadar bu tahmin oyununda çok büyük bir örnekleme ulaşamasak da, diğer anketlerle göre tahmin gücünün ne kadar olacağını görmek de istedim. Bu doğrultuda bu ön analizde, partilerin oy oranlarının ortalamasını ve dağılımını, bu ortalamaların güven endeksine göre verdiği sonuçları ve de büyükşehirler için yapılan tahminleri inceleyeceğiz.

II. Partilere göre oy oranları

Bu data incelendirken şu makalede açıklanmış h15_mean formülü uygulanarak ortalamalar alındı, böylece sapan değerlerin etkisi azalmış oldu. Sonuçlar şöyle (ortalama ± standart sapma):

AK Parti: %38.7 ± %4.9
CHP: %30.1 ± %2.8
MHP: %17.5 ± %3.4
HDP/BDP: %7.6 ± %1.5

Bu sonuçların grafik gösterimi aşağıdaki gibi:

Yapılan tahminlerin sıklık dağılımları (yatay eksen tahmin edilen oy oranı, dikey eksen o tahminde bulunan katılımcı yüzdesi) da aşağıdaki gibi oldu (resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz):


III. Güven endeksi

Burada iki tür analize başvuruldu. İlk analiz, insanların kendine güvenlerine göre tahminlerinin ağırlıklı ortalamalarının alınması şeklindeydi. Bunun verdiği sonuçlar, istatistikî anlamda önemli bir fark yaratmadı:

AK Parti: %38.5
CHP: %30.3
MHP: %17.7
HDP/BDP: %7.9

Gene de burada şöyle bir trend gözlemlemek mümkün: Tahminlerine daha çok güvenen insanlar, AK Parti'ye daha az ve diğer partilere daha çok oy verme eğilimindeler.

İkinci analiz, uç güven aralıklarını değerlendirmek suretiyle yapıldı. Gene sonuçlarda çok fazla fark olmamakla birlikte, göze çarpan istatistikler şunlar oldu:

*Tahminlerine 9-10 aralığında güvenen 50 kişiye göre MHP'nin alacağı oy oranı ortalaması %16.9, HDP/BDP'nin ise %7.1. Tahminlere güven arttıkça, insanların AK Parti ve CHP haricindeki partilerin alacağı oyu genel ortalamaya göre daha az görme eğilimi doğuyor. Bu, içinde bulunduğumuz kutuplaşma ortamına dair ilginç bir veri olabilir.

*Yukarıda denileni kontrast eden data da tahminlerine 0-3 aralığında güvenen 32 kişiden geliyor. Bu grup, kendisine en çok güvenen gruba göre AK Parti ve CHP'nin oyunu %0.2 daha az tahmin ederken, MHP'nin oyuna %0.7, HDP/BDP'nin oyuna %0.6 ekleme yapıyor.

*CHP'nin oyunu en düşük tahmin eden grup 4-7 güven aralığında: %30.0. Diğer partilere dair tahminlerde orta güven aralığı ortalamaya yakın sonuçlar verirken, CHP'nin oy oranı hem düşük, hem yüksek güven aralıklarında daha çok tahmin ediliyor.

IV. Büyükşehir belediye başkanlıkları

Üç büyükşehrin sonuçları, en son anketlerle paralellik gösteriyor. Burada öne çıkan tek sonuç, Ankara konusunda CHP'nin kazanacağını düşünenlerin, AK Parti'nin kazanacağını düşünenlerin iki katı kadar olması.

Geri kalan büyükşehir belediye başkanlıklarının tahminleri arasında en şaşırtıcı olan şey, 10 ilin 7'sine ilişkin yapılan tahminlerde çekişmeye dair bir gösterge olmaması: Adana'yı MHP, Antalya, Mersin ve Hatay'ı CHP, Diyarbakır ve Van'ı BDP, Trabzon'u ise AK Parti kazanıyor tahmin yapanların %50'den fazlasının kanaatine göre. Bu durumun ilk akla gelen sebebi bilgi eksikliği/tembellik, yani insanlar tercihlerini bir önceki seçimlerin sonuçlarına bakarak ve başka araştırma yapmadan yaptıkları için, ağırlıkla bir önceki seçimin kazananlarının gene kazanacağı varsayılıyor. Öte yandan, bu illerde gerçekten seçimler düşünüldüğü kadar çekişmeli geçmezse (Diyarbakır hariç, o soru biraz sınavda ismini doğru yazma kriterine yakınsadı sonuçların gösterdiğine göre) seçmenlerin de sahip olduğu bilgi ve oy tercihlerine dair ilginç sonuçlar gösterebilir.

Geri kalan üç çekişmeli ilde ise sonuçlar şöyle, özellikle Şanlıurfa'da inanılmaz bir çekişme beklentisi var:

V. Kısıtlamalar ve sonuç

En başta da belirtildiği gibi, tahmin oyununa katılım beklenenden düşük oldu ve de erişilen demografik muhtemelen kısıtlı kaldı. Aslında tahminleri belirtici bir faktör olarak almak tam da bu sebepten Rothschild & Wolfers'a göre daha isabetli bir gösterge, fakat yarınki seçimin sonuçları ile tahminler arasında görülecek olası bir uçurum Türkiye'de yaşanan "alternatif gerçeklik" durumunun ciddiyetine dair de bir işaret olacaktır.

Tahmin oyununa katılanların motivasyonu genel beklentiye aykırı tahmin yapıp kazanmak olmuş olabilir. Bu kısıtlama robust mean kullanılarak aşılmaya çalışılsa da, çoğunluk böyle bir yaklaşım içerisine girdiyse sonuçlar da o yönde etkilenmiş demektir.

Tahmin oyununa katılanları sosyal medya kullanıcı isimlerini kullanarak doğrulasak da, bu yeterli bir yaklaşım değildi. Gene güven endeksi sorularının ne kadar ciddiyetle yanıtlandığı da meçhul. Sonuçta bir yarışma kazanma hissi, katılımcılar için olumlu bir motivasyon olmalı, fakat muhakkak bazı insanlar için trolllemek daha iyi bir motivasyon kaynağı.

Bu ve daha akla gelmeyen kısıtlayıcı faktörlere karşın, elde edilen sonuçlar öyle ya da böyle bir gösterge olacak. Bakalım yarın ipi kim göğüsleyecek?

Hayırlı yerel seçimler.

20 Mart 2014 Perşembe

Yerel seçim tahmin oyunu

Kişi başına düşen barut fıçısı sayısının tavan yaptığı şu günlerde seçim sözcüğünü gerginlikten bağımsız dile getirmek, hafife almak mümkün değil, fakat spor turnuvalarından Oscarlara her şeyin bir tahmin oyununun olduğu modern zamanlarda yerel seçimlere böyle bir dokunuş olmaması da eksiklik olur. Hem günde iki anketin yayınlanmaya başladığı bir süreçte, en muteber analizin "ben demiştim" formatında geldiği bir memlekette tahmin yarışması yapmayacağız da ne yapacağız?

Lütfen soruları cevaplamadan önce aşağıdaki açıklamaları, puanlama kurallarını vs. okuyun ki sonra "aaa ben bilmiyordum :(" falan olmasın ^.^



Genel açıklama:

* Oyun dört sorudan oluşuyor. İlk soru partilerin Türkiye genelinde alacakları oy oranı, ikinci soru üç büyükşehrin belediye başkanlıkları, üçüncü soru geçmiş seçim sonuçları ve şu anki adaylar ışığında bakıldığında çekişmeli geçecek 10 nispeten büyük ve önemli şehrin belediye başkanlıkları ve son soru da dört büyük partinin Türkiye çapında toplam kaç ilin belediye başkanlığını kazanacağı hakkında.

* İlk iki sorunun tamamen cevaplanması zorunlu. Son iki soru ise tercihe bağlı, zira kimseyi Balıkesir'deki seçimlerle ilgili benim kadar heyecan duymaya zorlamak istemedim. Eğer son iki soruyu cevaplamazsanız, sadece ilk kategoriyi kazanma şansınız olacak.

* Oyuna Twitter kullanıcı adınız ile katılıyorsanız isminizin başına @ koymalısınız. Eğer seçim gecesi öncesi yapılacak analizde/sonrasında sonuçlar irdelenirken kullanıcı isminiz bulunamazsa tahminleriniz mükerrer/geçersiz sayılacak.

* Seçim öncesi yapılacak analizle kast ettiğim de şu: Oyuncuların tahminlerini toplamayı bıraktıktan sonra, insanların seçimlerden beklentilerinin ne olduğunu göstermek adına ortalamaları vs. gene bu bloga yazacağım. Ümidim "strawpoll"lardan daha isabetli sonuçlar ortaya koyması ama bakalım, kısmet.

* Oyunun sonunda hem en iyi genel oy oranı tahmini, hem de tüm kategorilerde en çok puanı almış olan seçilecek. Münferit tahminlerin enteresanlığına göre ayrıca ödüller de dağıtabilirim. Büyük ödül bragging rights sadece maalesef, ama yarışmaya çok takipçili katılanlar olursa rica ederiz #ff verirler ^.^

Kurallar ve puanlama:

Birinci soru (oy oranı tahminleri): Tahmininizi tek haneli ondalık sayı olarak girmelisiniz (mesela 30.6) Eğer oy oranını ±%0.4 hata payına kadar bilirseniz 10 puan kazanırsınız. ±%0.5-±%0.9 aralığı 8 puan±%1.0-±%1.4 aralığı 6 puan alır. Bundan sonra her %0.5'lik aralıkta alınacak puan birer birer azalır. ±%4 üzeri tahminler puan alamaz.

Örnek: X partisi %23.6 oy aldıysa, sizin de tahmininiz %21.2 ise, 4 puan alırsınız. %21.1 diyen ise 3 puan alır. %24 10 puan, %24.1 8 puan getirir.

İkinci soru (üç büyükşehir): Her doğru tahmin 4 puan değerindedir.

Üçüncü soru (10 çekişmeli büyükşehir): Her doğru tahmin 2 puan değerindedir.

Dördüncü soru (toplam il sayısı): Puanlaması en karışık olan bu olacak. Dört temel verimiz/varsayımımız var: 1. Dört büyük partinin katıldığı belediye başkanlıkları neredeyse zero-sum oyuna dönüştü. Yani toplamanız varsa, bir partinin kazandığı belediye başkanlığı sayısında yaptığınız yanlış tahmin başka bir partiye de yansıyor. 2. Dört partinin de kazanacağı belediye başkanlığı sayısını tam bilmek, bir partinin oy oranını tam bilmek kadar zor. 3. Partilerin kazanacakları başkanlık aralıkları farklı ve bağıntılı olduğu için, her bir tahmini ayrı ayrı puanlamak sıkıntılı. 4. Diğer sorular bu sorunun biraz içinde olduğu için puanlama "oyunun kaderini değiştirecek" düzeyde olmamalı, fakat oyuncunun alacağı puan sarf edeceği efora da değmeli. Bunlar ışığında:

Oyuncular 10 puan cepte olarak bu soruya başlarlar. Dört parti için teker teker tahminlerinin ne kadar saptığı "hata puanı" olarak toplanır, sounda 0.5 ile çarpılır ve 10'dan çıkarılır.

Örnek: Geçen seçimlerde AK Parti 45, CHP 13, MHP 10, DTP 8 belediyeyi kazanmıştı. Tahminlerini 48, 12, 11, 9 olarak yapmış bir oyuncu 10 - (6*0.5) = 7 puan alacaktı.

Tiebreaker: Puan eşitliğinin olduğu durumlarda bakılacak kategorilerin önem sırası, soruların sırasıyla aynıdır.

Sonsöz:

* Formun sonuna "tahminlerinize ne kadar güveniyorsunuz?" sorusunu da koydum. Bunu dürüstlükle cevaplarsanız sevinirim. Amacım Dunning-Kruger deneyini tekrarlamak değil, fakat siyasete hakimiyet zannı ile hakimiyet arasında nasıl bir ilişki var merak ediyorum.

* Eğer formda bir hata, puanlama sisteminde bir sıkıntı vs. görürseniz çok geç olmadan bir ses edin de gerekli düzenlemeleri yapabileyim.

* Bu formu elden ele dolaştırmaktan imtina etmeyin, yani sadece sosyal medyada olanlar değil, başka insanlar da katılabilirler/katılsınlar (gerçi bragging rights ve #ff ödülleri pek bir manasız kalıyor böyle bir durumda ama yaratıcı bir çözüm önerisi olan varsa süper olur)

18 Mart 2014 Salı

Seçimlerde Hile

30 Mart Seçimleri'nde hile olacak mı? Son birkaç haftadır alttan alta gündemi işgal eden bir soru bu. En son dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu bu tartışmayı tekrar alevlendirecek bir soru sordu: "YSK'nın oy kullanacak seçmen sayısını 52 milyon 695 bin 831 kişi olarak açıkladığı dikkate alındığında 141 milyon 654 bin 161 adet oy pusulası bastırılmasının sebebi nedir?" Bir diğer iddia ise AKP'nin seçmenlere AKP'ye evet oyu verilmiş oy pusulaları dağıttığı ve bu zarfı sandığa atıp seçim görevlilerinin verdiği boş zarfı getirenlere 150-200 TL arasında para vereceği. Yine geçmiş yıllardan kalma yeniden hortlamış bir diğer şaibeli seçim iddiası ise ölmüş vatandaşlara oy kullandırtılacağı iddiası. Bu üç iddiayı da mantık çerçevesinde değerlendirelim:

1) 52 milyon seçmene 141 milyon oy pusulası ne oluyor?

30 Mart 2014 Yerel Seçimleri'nde 32 şehirdeki (toplam 41 milyon seçmen için) üç ayrı renkte 141 milyondan fazla oy pusulası basılacak. Önümüzdeki seçimler yerel seçimler olduğu için sadece bir oy pusulası kullanıp bir parti veya vekil seçmiyoruz. Belediye başkanını, meclis üyesini ve muhtarımızı seçiyoruz. Bu yüzden birden fazla oy pusulası basılıyor ve kullanılacak. Ayrıca baskı hatalarına karşı ihtiyaten de kanunlar gereği %15 fazladan oy pusulası basılır. Bu yüzden 32 şehir için 141 milyon oy pusulası basılması normal ve nizamidir. Dahası kalan 49 şehirdeki yaklaşık 11.5 milyon seçmen için de yine yaklaşık 40 milyon oy pusulası basılacak. Kaynak da verelim.

2) AKP, evet oyu verilmiş oy pusulaları dağıttı ve bu zarfı sandığa atıp seçim görevlilerinin verdiği boş zarfı getirenlere 150-200 TL arasında para verecek.

Diyelim ki AKP kendisine evet oyu verilmiş pusulaları seçmene dağıtıyor, neden bu seçmenlerden hiçbiri bunu bir gazeteye, emniyete veya savcılığa bildirmiyor? AKP'nin kendisini ispiyonlamayacak, çok güvendiği seçmenlere bu oy pusulalarını verdiğini iddia edenler var. Neden o kadar güvendiği insanlara versin ki bu oy pusulalarını? Onlar zaten AKP'ye oy vermez mi? Zaten AKP'ye oy verecek bir seçmene neden hile yaptırsın? Çok fakirleri kullanıyorlar, onlara 150 TL verip oylarını satın alıyorlar, diyenler de var. 150 TL'ye oyunu satacak adam, bu hileli pusulayı bir gazeteye verse çok daha fazlasını kazanabilir. Neden hiçbiri bunu yapmıyor? Dahası, her sandık başında görevlilerin ve müşahitlerin gözü önünde oy pusulalarının hepsinin arkası mühürlenir. Her sandıktaki görevliler kendi tercihlerine göre, pusulanın ortasını, sağını, solunu, sol üstünü vs. o sandığın mühürüyle damgalar. Sandıktan çıkan her oy da bu görevliler ve müşahitlerce kontrol edilir. Mühür olmayan veya yanlış yerde mühür olan bir pusula geçersiz oy sayılır. Bu şekilde geçersiz oy sayılacak bir oy kullanması için AKP neden herhangi bir insana para verip hile yaptırmaya kalksın?

3)Ölü vatandaşlara oy kullandırılacak.

Eskilerden kalma çok sevdiğimiz bir şehir efsanesi bu. Daha önce oy kullanmış olanlar bilir: Elinizde seçmen kağıdı ve kimliğinizle gidersiniz sandığa. Sandık görevlileri kimliğinizi elinizden alır ve kontrol eder. Oyunuzu kullandıktan sonra da kimliğinizi iade ederler. Sahte kimlikle başkasının yerine oy verilemez mi? AKP'nin veya başka herhangi partinin bunu yapması çok zor, çünkü ölü vatandaşların yaşlarına yakın seçmenleri bulması, onlar için sahte kimlikler düzenlemesi ve kendisi için oy vermeye ikna etmesi gerekir. Ayrıca bunu seçimleri etkileyebilecek bir düzeyde yapması gerekir (onbinler hatta büyükşehirler için yüzbinler). Bu da makul değil. Seçimleri etkileyecek ölçüde böyle bir operasyon yapmasının açığa çıkmaması ihtimali çok düşük. Yine de bu hilenin yapıldığının somut bir kanıtı olduğunu iddia edenlere bir kulak verelim: https://eksisozluk.com/entry/41233245 Ekşi sözlükteki bu fotoğraflı kanıtı incelediğimizde 1930 doğumlu ve 1999'da vefat ettiği söylenen bir kadına ait seçmen kağıdını görüyoruz. Seçmen kağıdı üzerindeki kimlik numarası ile adresi, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün sitesinden doğrulayabilirsiniz. Söz konusu insan ölmüşse Nüfus Müdürlüğü'ndeki kaydına öldüğü işlenir. Uydurma bir kimlik numarası uydurma bir adrese gönderilmişse sistemde adres doğrulanmaz. Kişi yaşıyorsa ve belirtilen adreste ikamet ediyorsa, adres doğrulanır. Ben denedim adres doğrulandı. Buyrun siz de deneyin.