Yukarıdaki başlıktan 3 anlam çıkıyor, 3'ü de aşağıda anlatmak istediklerimi karşılar.
******************************
Satır arası. Geçen hafta daha burada Türk polisinin taraftara uyguladığı gereksiz şiddeti eleştirdik. Bugün başka bir haber okuduk polisin Kürtçe pas isteyen çocukları dövdüğüne dair. Zaten Nevruz ile 1 Mayıs arası polis ciddi bir eğitim sürecinden geçer, ama bu sene olay biraz abartıldı sanki. Neyse, grand finale'e 2 hafta kaldı, o zaman göreceğiz neler olacak.
******************************
Benim aklıma takılan konu biraz daha farklı. Sağda solda maçta çıkan olaylar ile ilgili yapılan yorumlara bakıyorum; sağduyulu birkaç kişi haricinde şu eksende gidip geliniyor:
1. Önce onlar başlattı, o vurdu, delikanlıydı vs. Yani tuttuğu tarafı haklı çıkarmak için bahane aramak.
2. Hakem oyunun tansiyonunu arttırdı, federasyon tezgah kurdu. Yani 3. tarafa suçu atmak.
3. Beşiktaş taraftarı şikeci, şerefsiz, küçük, hazımsız vs. Kendi tarafının başarısızlığını başkasının başarısını küçük görerek hafifletmek.
Şu olayın "Ermeni tehciri tartışmaları" ile paralelliği harika. Ha "önce Lugano vurdu" demişsin, ha "Ermeni çetelerine tepki gösterdik". Ha hakeme suç atmışsın, ha "Batı'nın oyunu, Fransızlar abarttı, Büyük Ermeni Devleti kurulacak işte Hans Goeteller'in haritası" demişsin. Ha Beşiktaş taraftarına saldırmaya başlamışsın, ha her sene ABD'nin soykırımı tanıma girişimini "Ermeni lobisi şöyle böyle" diye küçümsemişsin.
Ciddi bir toplumsal travmadan muzdaripiz. Bu paranoyadan nasıl kurtulunur bilmiyorum, ama kendi tuttuğu tarafın müdahili olduğu bir eylemi haksız görüp yermenin kendi tarafını küçük düşürüp karşı tarafa hak tanıma olduğunu düşünüyoruz. Sonra gelsin "şerefsiz"ler, gitsin "hain"ler.
At gözlüğü takanların gözlükleri atması elzem. O inanmadığımız evrim bizi gelir bulur belki bir gün, ne diyeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder