Ulusalcıya gidip "Eğer bizi tanımlayan kimliğimiz Türklük ise, neden gayrimüslim bir hareketi tehlike olarak görürüz ki?" diye sormuşlar. Dinciye de gidip "Siz yıllardır İslam'ı yaşayamadığınızdan, İslam'ın yaygın bir şekilde anlatılamadığından dem vurdunuz, Fethullah Gülen'e suçlu olarak bakılmasından şikayet ettiniz; şimdi niye aynı çabada olan birilerine ağzınızdan köpük çıkarak saldırıyorsunuz?" diye sormuşlar. Fıkra da burada bitmiş.
Ergenekon soruşturması kapsamında ÇYDD zan altında kaldığında; özellikle Zaman ve türevi gazetelerce hedef noktası olarak alınırken "Misyonerlik yaptıklarına dair belgeler" yayınlanmaya başladı. ÇYDD'yi savunanlar da "Hayır, yalan bunlar!" dedi. Bu çevrelerden kimse de çıkıp "Yahu misyonerlik niye suç ki, biz laik bir ülkeyiz, isteyen istediği dini yaymaya çalışır, anlatır." d(iy)emedi.
Verilmesi gereken en büyük sınavlardan birisi bu aslında. ekşisözlük'te zamanında "Ilımlı İslam" başlığı altına bir yazı yazmıştım. Orada anlatmaya çalıştığım da yaşadığımız bu kimlik sorunuydu. Türkiye'de ılımlı İslam, CHP'nin İslam dinini şekillendirme çabasıdır; AKP'nin yaptığı ise Müslümanlığa özgürlük sunup diğer dinlere sırt çevirmektir, ılımlı İslam zaten var, korkmayınız demiştim özetle. Tamamını buraya kopyalamayacağım, dileyen okur.
Ne mi anlatmaya çalışıyorum? Basit. Biz laik falan değiliz, kendimizi kandırmayalım.
1 yorum:
anayasada yazan 'laik, sosyal hukuk devleti' lafı boş. Türkiye cumhuriyeti müslüman,liberal, polis devletidir...
Yorum Gönder