2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

19 Mart 2009 Perşembe

tercih meselesi

prikôşın: işbu metin, seçimle ilgili bir yazı olabilir ama süper siyasal analizler beklemeyin, olay tamamen bendeniz sokaktaki adamın gözünden bir ankara irdelemesi, seçim yordamasıdır. zira 'siyaset bilimi'yle organik bağımı koparalı yıllar oldu. beklentilerinizi düşürdüyseniz, hazırsanız buyrun bu taraftan; pek telaşlı bi' haller, haddinden fazla gürültü ve görüntü kirliliği var her yanda şu sıralar malum.. ankara'da yaşayan garibanlar olarak da bu saçmalıktan oldukça büyük bi' pay da ne mutlu ki bize düşüyo'! 15 yıldır saltanat süren, 7 ceddini zengin edip, hala o 'dünyaca ünlü sırıtışı'nı bizlerden esirgemeyen biri var. olmaz olsun! bugün seçimle ilgili en yakın teması sağladım seçim öncesi. maalesef bu bahsettiğim adam yaşadığım yere gelip, yalandan bi' "aile yaşam merkezi" açlışı yapıyo'du, aynen daha önceki seçimlerde 32 kısım tekmili birden g.tüm gibi altlı üstlü kavşaklı köprülü geçitleri açtığı gibi. açılan eden yoktu oysa ki o zaman, şimdi de olduğunu sanmıyorum, laf olsun diye işte.. belki bi'kaç safı kendi safına çeker diye.. ki işin kötüsü de başarılı oluyo', onca saf toplanıp alkış tutuyo'.. gerçi ben de burdan atıp tutmaktayım şimdi, or'da değildim açılış esnasında, yoksa or'da olup en kibarından bi' yuh çekmek, belki bi' uzaktan da olsa onaylamama emaresi göstermek isterdim, kısmet olmadı.. zaten dolmuşum (hepsinin) yaptıklarına, bugün otobüs durağında beklerken 'büyük düşün' otobüsüyle etimesgut belediye başkanı ve de adayı serhat kemal yılmaz ve zafer çağlayan beyler, seçim otobüsüyle 'halkı' selamlayarak önümden geçtiler. durakta 3-4 kişi kadarız, zaten gideceğim yere geç kalmışım, bi' de dar yolda onların arkasına takılmış olan belediye otobüsünün tıngır mıngır gelişini gördükçe delleniyorum.. neyse, geldiler, yaklaştılar, kafamı yedikleri haltlara hiçbi' şekilde onay vermediğimi ifade etmek istercesine sağa sola sallamaya başladım. ısrarla sırıtıp ısrarla el salladılar, ısrarla salladım. zaten kimse yok etrafta, serhat kemal yılmaz'la göz göze geldik, dönüp sol taraftaki boş parkı selamlamaya başladı. zafer çağlayan daha pişkin çıktı, "sen de gel hadi, sen de gel allasen" hareketi yaptı eliyle. kafamı sallamaya devam ederken gülümsedim, geçtiler gittiler.. aslında bir çift pek şahane arkadaşımın mustafa sarıgül'e yaptığı gibi çığırıp, hayran olunduklarını zannettirip, dikkatlerini çekip ondan sonra "gerekeni" yapmalıydım ama, o kadar pratik zekalı değilim.. ya da kolumu gösterip "geç kalıyoruz, hadi yörüyün gidin hele" desem de olurmuş. içimden daha kaba şeyler geçti, bununla yetindim ama n'apayım.. serhat bey etrafa üçbuçuklar saçıyo' sanırsam, zira ne yazık ki mhp bu seçimde gümbür gümbür geliyo' mansur yavaş'la büyükşehir belediyesine. oturduğum muhit de akp-mhp arasında kalmış ve fakat özü mhp olan bi' yer olduğu için, paşamın son günleri sanırsam, ondan öyle göz kaçırmalar, falan.. her ne kadar benim de aklımdan geçmiş olsa, gayet isabetli/mantıklı ve tutarlı şeyler söylese de, mansur yavaş'a vermem, veremem oyumu. ha, karayalçın'a ve de dolaylı olarak baykal'a onay vermek çok mu iyi olacak, yüreciğim çok mu rahat edecek, hayır! ama yine de işte ehven-i şer.. (gerçi atatürk'ün vakti zamanında bir manda ve bir himaye arasındaki tercihi sorulduğunda "ehven-i şer, şerlerin en kötüsüdür." demiş olmasını göz önünde bulundurarak ve çok da hak vererek aslında iki mandanın arasında kaldığımız şu günlerde meseleyi kökten çözmek lazım ama, o da g.t ister malum..) diğer adamın adını bile anmak istemiyorum, şur'da yazıyoruz ne güzel, şu güzel ortamı bozmasın hiç.. zaten her yeri bozdu, bi' burası kaldı, burası da kalsın artık.. çevremde o kadar çok insan var ki "abi mansur yavaş ya, thüper ya!" diye gezen, şaşarsınız.. evet, ben de kendimi aslında bi' yandan garip hissediyorum; zira belediye seçimi yani bu, yerel yönetim, adamın beypazarı'nı getirdiği nokta ortada, ama yine de faşist bi' partiye onay veresim hiç yok. gerçi chp gibi bir alternatif aşırı sağ partiye vermiş oluyorum böyle de ama, işte dedim ya, ehven-i şer.. bi' karış solunda kalıyo' mhp'nin, idare edeceğiz artık.. ama pek çok insan "partiye değil, adama veriyorum" ben diyo' oyunu ve mansur yavaş'a çoktan bağlanmış durumda. buna muntazaman alışveriş yaptığım "ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nin eski komünistlerinden" bakkal abi de dahil, hayatta aklıma gelmeyecek arkadaşlarım da.. çemkiremiyorum da, hak veriyorum zira.. bir kısım da "karayalçın'ın hiç şansı yok, bari sağın bölünmesinde adam gibi hizmet verebilecek birine destek olalım" diye düşünen insan var. demişken bağlayayım konuyu; bana öyle görünüyo' ki, mansur yavaş bu seçimi alacak. yani evet, ben vermeyeceğim oyumu kendisine, dahil olduğum familyadan da pek insanın vereceğini sanmıyorum, ama maalesef bizim familya biraz küçük kalıyo' ankara'da.. dediğim gibi, mhp tabanı var gayet, etimesgut olsun, bala olsun, binlerce insanın çalıştığı ve etki ettiği askeri kişi/kurum/kuruluşlar olsun (olsun derken, olmaz olsun yani işte), gayet ciddi bi' destek var.. ki %25'lik bi' payı varsa karayalçın'ın normalde, ondan geriye taş çatlasa %20 kalır gibi geliyo' bana (hadi normalde %30-35 çıkarabilecek olsun, bu sefer yine normalinden -her neyse o normali 5-10 puan düşük kalacak), çünkü dediğim üzere, yavaş'ın sağdan aldığı oylar zaten gani, soldan da epey toplayacağa benzemekte.. öte yandan daha önceki seçimlerde bir eliyle refah partisi'nin hareketini yaparken diğeriyle bozkurt işareti eyleyip oy toplayan ve bu seçim için son bi'kaç ayda içine düştüğü panikle yaptığı hamlelerle bu sefer de ülkücü kesimin nefretini epey bi' toplayan 3. adayın 15 sene içinde avuçla yediği nane zaten ortada, bire bir geçimini sağladığı insanlardan ve partinin sıkı bağlanmış tabanından başka kimden ner'den oy alacak, bilemiyorum. gerçi o allah'tan güçlü buralarda, hiçbir şey yoktan var olmaz, varken yok edilemezken o gerekirse oyları yoktan var da eder, var olanları yok da eder.. sonra alırız haberlerini üstüne içilen damacana damacana suyun ardından.. bur'da damacana damacana su derken de gayet gerçek anlamda kullanıyorum, zira bizi damacanalara mahkum eden, hepimizin hayatının orta yerine 19 litrelik damacanalar oturtan adam bu adam.. oturtma sırasının 4 milyon insanda olduğunu düşünmekteyim ve bölünmeye karşın, karayalçın da olsa, yavaş da olsa, bu adamın karşıtlarının kazanacağına can-ı gönülden inanmaktayım.. öyle ummam tamamen ayrı, gerçekten inanıyorum.. sokaktaki adam ankara'dan bildirdi.. ---- p.s. özellikle küsuratlı sayı vermedim ki salladığım anlaşılsın. p.p.s. "ehven-i şer" için tdk "ehvenişer" demiş, ama böyle kullanmayı tercih ediyorum. çok da matah bi' nedeni yok sanırım, tdk'nın "oysaki" şeklinde kullanılmasını salık verdiği sözü de "oysa ki" şeklinde kullanmayı tercih etmem gibi. bu ikisi için mutlak doğrular olmadığından tercih ettiğimi kullanıyorum sadece, yoksa "ben öyle seviyorum, bundan böyle 'ya da' yerine 'yada' kullanacağım, yaşasın yadalar!" diyecek halim yok.. türkçe'de "yan yana iki nokta" diye bi' noktalama işareti de yok zaten aslında, o tamamen ayrı bi' mesele.. ehvenişer -rri isim, eskimiş (ehve'nişer) Arapça ehven + şerr

Kötü olanların içinde iyisi.

oysaki bağlaç (oysa'ki)

Oysa: "Oysaki daha önce onunla tanışmayı çok istemiştim."- N. Cumalı.

4 yorum:

voodoo girl dedi ki...

mansur yavaş'a neden oy veremeyeceğinle ilgili düşüncelerine birebir katılıyorum, 'bu yerel seçim abi parti bazlı düşünmeyelim'ci olamıyorum bir türlü.

Feryaz dedi ki...

Ankara'dan uzaklasmis bir sanal Ankarali olarak Melih Gokcek'in yerle bir olmasini cok istiyorum. Ama Mansur Yavas'in bu kadar ciddi bir cikis yapacagini hic dusunmemistim. Murat Karayalcin'i cok sevdigimden olsa gerek, Melih alamazsa o alir diye dusunuyordum. Dun aksam Rusen Cakir'in NTV'de Karayalcin'in sansinin pek olmadigini soylemesiyle icim burkuldu. Anlayamiyorum, Karayalcin'in zaten %20'lik bir kisisel oyu var. CHP denen nerde durdugu belirsiz partinin de en az %20'lik bir tabani var Ankara'da. Hadi bu iki grubun bir kesisim kumesi de var desek Karayalcin'in en az %35 almasi gerekmez mi? Ayrica Turkiye'de sosyal demokratik bir hareketin tekrar olusmasini saglayabilme potansiyeli olan nadir insanlardan birinin Ankara belediye secimlerinde boyle harcanip gitmesi ne acidir...

natura horror vacui dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
natura horror vacui dedi ki...

Feryazım, elbette ki gökçek insanıyla ilgili duygularımız aynı yönde ve hatta Karayalçın'la ilgili olarak da... Ancak şöyle bir durum var; Karayalçın bir önceki seçimde DTP'yle seçim ittifakı yaptı. Bu senin benim için olumlu bir hareket olabilir ama sokaktaki adam (blogdaki değil) için bu "Karayalçın PKK ile beraber hareket etti" demek. Karayalçın'ın sözünü ettiğin %20 kemik oyu bu yüzden erimiş olabilir. Yine de elbette Karayalçın'ın zamanında Ankara'da ne kadar iyi bir belediye başkanı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla tamamen kaybettiğinden söz etmek imkansız. CHP'nin de oylarıyla iddialı konuma gelebilir. Ancak dediğim gibi, ortalama self-proclaimed-kemalist için Karayalçın'ın bir önceki seçim ittifakı belirleyici olacak. Mansur'un yaptığı çıkış da gökçek insanına yarayacak hatta bence. Bu sayede gökçek karşıtı oylar bölünecek. Bir de tabi ki özellikle Altındağ ve Mamak'a sürekli yapılan gökçek yardımlarından mahrum kalmak istemeyecek olan nüfusu (ki en az 400 bin seçmenden söz ediyoruz) ve Sincan City'yi katarsak, ankaraspor onursal başkanının susuz götüreceğini düşünüyorum. ziyadesiyle yanılmayı umut ediyorum...