İlker Başbuğ'un Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı ‘Yıllık Değerlendirme Konuşması’ndan bazı alıntılar oldukça ilginç. Konuşmada Başbuğ demokrasi savunuculuğu kisvesi altında TSK'yı yıpratmaya çalışan çevrelerin varlığından, bu çevrelerin orduyu din karşıtı olarak göstermeye çalışmasından yakınıyor, Türk ordusu "halktır, halktandır, halk içindir" söylemini vurguluyor. Bütün bunlar pek de sürpriz sayılmaz. Bence dana önemlisi Başbuğ'un Türkiye halkı vurgusu idi. Türk kelimesinin sıfat değil isim olarak algılanmasi gerektiğinin altını çiziyor Genel Kurmay Başkanı. Milliyet gazetesinden doğrudan alıntı yaparsak:
[Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ ] Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun bir devrim, devrimin amacının ise bir ulus devletin yaratılması olduğunu kaydetti. Bu düşünceden hareket ederek Atatürk’ün, Türk milletini "Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Türkiye halkına, Türk milleti denir" şeklinde tanımladığını anımsatan Orgeneral Başbuğ, "Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kimdir? Cevap, Türkiye halkıdır. Görüldüğü gibi buradaki halk ifadesi, sınırları çizilen bir coğrafyada - ki burası Türkiye’dir - yaşayan halkın bütününü, yani hiçbir dini ve etnik ayrım yapılmaksızın, Türkiye halkını işaret etmektedir. Aynı ülkü etrafında toplanmış ve Türkiye sınırları içinde yaşayan Türkiye halkının, siyasal ve sosyolojik bir olgu etrafında kendi rızası ile birleşmesiyle bir milletin oluşacağı ve bu millete ise Türk milleti denileceği, Atatürk’ün ’Türk milleti’ tanımında açıkça yer almaktadır" diye konuştu.
Peki bu açıklamaları nasıl okumak lazım? Türk halkı ifadesinin 'etnik bir tahayyül olarak Türk milletini değil, aynı coğrafyayı paylaşan ve ortak bir ülkü etrafında toplanmış bireyler bütününü vurguladığını, zaten ordunun bunu önceden beri bu şekilde gördüğünü duyuruyor Başbuğ. Açıklamanın tonundaki "Bu söylediklerim zaten hepinizin malumu" tarzı bir doğallaştırma çabasını pek inandırıcı bulmadım açıkçası. Gerek ordunun gerekse siyasi erkin Türklük kavramına ezelden beridir (hatta halen bile) böyle bakmadığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan günümüze izlenen politikaların yukarıda ifade edilen anlayışla zaman zaman çeliştiğini biliyoruz. 'Türk etnik kimliğinin' geçmişte topluma dayatılmadığını ima etmek, geçmişi inkar etmek olmuyor mu? Bu görünürdeki inkar şaşırtıcı değil. Tabi ki gerek ordu gerek siyasi partiler bir açılım yapacaklari zaman bunun fikirsel ve ideolojik bir değişim veya dönüşüm olduğu izlenimini veremezler, vermek de istemezler. Açıklamanın TSK'nın üst düzey mercileri tarafından gerçekten bu şekilde görülüp görülmediğini, veya ne kadarının bu görüşe katıldığını tartışabiliriz. Fakat bu o kadar da önemli değil. Önemli olan nokta benim bildiğim kadarıyla Türk milleti yerine Türkiye halkı vurgusunun TSK tarafından ilk defa yapılıyor olması. Zamanlama tesadüfi olmadığına göre sorulacak soru şu: Bu Taha Akyol'un iddia ettigi gibi TSK'da Org. Özkök'le başlayan ve Org. Başbuğ ile devam eden bir zihniyet değişimine mi işaret ediyor yoksa TSK etnik ve dini eksenli kutuplaşmanın aldığı boyuttan duyduğu endişe ile bu adımı zorunlu mu gördü?
The Emotional Baggage of the Harris-Walz Camo Hat
-
Some people have pushed them to the back of their closets. Others are still
wearing them.
12 saat önce
3 yorum:
Ilker Basbug'un gecmisine, hangi komutanlar tarafindan istenerek oraya atandigina, arkasinda kimin durduguna bakmak lazim. Buyukanit'in, Kivrikoglu'nun vs. destek verdigi bir isimse Basbug; bu tur bir cikisi ikinci soruyla iliskilendirebiliriz.
Ama su da var, TSK ile AKP "Dolmabahce mutabakati" cercevesinde koyu cizgilerini yumusatiyorlar 2 yildir. Illa ki zihniyet degisimi olmasa bile, bazi konularda bazi vurgular yapiliyor sasirtici bicimde.
Sonucta Basbug'un dedikleri "Ataturk milliyetciligi" diye tanimlanan olguyu anlatiyor. Ordunun "zahiri" cizgisi ile celisen bir aciklama degil bu. Zamanlama faktorunu de goz onune alirsak, ben ikinci soruya oy veriyorum.
Devami geldi:
http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1086148&Date=22.04.2009&b=Komutanlardan%20Guneydoguya%20surpriz%20ziyaret&ver=32
Bir ülkenin genelkurmay başkanı yani askerinin komutanı niye böööle halka hitabeder? basına demeç verir ki?
Ve de bir ülke sanki ana muhalefet lideriymiş gibi ordusunun komutanını bööööle dinler? Bence bu ülkenin topu ergenekoncu... Sıkışınca, nasıl olsa askerimiz gelir darbe yapar diye bekliyor...
Yahu asker evde yapsın yorumunu. Yada bize ordumuzun durumu hakkında bilgi falan versin çok konuşmak istiyorsa. Orduyu da siyasi bir erk gibi görmeye nasıl da alışık bu millet....
B.Y.
Yorum Gönder