Değme sürrealist yazarları kıskandıracak bir dönemden geçiyoruz, kıymetini bilelim. Son 24 saatte olan olayları kısaca anlatayım:
- Ahmet Şık'ın daha taslak halinde olan İmamın Ordusu adlı kitabının basımı durduruldu, kapı kapı gidip dijital kopyalarına el konuldu. Daha önce Ahmet Şık'ın tutuklanmasının sebebinin kitabı olduğu söylendiğinde savcılıktan "Tutuklama kitapla alakalı değil, elimizde şu an açıklayamayacağımız gizli deliller var" denmişti. Bugün ise kitabın kopyasına sahip olup da teslim etmeyenlerin "teröre yardım ve yataklık" suçundan yargılanacağı tebliğ edildi.
- BDP'nin düzenlediği "sivil itaatsizlik" temalı oturma eylemi, "izinsiz gösteri" olduğu gerekçesi ile engellendi, milletvekilleri yaka paça götürüldüler. Medyada, tabiatı gereği pasifist ve şiddet karşıtı bir duruş olan sivil itaatsizlik "tehlikeli propaganda" olarak pompalandı. "Dağdaki adam inmeden sivil itaatsizlik mi olur?" eleştirileri, sanki BDP yasadışı bir örgütmüş ya da şiddet eylemlerini planlayan onlarmışçasına söylendi.
- Türkiye NATO ile işbirliği amacıyla Libya'ya savaş gemilerini yolladı. Bu normal, fakat savaş gemileri yollandıktan sonra ilgili tezkere meclisten geçirildi, milletin iradesi ile dalga geçildi.
- TÜSİAD'ın "İlk 3 madde değişebilir" söylemi, sene olmuş 2011, infial yarattı. Sürekli "sivil anayasa" söyleminde bulunan hükümetin yetkili ismi Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek "Anayasanın ilk 5 maddesini değiştirmek gündemimizde yok" dedi.
Baylar bayanlar, 1 Nisan haftaya, siz galiba haftaları karıştırdınız.
Sözün özü, biri beni çimdiklesin yoksa tırlatacağım sanırım, bu dozda gerçeküstülük hiç almamıştım hayatımda.
- Ahmet Şık'ın daha taslak halinde olan İmamın Ordusu adlı kitabının basımı durduruldu, kapı kapı gidip dijital kopyalarına el konuldu. Daha önce Ahmet Şık'ın tutuklanmasının sebebinin kitabı olduğu söylendiğinde savcılıktan "Tutuklama kitapla alakalı değil, elimizde şu an açıklayamayacağımız gizli deliller var" denmişti. Bugün ise kitabın kopyasına sahip olup da teslim etmeyenlerin "teröre yardım ve yataklık" suçundan yargılanacağı tebliğ edildi.
- BDP'nin düzenlediği "sivil itaatsizlik" temalı oturma eylemi, "izinsiz gösteri" olduğu gerekçesi ile engellendi, milletvekilleri yaka paça götürüldüler. Medyada, tabiatı gereği pasifist ve şiddet karşıtı bir duruş olan sivil itaatsizlik "tehlikeli propaganda" olarak pompalandı. "Dağdaki adam inmeden sivil itaatsizlik mi olur?" eleştirileri, sanki BDP yasadışı bir örgütmüş ya da şiddet eylemlerini planlayan onlarmışçasına söylendi.
- Türkiye NATO ile işbirliği amacıyla Libya'ya savaş gemilerini yolladı. Bu normal, fakat savaş gemileri yollandıktan sonra ilgili tezkere meclisten geçirildi, milletin iradesi ile dalga geçildi.
- TÜSİAD'ın "İlk 3 madde değişebilir" söylemi, sene olmuş 2011, infial yarattı. Sürekli "sivil anayasa" söyleminde bulunan hükümetin yetkili ismi Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek "Anayasanın ilk 5 maddesini değiştirmek gündemimizde yok" dedi.
Baylar bayanlar, 1 Nisan haftaya, siz galiba haftaları karıştırdınız.
Sözün özü, biri beni çimdiklesin yoksa tırlatacağım sanırım, bu dozda gerçeküstülük hiç almamıştım hayatımda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder