Yaratıcı insanlara her zaman büyük bir hayranlık beslemişimdir. Yaratıcı derken kastettiğim, bir şeylerle, bir alanla sınırlı bir yaratıcılık değil. En basitinden, birazdan aşağıda örneklerini paylaşacağım "müzikal" bir yaratıcılık da olabilir, tribünlerdeki tezahüratlar, pankartlar da olabilir, veya ne bileyim, türlü reklamlar da... Hatta ve hatta vakti zamanında bir Sprite reklamında mı geçiyordu neydi hatırlamıyorum ama "tembel insan yaratıcı olur" düşüncesine de can-gönülden inanan bir insan olarak, evde koltuğunda oturduğu yerden kıpırdamadan her türlü ihtiyacını giderebilen insanlara ve herhangi bir teknik/mekanik sorunu olağanın dışında yaratıcı yöntemlerle çözenlere de ayrı bir hayranlığım vardır mesela. Bu son cümlede bahsettiğim şeye bir kısım örnek için "there i fixed it!"i ziyaret edebilirsiniz.
Gelelim beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden iki videoya/şarkıya. 80'lerin sonlarının ve 90'ların başlarının çocukları, Müfettiş Gadget çizgi filmini hatırlayacaklardır. Hatta yaptığım ufak bir araştırmaya göre şu sıra da Yumurcak TV'de yayınlanıyor yamulmuyorsam. Birkaç bölümüne buradan ulaşabilirsiniz. Çizgi filmin açılış jeneriğini de kolaylık olsun diye buraya ekleştirivereyim:
-----
-----
Jeneriği izlediyseniz, şarkının farklı bir yorumunu izlemeye/dinlemeye hazırsınız. Yalnızca dinlemeye değil, çünkü bence görsel olarak da çok estetik, pek güzel. Hani bunu bu şekilde çalmak ne derece zordur, çok fikrim yok. Gitarı yalayıp yutmuş olanlar "ben de yaparım onu ne var ki?" diyebilir belki, ama ben de onlara "e sen yapmamışsın ama?" derim. Hem de zaten gitara başlayan Türk gençliğinin % 87,6'sının Akdeniz Akşamları'nda kaybolup gittiğini düşünürsek, genel için çok "ben de yaparım!"lık video olmasa gerek diye düşünüyorum. Bu esnada bu tarzın -tappingden öte- özel bir adı varsa da bir bilen söyleyiversin. Şöyle buyrun:
-----
-----
İkinci şarkımız da pek çok insan için tanıdık bir melodi. The Simpsons'ın müziği. Bilmeyenler, çok hatırlamayanlar için şöyle verelim:
-----
-----
Esas aradığım videoyu bulamadım. Simpsons'ın 80 tane açılış jeneriği varmış meğer. İzlemediğim için bilmiyordum. Ama onca jeneriğin içinden, eski olanını bulamadım. Dolayısıyla bu yukarıdaki şarkının ilk 1 dakika 10 saniyesine dikkat edin, yeter. Sonrası daha böyle cazvari bir şeylere geçiyor, ki orası şu anda bizi ilgilendirmiyor (Bu videodan daha uygun bir şey bulursam onunla değiştiririm.). Sonra da aşağıdaki abla ve abilerimizi dinleyelim/izleyelim yine:
-----
-----
Bilmeyenler için, herhangi bir enstrüman kullanmadan yapılan bu müzik tarzının adı a cappella ve şahsen kendisinin hastasıyım! Şimdi videoyu yüklerken bir kere daha izledim de, bir kere daha haykırmak istedim. Video sanırsam "Canvas" isimli bir gruba ait. Kimdir kendileri, kimlerdendir, bilemiyorum ama Amerika'da bolca bulunan üniversite a cappella gruplarından biri değiller görünüşe bakılırsa. Şarkının her bir ayrıntısını sesleriyle taklit etmelerinin ötesinde aslında jenerikteki hareketliliği de pek ala görüyorsunuz. Yukarıdaki "video"da sadece ses ve resimler olduğu, görüntü olmadığı için bunu göremeyebilirsiniz ama bence işin görsel kısmı da yine çok başarılı. Hepsini yanaklarından öpmek istiyorum.
Şarkıları/videoları beğendiğinizi umuyor, kendimi bir video-spammer gibi hissettiğimi itiraf ederek huzurlarınızdan ayrılıyorum sevgili işkembeseverler. Kendimi öyle hissetmem, bu yaptığımı tekrarlamayacağım anlamına gelmiyor, aman yanlış anlaşılmasın sonra.
9 yorum:
http://www.youtube.com/watch?v=xwrf-mxs0QU
Tum zamanlarin en iyi a capella performansi budur benim gozumde..
a capella grupları = müzik dünyasının palyaçoları
a capella grupları hayranlığından bıktım artık doğrusu, ne zaman böyle a capella grupları görsem sanki youtube'da uyuyakalan bir yavru kedi videosu seyrediyormuşum gibi hissediyorum.
ayyy ne tatlıııı
yeter ulan
he bir de ona genelde table top guitar tekniği falan deniyor
@burak
evet abi, katılıyorum. hepsini bilsem daha güzel olucak bi' de o medleyde geçenlerin ama bi'kaç tanesi hakkında fikrim yok sanırsam hiç.
@ahmet
abi bana öyle klabır klabır adamlarla geliyo'sun, ondan sonra vay efen'im a capellacılar maymun! bıra kallasen! türkiye'de mevzubahis palyaçoluk müessesesi pek bi' yerlerde olmadığı için benim için hala gayet ilgi çekici. ki misal, gittiğim swingle singers konseri de en keyifle izlediğim konserlerden biri idi.
gitar çalan adam da mesela senin gibi müzisyen, hele ki gitarist adama "çok banaaaaal" gelebilir ama şahsen çok keyifli buldum. sanırsam henüz yeterli miktarda a capella performansına maruz kalmadığım için "uyuklayan kedi hissi" yaşamıyorum. çok sesli şeyleri zaten seviyorum, a cappellanın "çok tatlığğ" olmasından ziyade yaratıcı ve keyifli olduğunu düşünüyorum.
kulaklarından da öpüyorum (biraz çınlatır, dijital efekt gibi olur, seversin diye).
gitarcı adama laf etmedim zaten de...
clubberlık olayına zaten hiç girmeyeceğim...
swingle singers da zaten adı üstünde zaten..
zaten
gitarcı adama laf etmedim zaten de...
clubberlık olayına zaten hiç girmeyeceğim...
swingle singers da zaten adı üstünde zaten..
zaten
gitarcı adama laf etmedim zaten de...
clubberlık olayına zaten hiç girmeyeceğim...
swingle singers da zaten adı üstünde zaten..
zaten
bu üç mesaj üst üste çok indie olmuş da...
şimdi silmeyeyim, sokaktaki adam tereddüt ettiğimi düşünmesin :D
Birincisi, günümüz a capella'sının en büyük sıkıntısı, hemen her zamanki gibi Beyazların Siyahlardan aparttıktan sonra ulan nasıl yapcaz da bir dert yaratıcaz kendimize diye dertlenip dertlenip otu boku a capella yorumlamalarından kaynaklanıyor. "Politik dert olmayınca müzik kendi canonuna döner" diye özlü söz söyleyebilirim bunun üstüne. Metallica'nın S&M'inden tut Joo&Igudesman ikilisine, songs for peace projesinden Bordellovari multi-culti'ye o kadar çok tezahürünü gördüm ki, tereddüt etmeden a capella hayranlığına Ahmet'in baktığı yerden bakabilirim.
Bir de a capella'nın nostaljiyi sömürmesi olayı benim canımı sıkıyor. Simpsons'ı böyle söylersin, ama niye? Gadget'ı çalarsın öyle, ama niye? sorularının gayet geçerli olduğunu düşünüyorum şahsen. İsterse çıksınlar Baba O'Riley söylesinler (oha!) yine de o müziğin bir çıkış noktası olması gerekli.
Bu yazdıklarımdan müzik halk içindir'i çıkartan olursa kendisini Ajda Pekkan'a havale ederim, onu da söyleyeyim.
Ufak not: Bu hafta Edit dinlemeye başladım. Bi "Artsy Remix ft. the Grouch" var, işkembecek hepimizin topluca canına okur sözler var kendisinde. Alakadar buldum bu meseleyle nedense.
Yorum Gönder