2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

22 Ekim 2009 Perşembe

Türk Ailesine Büyük Darbe!

Küçükken en sevdiğim anlardan biriydi bakkala gitmek. Yaşanış sıklığından dolayı unutamadığım bir anı, daha doğrusu bir ritüel şuydu çocukluğuma dair: Telefonun yanında, esas amacından farklı olarak kullanılmaya başlanmış kül tablasından madeni 2.500 TL (yüksek enflasyon nedniyle bu mebkağ sıklıkla değişti tabii) alıp bir kapı yandaki bakkala gitmek, "İki ekmek bir gaste" istemek, bakkalın hangi gazeteyi okuduğumuzu bildiğinden bu esasen "Hangi gaste?" diye devam ettirilmesi gereken ÖSS özürlü monologu anlamlandırması, gazetenin içine itina ile sarılan ekmeği alıp eve geri dönmem, dönerken ekmeğin başını koparıp yemem, sonra babamın "Gene fareler mi basmış Erdem Abi'nin bakkalını?" demesi. Bu görev hiç angarya gibi gelmez, aksine neşeme neşe katardı. Gavurun tabiriyle bir nevi "bonding experience"tı bu babam, annem ve ben arasında. Bu ritüelin bir de "upgraded" versiyonu vardı. Eve misafir geldiğinde, ya da biz teyzemlere vs. misafirliğe gitmişsek, bu sefer sigara almak ile de mükellef olurdum, çünkü koca enişteyi bakkala kadar yormak olmazdı. Yukarıdaki kadar neşeli olmasa da, bu aktivitede daha da bir görev bilinci vardı; sigara ve bira alıyorsun, boru değil. Nereden baksan büyümüşlük göstergesi. Alınmış ürünü geri götürdüğünde büyüğünün sana teşekkür etmesi de güzel bir histi, bir çocuğa güven pompalayn hislerden. Yaptığın işten dolayı takdir edilmek, işe yaramak... İşte bu yüzden, bu sabah okuduğum bir haber beni derin endişelere taşıdı. Haber burada. 17 yaşındaki kıza sigara satan bakkal 5 ay hapse mahkum olmuş. Bu hesaba göre Erdem Abi'nin sırf benim yüzümden müebbet yatıyor olması lazım, o derece. İşte Avrupa Birliği dediler, reform dediler, yasalara uyum dediler; dediler de ne oldu? Tek yaptıkları Türk ailesinin o eşsiz saadetini baltalamak, çocukları tembelliğe alıştırmak, büyüklerin sinirini bozmak. Kahrolsun yeni düzen.

1 yorum:

natura horror vacui dedi ki...

yasakla ilgili bi' şey söyleyemeyeveğim de, bu bakkala gönderilme mevzusunun şöyle sinir bozucu bi' yanı vardır: "paranın kalanıyla da bi' şeyler al işte". allahım o nasıl bi' gerginliktir, nasıl bir strestir? "çerez mi alsam, cips mi alsam, ulan yoksa sktir edip kendime çikolata mı alsam? ne isterler ki acep?"

buradan ebeveynlere sesleniyorum; net olun arkadaşım. en kötü "üstünü de koy cebine" diyin.