2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Hamam Hikayesi

İlk öğrendiğim Türkçe kelimelerden biri casus idi (ama adil olmak için şunu demeliyim, onu öğrenmeden birkaç hafta önce Shelbyl'in sayesinde seks kelimesini öğrenmiştim - teşekkürler, hiç unutmadım). Profesörümün State Department parasıyla Türkiye'ye gidip okumak istediğimi öğrendiği zaman o kelimeyi öğretmişti işte. (Aslında o profesör artık benimle çok fazla konuşmuyor; belki de casus olduğuma gerçekten inanmaya başladı.) Yemin ederim, henüz devlet için casusluk yapmadım, ama kendim için (ve şimdi sizin için de) ne zaman gerekirse yaparım.
Olayımız ne? Belki farkındasınız, belki değilsiniz, ama H-TURK adlı Türk ve Osmanlı tarihiyle ilgilenen akadamisyenler tarafından düzenlenen bir listserv var. Çoğu zaman "İstanbul'da ev arıyorum" ya da "şöyle bir konferans var" gibi notlar geliyor, ama bazen biraz daha ilginç şeyler çıkıyor. Mesela iki hafta önce Şikago Üniversitesi'nde doktora yapan bir adamdan email geldi ki Cihangir'de oturan Amerikalı arkadaşı dikkatimizi istedi. Bu kadın (aslında Margaret Thatcher'ın hayranlarına göre - ki küçük bir grup olmalı - ünlü ve önemli bir kadın, isterseniz kendi websayfasına bakabilirsiniz) diyor ki onun binasının yanındaki inşaat alanında koskocaman, deprem gibi ses yaratan bir patlama oldu. Emaile göre bu patlama yüzünden "bir Bizans duvarı tamamen yıkıldı" ve aynı zamanda kadının apartman binasına zarar verildi. Artık bina sağlam değildi, insanlar çıkmak zorunda kaldı.
Kadıncağız çok korkuyor şimdi. Artık evde kalamıyor. Ama - ne kadar özverili, cömert bir insan - ona göre önemli olan şey o değilmiş de şu inşaat alanında tarihi bir Bizans hamamının olmasıymış. Kadın (bu aynı emailden geliyor) diyor ki bu patlama yanlışlıkla olmadı. Kadın, inşaatçıların yeni bir lüks Cihangir apartman binası yapabilmek için bile bile tarihi silmek istediklerini söylüyor. Ve kahramanımız bunu engellemek için elinden gelenleri yapacakmış. Birkaç haber çıktı olayla ilgili, burada ve burada görebilirsiniz.
Kadının websayfasına bakmış mıydınız bu arada? Çünkü bana bir şey çok komik geldi. Kadın sadece Thatcher'e aşk mektupları yazmıyor; aynı zamanda gizem romanları yazıyor. Ama fazla hayal gücüne sahip olduğu için böyle söylediğini düşünmeyelim bence. Zaten güzel bir gizem var, değil mi?: masum, güzel (bakın o siteye!) Amerikalı kadın tarihi eserleri kurtarmak için kötü kalpli, açgözlü kocaman bir inşaat şirketine karşı savaşacak. Kim patlamayı planladı, kim kime bunu yapabilmek için para verdi, nasıl durduracağız gibi soruların cevaplarını öğrenip herkese söyleyecek. Kadın çok muhafazakar olmasaydı ben de yardım ederdim hatta.
Ama birkaç gün önce roman olacak hikayemiz kısa öyküye döndü. Yeni bir email geldi ve Koruma Bölge Kurulu Müdürlugü'nün müdahale edip inşaatı durdurup yeri kurtardığını söyledi. (Son.)
Ama hiyakenin sona ermesini istemedim. Fazla kolaydı. Oraya gidip bakmak istedim, fotoğraf çekmek istedim. Ki bu sabah gittim. İki sokak arasında büyük bir alan var; Cihangir olduğu için düz değil, tepe gibi bir yer. Üst sokaktan şöyle gözüküyor:
İyi ki Türkçe anlamıyorum!
Ve o küçük delikten geçtikten sonra manzara şu:
Sonra tepeden indim ve önünden baktım:
O ortadaki şey işte antik Bizans hamamıymış. Ve "patlama" ya da "düşüş" burada olmuş diye tahmin ediyorum:
Bunları yaptıktan sonra - yasak bir alana girdikten sonra, çok bariz bir şekilde fotoğraf çektikten sonra - fark ettim ki aslında görevli varmış! Küçük bir römorkta çay içiyordu. Ona sorayım dedim. Çünkü gördüklerime göre inşaat durdurulmamış ve merak ediyordum. Tarih okuduğumu ve bunun gibi eski yerlerle çok ilgilendiğimi söyledim. Selim abi işinden sıkılmıştı ve benimle konuşmak istedi.
Ben haberlerde ne okuduğumu söyleyince, "Hayır, inşaat durdurulmayacak," dedi. "Biz önce o hamama restorasyon yapacağız, sonra da binamızla devam edeceğiz."
Kafam karıştı; genelde kafamın karıştığı zaman benim suçum olur, ben bir şey yanlış anlamış olurum. O zamanlar sorumu daha açık bir şekilde sormaya çalışırım. "Bir saniye, hem restore edilmiş hamam hem de yeni bina aynı yerde mı duracak?" diye sordum. Çünkü fotoğraflarda görebildiğiniz gibi, hamam dışında çok yer yok. "Bana gösterir misin nasıl olacağını?"
Adam ayakkabısını tekrar bağlayıp kalktıktan sonra benimle geldi. Güzel güzel konuştuk:
"İşte hamam," dedi.
"Evet, gördüm," dedim.
"Ve bizim binamız da burada olacak."
"Yer yok," dedim.
Adam içini çekti uzun uzun. "Bakın, hamam binanın içinde olacak."
"Efendim?"
"Binanın içinde olacak, hiç görünmeyecek, kimse onu göremeyecek."
"Önce restorasyon yapıyorsunuz ondan sonra saklıyorsunuz yeni yaptığınız şeyi."
"Evet," dedi.
"Sence komik değil mi?" diye sordum.
"Bence komik. Ama benim kararım değil. Öyle olacakmış."
Çok teşekkür ettim ve gittim (telefon numaramı vermeyeceğimi söyledikten sonra).
Sonucumuz nedir? Tarihe yeteri kadar önem vermek için, Amerikalı kadını susturmak için hamam yıkılmayacak. Ama aslında ne tarih ne de Cihangir'in başka bir yabancısı kapitalizmi durduracak kadar önemli. Ve bak, apartmanların manzarası ne kadar güzel olacak:

7 yorum:

Orlando dedi ki...

INANILMAZ guzel bir yazi olmus. Bir cirpida okudum, bitsin istemedim. Ellerine saglik!

ahmetkizilay dedi ki...

o ucuncu resmi cekmek icin girdigin tehlike kabul edilemez.
Anna Rebecca! you are grounded!

sokaktaki adam dedi ki...

ellerine sağlık anna! hak'katen, daha sık yazsana?

pek keyifli bi' yazı olmuş bence de, daha fazla insan okusun diye bugün göndermeye niyetlendiğim bi' yazıyı yarına erteledim =p

anna dedi ki...

1) teşekkürler! sevdiğinize çok sevindim.

2) ahmet, çok kötüsün. risk almadan nasıl casus olacağım? zaten düşmem ben.

3) sokaktaki adam, şimdiden seninkini bekliyorum. :)

Everfever dedi ki...

resimler gözükmüyor :(

anna dedi ki...

resimleri küçülttüm, bende görünüyorlar. sen görebiliyor musun şimdi?

aynı zamanda trafikle ilgili bir şey sanırım. çok insan gelince daha yavaş çalışıyor..

sokaktaki adam dedi ki...

abi chrome'da göremedim ben de, firefox'ta gayet görüyorum ilk halinden beri