Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'tan çıkış planını açıklamasının üzerinden daha henüz iki ay bile geçmedi. Bu süre zarfının içinde Barack Obama Avrupa'yı turlarken Irak liderlerine kendi ülkelerinin sorunlarını üstlenmelerini hatırlattı ve ABD dış işleri politakası odağı göze çarpan bir şekilde Afganistan'a kaydı.
Peki Amerika'nın çıkış planının açıklanması beklenildiği etkiyi yarattı mı? Irak'ta sular duruldu mu?
Hayır; tam tersine Irak'ta şiddet artışı başladı. Bugünkü saldırılar Şii mezhebinden olanların kutsal saydıkları bir türbenin hemen yanı başında gerçekleşti. İntihar bombacılarının saldırıları sonucu sadece iki gün içinde 144 ölü ve 125 yaralı var. Her saldırının sonunda olduğu gibi yaralılardan biri de suçluyu aramış; ABD bizim güvenliğimizi sağlamak zorunda
demiş.
ABD-Irak meselesi uzun bir konu; şimdilik Irak'taki şiddet artışının nedenlerine kısaca değinmek istiyorum.
Her saldırının nedeninin farklı olabileceğını göz önünde bulundurmama rağmen Irak'taki şiddet artışını çok genel bir şekilde "iktidar boşluğu" teorisi ile açıklamak mümkün. Politik tarihe bakacak olursak oluşan iktidar boşluklarının hemen istekli taraflarca doldurulduğunu görürüz. Aristoteles nasıl doğa boşluktan nefret eder dediyse, doğa gibi politika da boşluklardan nefret eder. Beşinci yüzyılda Roma imparatorluğu dağılınca, oluşan boşluğu Vizigotlar, 1918'de oluşan Avusturya-Macaristan iktidar boşluğunu ise ya Rusya ya da Almanya doldurdu.
Amerika'nin çekilmesiyle Irak'ta oluşacak olan boşluğu da birileri dolduracaktır. Bu saldırılar işte bu güç çekişmesinin haberci sancılarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder