2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

26 Mart 2009 Perşembe

Seni Fethullah Hoca mi gonderdi?

Bir suredir Turkiye’de, ilce ilce dolasarak AKP’nin ve yaristigi partilerin secmenlerle iliski kurma bicimlerini inceliyorum. Bingol, Mus ve Malazgirt’ten sonra uc Ege ilcesindeki arastirmami da bugun bitirdim. Dogudakinden farkli olarak Ege’de cok garip tepkilerle karslasiyorum bazen. Bir cok kez sadece doktora tezi icin arastirma yapan bir ogrenci oldugumu, ajan olmadigimi aciklamak zorunda kaldim! Ajan deyince akliniza Bond’lar, Bourne’lar gelmesin. Paranoyak memleketimde siyasetle ilgili sorular soruyorsaniz, ve son zamanlarda Amerika’ya gitmisseniz bir numarali ajan adayisiniz! Emperyalizm ve Paranoya

Siyaset bilimciler uzunca bir suredir Refah – Fazilet ve son olarak da AKP’nin Turkiye’deki yukselisini aciklamaya calisiyorlar. One cikan bir cok arguman, uluslararasi bazi faktorleri goz onunde bulundursa da, daha cok ulusal sebepler uzerinde duruyor. Ben cok daha yerel duzeyde dusunuyorum ornegin – parti teskilatlari ve yerel toplumlar bazinda aciklamalar uretiyorum. Odadaki “emperyalizm” filini gormezden geliyoruz. Amerikan dis politikasini ve emperyalizmi goz onunde bulundurmayan aciklamalar ne kadar saglikli olabilir gercekten suphelerim var, ve bu konu daha cok tartisilmali. Ama simdi deginmek istediklerim agizlarindan emperyalizm sakizini dusurmeyen, onu da dogru durust tanimlayamayip komplo teorilerine indirgeyenler. Gevsek bir tanimla “ulusalci” olarak adlandirabilecegimiz milliyetci-laik, bazen de Ataturkcu kanatta inanilmaz bir emperyalizm paranoyasi olusmus ki, sanirsiniz Washington’dan izin almasa tuvalete bile gidemiyor bizim Tayyip Erdogan.

Tipik senaryo soyle gelisir: (Su an daha iyi bir terim bulamadigimdan) ulusalci diye niteleyebilecegimiz insanlarin bulundugu bir parti ya da dernege gidersiniz. Onlarla bir soylesi yapmak istediginizi soyler, karsilarina oturursunuz. Siz soru sordukca onlar iskillenir, acaba neden bize bu sorulari soruyor diye dusunur bu insanlar. Tabi burasi cok dogal. Ama siz ne kadar aciklarsaniz aciklayin arastirma konunuzu, siyasi bir beklentiniz olmadan arastirma yaptiginiza bir turlu ikna edemezsiniz bu kisileri. Hele bir de Amerika’dan geldiyseniz bittiniz. Birkac test sorusunu atlatsaniz da artik siz bir Fethullah ajanisinizdir. Yalnizca bir ABD kuklasi olmaktan ibaret AKP’nin onunu acmak amaciyla gorevlendirilmis, ulusalci kanadi cozmeye niyetli bir mandacisiniz. Cunku ABD hep boyle yapiyordur: gelecek vaad eden gencleri bunyesine alip, onlari Amerikanci bir bilincle yetistirip, kendi cikarlari icin Turkiyeye saliyordur. Zaten bu kisilerin gozunda ABD de yekpare bir butundur – icinde bagimsiz universiteler, bilim kuruluslari ya da muhalif gruplar barindirmaz! Bilimsel bir calisma yapiyor gibi gorunmeniz ancak bir aldatmaca olabilir. Bu kurtlar sofrasinda herkes cikar pesindeyken, gercekten tarafsiz bir arastirmayi kim yapar ki di mi?

Ataturkcu ve milliyetci kanattaki bazi kisilerde bolca bulunan bu korku nereden kaynaklaniyor acaba? Bence altta yatan ana sebep, bu grubun iktidari AKP gibi bir partiye, hem de ozgur secimlerde kaptirdigini kabullenmeye hala niyetli olmamasi. Bu gercek oyle bir kognitif disonans yaratiyor olmali ki, bunun altinda yatan nedenleri anlamaya calismak yerine sucu yine ic ve dis mihraklara atmak yureklere su serpiyor.

Peki sorun ne?

Bu dunya tezahurune gore Amerika’nin elleri her yere uzanmakla kalmiyor, Turkiye’de politikanin her alanini bire bir kontrol ediyor. Tayyip Erdogan Washington’dan emir almakla kalmiyor, “buyuk ortadogu projesi” kapsaminda Turkiye’nin cikarlarini hice sayip Amerikan mandaciligi yapiyor. Tabi bu teoride baba ABD, ogul Erdogan ise, kutsal ruh da Fethullah Gulen. Ilimli Islam denilen planin dislilerini o yagliyor. Bu senaryoda benim gordugum sorun, son derece basit ve ilkel bir emperyalizm anlayisina dayali omasi. Neo-emperyalizmi bu fotografin icine sokacaksak siyasi, ekonomik ve kulturel politikalar uzerinde kritik kararlar almasi gereken politikacilarin secenek alanlarinin sinirlandirilmasi ve sekillendirilmesinden sozetmeliyiz; buyuk kuklaci ve kuklalarindan degil.

Daha da onemlisi, modernlesmenin ve kalkinmanin tek yolunu temsil ettiklerine inanan, devleti icselestirmis gruplarin, yukselen muhafazakar siniflarin varligini kabullenememeleri. Bu gruplari ya irrasyonel ve gerici guruhlar, ya da baskalarinin kuklalari olarak gormek istemeleri. Iceride ve disaridaki bolucu mihraklar mitine inanmasa ulusalci kanat, siyasi yenilgilerini nasil anlamlandiracak? Allah muhafaza, belki gercekci olmalari, oturup kendilerini yeniden yaratmalari gerekir…

Hiç yorum yok: