2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

21 Ekim 2009 Çarşamba

Çaresizlik, Namus

Bu sabah merak edip izlediğim, Nefes filmine ait bir fragman,canımı çok sıktı. Film, anladığım kadarıyla, "2365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Komutanlığı'nı korumakla görevli olan 40 askerin hikayesi". Fragman da burada: Filmin tamamını izlemeden bir yorum yapmak zor, ama bu fragmanda beni en çok etkileyen, o askerlerin çaresizliği oldu. Öyle sahneler var ki, adeta 2. Dünya Savaşı ile ilgili bir filmin, toplama kamplarını gösteren bir bölümünden alınmış. Soğukta üstleri çıplak koşan askerler, saçları kazınan askerler... Oradaki çocuklar cesur birer kahraman gibi değil, korkmuş çocuklar gibi görünüyorlar. Belki de filmin amacı gerçekten budur. Dediğim gibi, filmin askerliğe ne kadar eleştirisel yaklaştığını anlamam zor. Bu çaresizlik, aklıma başka çaresizlikleri getirdi. Yaklaşık iki yıl önce, Filmmor "Namus için neler çektik?" başlıklı bir film ve fotoğraf sergisi düzenlemişti. Bu sergiden bir kısa film, "Namus Nedir?", oldukça çarpıcı. Bir kısım insan, bu soruyla karşılaşınca afallıyor, "Zor bir soru sordunuz." diyor. Namus aslında üzerinde o kadar düşünülmeyecek, o kadar içimize oturmuş bir kavram ki, insanlar pat diye cevaplayamıyorlar. Ya da, aslında içi o kadar boş, o kadar hoşumuza gitmeyene, gururumuzu, egemenliğimizi tehlikeye atan herşeye örtü diye kullandığımız bir kavram ki, önünde "kadın", "kız", "arkadaş" gibi isimlerle sıfat olarak değil de, öyle pat diye, tek başına, yalnızca bir isim olarak karşımıza çıkınca, ne cevap vereceğimizi bilemiyoruz. Namuslu olmak bir sıfat çünkü. "Bu kadın namuslu mu?" diye sorulunca peki? Röportajın ilerleyen dakikalarında görüyoruz bunu. "Namuslu kadının eteği uzun olur, altında da pijama olur." Açıkçası, anneannemden başka (o da üşüyor diye) eteğinin altına pijama giyip gezen bir kadın tanımıyorum. Yani bu anlayışın gözünde, ben ve tanıdığım tüm kadınlar, namussuz. Yani laf atılabilir, yanı taciz edilebilir. En genel ve zararsız haliyle birçok kadının çaresizliği de bu. Namus sıfatını taşımak.

8 yorum:

sokaktaki adam dedi ki...

daha önce görmemiştim bunu. bu video, konuya dair izlediğim en acıklı video ya.

yani ne desem ne yapsam bilemiyorum.

ööf...

meltem dedi ki...

ben bir de zamaninda foruma koymustum bunu. ama cok fena evet.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

"Esim camdan bakmiyor, paraya kanaat ediyor" diyen adamin esinin o boynu bukuk durusu; namusun ne boktan bir bok oldugunu cok guzel bir sekilde anlatiyor. O kareyi cerceveletip her "namuslu"nun duvarina asmak lazim "Ovunun eserinizle" diyerekten.

meltem dedi ki...

00:52 : "annemin,yengemin namusu, bizim genel namusumuzdur"

1:18: "bana bagli kalan herhangi bir CISMIN sana karsi olan yukumlulugu..."

beni benden alan iki yorum daha.

Adsız dedi ki...

2.00-2.20 özeti bu...

kesik dedi ki...

0.45-0.46da Nükhet Sirman var! Dekonstrüktif girmiş biraz kendisi, bi de sanırım kurguya kurban gitmiş hafiften:)

Everfever dedi ki...

Namus: Köken olarak eski Yunanca'daki "Nomos" kelimesinden gelir. Kural anlamına gelir. En geniş tabiriyle "Ahlak kuralları" anlamında kullanılır. Bu manada iffetlilik, dürüstlük, sadakat, vs. gibi erdemleri kapsar.

O çok karşı olduğumuz kapitalist düzenin "her zaman daha fazlasını iste ve tüket" mantrasıyla evrilmiş 20. yy. içinde bu kavramın uygulanışı da iki aşırı uca yönelmiştir kanaatimce (bir tarafta bu ahlak kurallarını tamamen hiçe sayarak yaşamak, diğer tarafta da bu ahlak kurallarını körü körüne ve baskıcı bir şekilde özellikle kadınların yaşam alanını kısıtlamak için kullanarak yaşamak). Ve yine bence her iki tepkime de tarihsel süreçte doğal tepkimelerdir.

Diyip "clever dick"lik yapmak istedim :)

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Simdi surada yorum kosesinde tartismak yersiz de, ahlakin evrimlesmesini kapitalizme baglamak bence yanlis. Varsayimimiz su: "Kapitalizm yokken ahlak kurallari yasam alani kisitlayici ozellikte degildi." Hakikaten 15-16-17-18-19.yy'da falan yok muydu bu ekstrem ahlak kurallari? Kapitalizm mi evriltti bizi?

Kapitalizm ahlak kurallarinin sorgulanmasina yol acmistir, tamam. Ama ahlak her zaman kilic gibi toplumun basinin uzerinde sallanir. Kapitalizmin ender olarak ise yaradigi konulardan birisi, bu para-bilgi vs. akisini kolaylastirip, insanlari kabuklarini kirmaya tesvik etmesi bence.

Erek clever dick'likse (pun dolu oldu lan burasi..), boyle yazarim ben de.