Malumunuz, ülkemizde fikir değil de kişi/olay bazlı siyaset yapılır. Geçenlerde bu fikir tembelliğini eleştiren bir yazı yazmıştım zaten. Anayasa değişikliği referandumuna da farklı bir perspektiften bakılmıyor. "AKP hazırladıysa iyidir/kötüdür" insanlarını etrafınızda serbest salınımda bulabilirsiniz.
Hal böyleyken, pakete tarafsız yaklaşacak kesim ulusalcısız sosyal demokratlar ve liberaller oluyor. Eh, onlar da serbest piyasada kapış kapış gidiyorlar, iki taraf da kendisine çekmeye çalışıyor bu kesimi. Hem de en ucuz retorikle.
Önce Zaman gazetesinin haberinin başlığına bakalım: "12 Eylül, gerçek solcular için kutlama günü olacak". "Gerçek solcu ne demek yahu, böyle saçmalık mı olur?" diye kafayı yiyorsanız, sol.org.tr'nin ona kontrasına yönlendireyim hemen sizi: "Zaman'e solcuları sıraya girdi."
Düşünün ortada bir Anayasa paketi var, paketin içindeki maddelerin çoğunun daha özgürlükçü ve olumlu olduğu (pozitif ayrımcılık, toplu sözleşme vs.) her kamptan insan tarafından kabul görüyor, "tartışmalı" maddeler Anayasa Mahkemesi'nce iki tarafa da şerbet veren bir rötüşa uğratılıyor, her şeyin güllük gülistanlık olması lazım. Fakat olan ne? Gerilim. Hem de "gerçek solcu" yaftası üzerinden insanları kandırmaya çalışan bir ucuzlukla.
Aptallığın cezasız kalması insanlığın en büyük dramı olmaya devam ediyor işte böyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder