2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

30 Mart 2009 Pazartesi

Ne garip secimdir bu...

01:20 -- Su anda sayimlarin cogu bitti. Istanbul ve Ankara'da secimlere hile karistigi yonunde ciddi iddialar var, ama oylarin %89 ve %87'si sayildigi icin iki ilde de AKP'nin secimi alacagini soyleyebiliriz sanirim. Istanbul'da ben CHP'den bu kadarini da beklemiyordum acikcasi. Kilicdaroglu icin buyuk basari. Ankara'da I. Melih Gokcek yine yine cirkef, ve yine galip. Ankara hakkinda tarafsizlik taklidi bile yapamiycam. Ne diyeyim - tum insanlari bilemem ama Ankara gercekten de hakettigi gibi yonetiliyor. Alin Melih'inizi de tursunu kurun... Kurt yogunluklu illerde ilginc bir durum olustu. AKP'nin bircok ilde oy kaybettigi cok acik. Diyarbakir %65 oy oraniyla DTP'yi secti. Van tekrar DTP'ye dondu. Ama Bingol, Mus, Bitlis ve Agri AKP'de kaldi. Dogu'da Kurt'lerin cogunlukta olduklari iller icerisinde Diyarbakir ve Van'i diger illerden ayirmak gerekiyor. Farkli olan sadece nufus boyutlari degil, bu nufusun son on bes yil icinde bosaltilan koylerden gelmis olmasi. Bu iki ilde asiret ve kanaat onderlerinin onemi, kucuk yerlere gore daha azalmis, yok olmaya yuz tutmus durumda. Ben Bingol ve Mus'ta daha yakinda 2 ay kadar arastirma yaptim. Bingol'un AKP kalesi haline gelmesinde asiret baglantilarinin ve kanaat onderlerinin buyuk rolu var. Mus'taysa AKP belediyeyi alirken il genel meclisi secimleri yine DTP'nin oldu. Bu illerin merkezlerinde, ama ozellikle kasabalarinda mikro-etnik fakliliklar ve kanaat onderleri one cikiyor. Karliova (Bingol) ve Varto (Mus) Alevi'dir ornegin - DTP'nin egemenligine sasmamali. Mus Korkut ve Haskoy Arap'tir - DTP neredeyse hic oy almaz. AKP ozellikle genis aile onderlerini toplu bir sekilde kendine baglayabildigi yerlerde kazaniyor. Ama Mus merkez gibi bazi yerlerde bu aileler kendi aralarinda bolunebiliyorlar, bir cok partiden aday olan aile mensuplari oylari boluyor ve dagitiyor (anlasilan Mus merkezde bu sefer yasanmamis bu). Dogunun guneyinde ve Mus ve Bingol gibi sehirlerin bazi kasabalarinda PKK'nin organizasyonel gucu bahsettigim aile-asiret-kanaat onderi bazli siyaset makinasinin calismasini engelleyebildigi icin AKP'ye gecit vermiyor. Degisimin hasi Van'da yasandi. Oradaki baglantilarimdan aldigim duyumlar (vay be, duyum da aliyorum valla...)mevcut AKP'li baskan ve parti makinasinin popularitesini coktan yitirdigi yonunde. Acikcasi ben AKP'nin adayini degistirmesini bekliyordum. Agustos 2007'de Van'dayken mevcut baskana yakin kisilerden baskanin yeniden aday gosterilmesini beklemediklerini duyuyordum. Sanirim AKP'nin bu adayda israrci olmasi ciddi bir oy kaybina yol acmis olabilir. Daha genel dusunecek olursak da, insanlarin oylarini kime ya da hangi partiye vereceklerini son bir-iki ayda kararlastirmadiklarini vurgulamamiz gerekir. Dogudaki Kurtler arasinda AKP'nin Kurt sorunu acisindan verdigi sozleri tutmadigi kanisi oldukca yaygindi. Anlasilan son birkac ayda yapilan TRT-Ses acilimi ve "yakinda cok guzel seyler olacak" gibi kriptolu bir vaad bu izlenimi degistirmeye yetmedi. Cok net iddia ediyorum - AKP'ye oy getiren dagitilan yardimlar degildir. Bu yardimlarin nasil dagitildigi, secmenle nasil bir iliski kuruldugu cok daha onemlidir. PKK organizasyonunun bahsettigim AKP-aile buyukleri arasinda gelisme ihtimali olan particularist\clientelist iliskileri dogmadan engelleyebilme kapasitesine sahip oldugu cogu kucuk ilde zaten DTP onde (bakiniz Hakkari, Sirnak, Mus'un Bulanik'i ve Malazgirt'i, Batman). Diger il ve ilcelerde asil belirleyici faktor AKP'nin hangi aile ve asiretleri yanina cekebildigi, bu aile ve asiretlerin kendi iclerinde collective action problemlerini cozup cozemedigidir. Ve kurulan bu patron-client iliskisinde AKP'yi one cikaran faktor bir cok yerde yalnizca dagitilan goodies ve favors degil, secim donemi disinda da teskilatin secmene duzenli bir sekilde ulasip kendini hatirlatmasi, hal hatir sormasi ve ihtiyaclarini ogrenme cabasidir. Kimse secim cikari icin gelen partiyi sevmez, ama secim disinda da sizinle ilgilenen bir organizasyon basarili bir patron portresi ciziyor. Ama yine de AKP'nin kendine bagladigi ailelerin yogun oldugu yorelerde daha iyi isliyor bu makina. Van ve Diyarbakir'in dinamikleri biraz daha farkli olabilir - sonucta nerden baksaniz koca koca sehirlerden bahsediyoruz. Beni daha cok sasirtan MHP'nin bir cok yerde, CHP'ninse bazi yerlerde yaptigi cikislar oldu. Ornegin Ege'nin tarim kasabalarinda ben AKP'nin dusus yasamasini bekliyordum. Ama yasanan AKP'nin dususunden cok, AKP karsiti muhalefetin inanilmaz canlanisi oldu. Yine Mus vs Bingol gibi iki benzer ornek alalim. Izmir Odemis ve Manisa Salihli tarim ekonomisine dayali, 70 - 110 bin nufusa sahip, agirlikli olarak Ege'lilerin yasadikleri cok benzer iki kasaba. Tarim'da yasanan ciddi cokuntu ikisinde de hem issizligi arttirmis, hem de isi olanlarin gelirini daraltmis. Son iki secimde AKP'nin egemen oldugu Odemis'te parti teskilati cok iyi isleyen bir makine kurmus. Merkezi devletin sundugu sosyal yardimlasma benefitleri cok aktif olarak calisan, adeta partiden ayri bir sivil toplum\yardimlasma orgutu gibi davranan bir teskilatla harmanlanarak kenar mahallelere ulastiriliyor. Yine secimler arasinda community building yapan bir teskilattan soz ediyoruz. Burada AKP oy kaybetmedi - oylarini %5 civarinda arttirdi. Ama AKP muhalefeti tamamen CHP'ye yuklenmis gorunuyor. DP'den son donemde kopan oylarin bile CHP'ye gittigini dusunuyorum . CHP %16'lik bir artis yakalayip AKP'yi %5 farkla yendi. Bu durum, Kemalpasa, Gaziemir ve Buca gibi AKP kale(!)lerinde de yasanmisa benziyor. Dedigim gibi, ben bu ilceleri AKP'nin kaybettigini dusunmuyorum. Bu tamamen muhalefetin zaferidir. Odemis'te yasanan bu diger ilcelerde de yasandiysa eger, muhalefet kendine cok ciddi ceki duzen vemis demektir buralarda. Mesela Odemis'te son yerel ve genel secimllerde CHP tam bir dovus ringi gibiydi. Teskilat baskani ve arkadaslarinin istifa edip DSP'ye gectigi, belediye baskan adayinin Yeni Turkiye Partisi'ne gecitikten sonra CHP'ye donup kavga-dovus icerisinde, merkez mudahalesiyle yeniden aday gosterildigi bir partiden bahsediyoruz. Bu secimdeyse tum teskilat yeniden birlesmis ve beraberlik mesajlarini bas bas bagiriyorlardi. Bunlar hep baglantili surecler tabi. Salihli'de, Manisa'nin ve Balikesir'in bir cok ilcesinde (ve merkezlerinde) MHP onde su anda. Salihli'deki AKP'nin durumu, Odemis CHP circa 2004'u andiriyor. Refah Partisinin hic basarili olamadigi bir yerde Milli Gorus kokenli, Bulent Arinc'in yakin dostu politikacilar AKP teskilatinin ust kadrolarini ellerinden birakmiyorlar ve kapsayici bir koalisyon kuramiyorlar. Bu tabi ki CHP'nin ve laik kimligi one cikan secmeninin gozunden kacmiyor. AKP'nin hem teskilatinda hem oylarinda onemli yerler tutan gocle gelmis Kurt'ler de zaten mevcut olan milliyetci tabani AKP'den uzaklastirip MHP'ye yoneltiyor. Yani Salihli'de AKP, basarisinin bir prerequisite'i olan (ve Odemis'te cok net gorebildigimiz) merkez sagin onder partisi olmasi konumunu kazanamiyor cunku "teskilatin ust kadrosu Refah'li, parti aktivistlerinin bir cogu da Kurt" diye guclu bir kani olusmus. Bu durum AKP'nin bu bolgede varlik gostermesini engelliyor. Benim mikro - analizim gordugunuz gibi teskilat-secmen iliskileri uzerine. Daha makro sebepler (ekonomi, Kurt sorunu vs.) belirleyici olamaz mi derseniz, tabi olur. Ama bu makro sebepler birbirine benzeyen yerlerde benzer sonuclara yol acmali. Eger bahsettigim farkli sonuclari anlamak istiyorsak bu micro-processler one cikiyor o zaman. Dedigim gibi, bence bu secimi belirleyen AKP'ye olan muhalefetin canlanmasi ve dinamiklesmesi oldu, AKP'nin tembellesmesi ya da dinamizmini yitirmesi degil. Yalniz sunu da belirteyim, saat gece 02:25, secim yeni bitti, ben uyukluyorum artik, yarin fikrim ne olur bilemem valla... simdilik boyle :DD

Hiç yorum yok: