Bir önceki post'ta, savcı Zekeriya Öz'ün "gizli delil" diye ortaya koyduğu fenomeni incelemiş, "bu deliller sanıklardan, avukatlarından ve de yargıçtan da gizlenmiş midir?" diye sormuştuk. Sorumuza kısmen yanıt aldık sanırım:
Şu linkte, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in sorgusunun tam metnine ulaşabilirsiniz. Bugüne kadarki yorumlarda, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in gazetecilik faaliyetleri ve yazdıkları ile ilgili tutuklandıkları yorumu yapılıyordu. Savcı ise "Hayır, bildiğiniz gibi değil" demişti. Sorulan sorulara bakıyoruz, Şık ve Şener'in de bildiği gibi değil zira sadece kitapları, yazdıkları ve OdaTV'den çıkan notlar ile alakalı sorular var.
Hadi diyelim biz göremiyoruz bu "gizli delil"i, Şık'ın avukatı da "Savcının söylediğinin aksine bir delil yok, varsa da bize göstermeyerek savunma hakkımızı ihlal ediyorlar" diyor.
Yargıç da bilmiyorsa bu delilleri -ki bilip bilmediği tutuklama gerekçesinin açıklanmasıyla ortaya çıkacak- gerçek anlamda bir hukuk trajedisi ile karşı karşıyayız demektir.
Sanırım "geçmişme hesaplaşma" denirken İstiklal Mahkemeleri'nin intikamının alınmasından bahsediliyormuş...
Şu linkte, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in sorgusunun tam metnine ulaşabilirsiniz. Bugüne kadarki yorumlarda, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in gazetecilik faaliyetleri ve yazdıkları ile ilgili tutuklandıkları yorumu yapılıyordu. Savcı ise "Hayır, bildiğiniz gibi değil" demişti. Sorulan sorulara bakıyoruz, Şık ve Şener'in de bildiği gibi değil zira sadece kitapları, yazdıkları ve OdaTV'den çıkan notlar ile alakalı sorular var.
Hadi diyelim biz göremiyoruz bu "gizli delil"i, Şık'ın avukatı da "Savcının söylediğinin aksine bir delil yok, varsa da bize göstermeyerek savunma hakkımızı ihlal ediyorlar" diyor.
Yargıç da bilmiyorsa bu delilleri -ki bilip bilmediği tutuklama gerekçesinin açıklanmasıyla ortaya çıkacak- gerçek anlamda bir hukuk trajedisi ile karşı karşıyayız demektir.
Sanırım "geçmişme hesaplaşma" denirken İstiklal Mahkemeleri'nin intikamının alınmasından bahsediliyormuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder