Bugün Berat Kandili (Gecesi). Popüler inanış, bu gecenin komple beraat gecesi olduğuna dair bir yarı-yanılgı uyandırmakta.
İnanışa göre bu gece, insanların bir yıllık eylemlerinin, doğacakların, öleceklerin vs. kayda geçtiği gece. Bir nevi bir restart. İşte bu yüzden, eğer bu gece tövbe edersen eğer ve bundan sonra da günah işlemezsen, günahlarının affolunacağı gibi bir mantık yürütülüyor. İnananlara bol bol dua ve ibadet etmeleri öğütleniyor.
Fakat bu mantık öyle acayip yerlere geliyor ki, insanın şaşırmaması elde değil. Bir samanyoluhaber linki gördüm ki, İslam'ın sözde karşı olduğu her şey var orada. Manşet şu: "Berat Kandili'nde affa erdiren dua."
İslam'da böyle "günah çıkarma" gibi metodik şeyler yok. Yani "şu duayı edersen günahların affolur" gibi bir yaklaşım, tam da o karşı olunan kilise yaklaşımı gibi. "Peder ile konuşursan günahların affolunur" ile, "Berat Kandili'nde şu duayı edersen günahların affolunur" arasında bir fark var mı?
Hani duanın dili olmazdı? Hani Yaradan, yakaranın samimiyetine bakardı? Burada araya bir otoritenin girmesi, bir dua otoritesinin atanması, İslam'daki Yaradan felsefesine ters değil mi?
Bu tür spesifik "şu dua şu amaca yarar" acayipliklerinin zirvesi "enkaz altında kalınca ölmeme duası"dır benim gözümde -internette bulamadım, lakin yerel olarak duymuş görmüştüm bunun sağda solda dolaştığını-, lakin bütün bu "şu duayı edin ki şu olsun" kurumunun garipliği beni şaşırtmakta, onu söyleyeyim.
Ha, bu konuları düşünmek milyon mümin varken bana kalmadı tabii; fakat bir ikiyüzlülük varsa ortada bilelim de ona göre düşünelim.
10 yorum:
Bu duruma şöyle bir de ekleme yapalım:
Berat - Confession
Regaip - Immaculate Conception
Mevlid - Christmas
Mirac - Ascension/resurrection
Kadir gecesi hakkında Hıristiyanlıkla ilgili bir bağ kuramayacağım. Netekim KAdir gecesi de diğer dört kandilin aksine Kur'an'da geçen tek kandilimizdir. Dahası Türkiye'nin dışında hiçbir müslüman toplumu kandil kutlamıyor(muş).
Daha da güzeli dünya üzerinde kandil ilk olarak Suriye dolaylarında ve hicri 300-400 gibi kutlanmış. Şimdi buna kaynak isterseniz: http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=213936
Ben ustu kapali dedim, sen ustunu acmissin, ben carsafi toptan kaldirayim madem.
Islam dini oyle sandigimiz gibi yepyeni bir boyut degil, cogunlukla Hristiyan -ya da daha onceki- gelenekleri almis olan bir dindir. Toplum oyle cat diye inanis degistiremez. Degistirebilse bugun Kemalizm Osmanli'yi yok edebilmis olurdu.
Su "Islam'da ruhbanlik yoktur" diyen adamlarin bas ruhban gibi davranmasi, ve de bu konunun hic sorgulanmamasi bana dokunmakta.
Haa, daha buyuk boyutlu tartismada inanan "hepsi Ibrahim diniymis de bozulmus aslinda" der, inanmayan "Muhammed Varaka'dan ogrendiklerini satmis" der. Ama oraya gelmeden su mikro sorgulamalari yapmak lazim. Guzel yaziymis Ali Bulac'inki, begendim.
Peki Hristiyanlık ile İslam arasında bahsettiğiniz benzerlikler İslam'ın kendisinden veya Kuran'dan mı kaynaklı yoksa insanların önceki inançlarının yeni dini yorumlayış ve algılayışlarına etki etmesi ve bu etkinin yüzyıllarca sürmesi ile mi ilgili?
Ya iste o soru cok kilit bir soru da, o sorunun cevabi yok. Elimizde ancak hadis kurumu var, Emeviler'in cigrindan cikardigi bir din anlayisi var, sosyolojik varsayimlar var, Ali Seriati var...
O sorunun cevabi ideolojik kalmaktan oteye gidemiyor ne yazik ki. Ben kendimce aciklama yaparim, ama aciklamamin otoriter gozukmesinden sakinirim.
Ama su kesindir ki, Islam, insanlara sadece "ilahi dogru" vaat etseydi bu kadar guclenemezdi. o donemki insanlar da, tipki senin benim gibi insanlardi. Bunu unutmadan degerlendirme yapmakla baslanabilir ise.
Kuran'da şöyle bir ayet var: ''Onlar atalarının dinine inanırlar peki ya ataları yanlış biliyorsa...'' keza pek çok ayette de ''Yine düşünmeyecek misiniz/ akletmeyecek misiniz?'' ifadeleri geçer. Tüm semavi dinlerin ortak iddiası kutsal kitaplarının tüm insanlık için geldiğidir; dolayısı ile bu ayetlerin muhatabı sadece Hristiyanlar veya Yahudiler olamaz, Müslümanların da bu ayetler üzerine ciddi ciddi kafa yormaları gerekir diye düşünüyorum...
Esma'nın ilk sorduğu soruya bir cevap vermek isterim ama shelbyl gibi ben de konunun otoritesi gibi gözükmek istemem.
Ali Bulaç'ın yazısına göre ilk kandil Miladi 1010 yılında Kudüs'te kutlanmış. Museviliğin, Hıristiyanlığın ve İslamiyet'in kutsal bir şehri ve üç dinin inananlarının da sürekli etkileşimde olduğu bir yer. Aslında aynı durum o tarihlerde tüm ortadoğu için de geçerlidir.
Kur'an'a baktığımızda kandillerle ilgili bir veri yok. Hadislerde var ama onlar da şüpheli.
Bu olgulardan yola çıkarak ben kandillerin Hıristiyanlığın kutsal günlerinin birer kopyası (ya da öykünmesi) olduğunu düşünüyorum. Hz. Muhammed'in gerçekten de "Bu gece ben anamın rahmine düşmüştüm" diye ibadet edeceğine pek inanasım gelmiyor.
Okuldaykene Yahudiligin Sumer mitolojisi ile nasil baglantili oldugu falan hakkinda biseyler okumustuk sanirsam (ki herhalde bu sonradan gelen o yorenin dinleri icin de gecerlidir). Bu dinler gercekten de oyle pat diye ortaya cikmiyo, o yore insanlarinin kulturu ile de bire bir iliskililer.
Aslinda ortadogu kulturu sakat bi kultur mu acaba diye dusundurmustu beni ilk boyle seyler kafama takildiginda. Yani ne bileyim, su anda dunyayi etkisi altinda tutan dinlerin hepsi bu ortadogu ekolunden cikma. Acaba ortadogu dinleri yerine su an Hinduizm etkin din olsaydi dunyada mesela, acaba daha az astigi astik kestigi kestik bi dunyamiz mi olurdu. Daha az savasip daha fazla mi sevisirdik acaba? Insan merak ediyo harbiden.
Neyse... Boyle diyip limon, sirke sikayim super muhabbetinize. Sagolun yine yazdiginiz icin! Okuyup okuyup heyecanlaniyorum gercekten.
İlginç.Dervişin fikri neyse zikride o olurmuş atasözüne güzel bir örnek olarak ilk ve orta okullarda ders olarak okutulabilir bir yazı.sevgililer günü de hiç bir yazılı kaynakta geçmiyor doğum günüde evlilik yıldönümüde ama biz hepsini kutluyoruz ve hiçte kaynak arayaşına girmiyoruz.insanlığın medahı iftiharı olmuş kuranda alemlerin onun için yaratılmış olduğu bildirilen birinin doğum günüde özeldir ana rahminide düşüşüde.bunu idrak etmek çok zor olmasa gerek.hele hinduizm falan derken saygıdan-anlayıştan sözederlerya birde işte o zaman ölürüm ben yıldızlar bile tutamaz.bu yazıda saldırı için kifayetsiz ve hafif bir yazı kalmış daha sert daha hırçın niyeti-saldırı amacını daha net belli eden yazılar bekliyoruz efendim.olmamış.
Alper, bana inanmiyorsan hakiki bir mumin olan Everfever'in dediklerine inan.
Sana tavsiyem, Ali Seriati'nin "Dine Karsi Din" kitabini okumandir. Hatta onu gec, Abbasiler ve bilhassa Emeviler'in, Islam dininin ozunu nasil tahrip ettigine dair bir seyler okumani dilerim. Bir de Vahabiler var mesela...
Bizim bugun yasadigimiz dinin hakikaten Islam'in ilk ve purupak hali olduguna inaniyorsan da, sana kolayliklar dilerim.
"Hakiki bir mümin" tanımlaması bana birkaç boy büyük gelir. :)
Alper, istediğine inanmakta serbestsin, ama bu yazıyı neden saldırı amaçlı olarak görüyorsun ki? Sadece gerçek arayışında sorgulayan bir yazı. Sorgularken yaptığı önermeleri de kaynak gösterip temellendiriyor. Neden rahatsız oluyorsun ki?
Yorum Gönder