Başlığı okuyunca Yılmaz Özdil'e bağlayıp maymunlu espriler yapacağımı düşünenler varsa hayal kırıklığı yaşayacaklar, baştan söyleyeyim. İki konuya yaklaşım arasında bir paralellik görüyorum, onu anlatacağım ciddi ciddi.
Ülkemizde "evrim" denince akla gelen üç kelime var: "Darwin, insan, maymun." Dolayısıyla bu konudaki tartışmalar bir yerden sonra tıkanmakta, ve hatta insanlar fütursuzca "Ben evrime inanmıyorum" demekte. Tamam, hobi olarak gene inanma, ama evrime inanmamak, atoma inanmamak gibi bir şey neticede.
Evrim vardır, gözlemlenmiş, kanıtlanmış, üzerine bilim dünyasında konsensusa varılmıştır. Lakin tartışılması gereken şey "evrim teorisi"dir, zira kendisi, Darwin onu ortaya attığından beri, zibilyon defa değişmiş, özellikle de gen haritasının bulunmasıyla bambaşka bir hal almıştır; öyle ki Darwin bugün gelip teorisini aynı şekilde sunsa tez hocaları ona B- verirler "Git biraz daha çalış bu ne?" diye. Hal budur, hala daha evrim konusunda farklı temelden gelen görüşler vardır, ve de evrim teorisyenleri bu teoriyi açığa kavuşturmak için çalışmaktadır, sanıldığı gibi evrimi kanıtlamak için değil.
Nasıl ki atom bulunduğundan beri Dalton, Rutherford, Bohr vs. farklı modellerle geldi, sonra quark'lar keşfedildi ve "atom teorisi" bambaşka bir hal aldı ama bu hiçbir zaman "Ben atoma inanmıyorum" dedirtmedi; nasıl ki evrendeki, güneş sistemindeki gezegenlerin oluşumuna, hareketlerine, kütleçekimlerine yüzyıllar boyu farklı açıklamalar getirildi ama bu hiçbir zaman "Ben evrene ve kütle çekimine inanmıyorum" dedirtmedi; aynı şey evrim konusunda da geçerli olmalı.
Bunun Ergenekon'la alakası ne? Şu: Ergenekon vardır. Bu ülkede zamanında adı Gladio olarak konmuş, daha sonra Susurluk'a evrilmiş, en son olarak Ergenekon olarak etiketlenmiş bir yasadışı oluşum, bir derin devlet, bir örgüt var. Burası net.
Lakin Ergenekon soruşturması gittikçe hedeften uzaklaşan bir görüntü veriyor, bu da doğal olarak tepki topluyor. Fakat bu tepki toplama "Ergenekon yalanmış işte" noktasına gelirse, yanlış yapmış oluruz. Bizim odağımız, Ergenekon soruşturmasını en başına, Veli Küçüklere, JİTEMlere, faili meçhullere, 28 Şubatlara döndürmek olmalı.
Nasıl "evrim" ve "evrim teorisi" farklı şeyler ise, "Ergenekon" ve "Ergenekon soruşturması" da farklı şeylerdir. Evrim teorisinin çıkmazlarını açıklamaya çalışmak ve eleştirmek evrim gerçeğini değiştirmediği gibi, Ergenekon soruşturmasının çıkmazlarını açıklamaya çalışırken ve eleştirirken de Ergenekon'un gerçekten var olduğunu unutmamalıyız.
Ülkemizde "evrim" denince akla gelen üç kelime var: "Darwin, insan, maymun." Dolayısıyla bu konudaki tartışmalar bir yerden sonra tıkanmakta, ve hatta insanlar fütursuzca "Ben evrime inanmıyorum" demekte. Tamam, hobi olarak gene inanma, ama evrime inanmamak, atoma inanmamak gibi bir şey neticede.
Evrim vardır, gözlemlenmiş, kanıtlanmış, üzerine bilim dünyasında konsensusa varılmıştır. Lakin tartışılması gereken şey "evrim teorisi"dir, zira kendisi, Darwin onu ortaya attığından beri, zibilyon defa değişmiş, özellikle de gen haritasının bulunmasıyla bambaşka bir hal almıştır; öyle ki Darwin bugün gelip teorisini aynı şekilde sunsa tez hocaları ona B- verirler "Git biraz daha çalış bu ne?" diye. Hal budur, hala daha evrim konusunda farklı temelden gelen görüşler vardır, ve de evrim teorisyenleri bu teoriyi açığa kavuşturmak için çalışmaktadır, sanıldığı gibi evrimi kanıtlamak için değil.
Nasıl ki atom bulunduğundan beri Dalton, Rutherford, Bohr vs. farklı modellerle geldi, sonra quark'lar keşfedildi ve "atom teorisi" bambaşka bir hal aldı ama bu hiçbir zaman "Ben atoma inanmıyorum" dedirtmedi; nasıl ki evrendeki, güneş sistemindeki gezegenlerin oluşumuna, hareketlerine, kütleçekimlerine yüzyıllar boyu farklı açıklamalar getirildi ama bu hiçbir zaman "Ben evrene ve kütle çekimine inanmıyorum" dedirtmedi; aynı şey evrim konusunda da geçerli olmalı.
Bunun Ergenekon'la alakası ne? Şu: Ergenekon vardır. Bu ülkede zamanında adı Gladio olarak konmuş, daha sonra Susurluk'a evrilmiş, en son olarak Ergenekon olarak etiketlenmiş bir yasadışı oluşum, bir derin devlet, bir örgüt var. Burası net.
Lakin Ergenekon soruşturması gittikçe hedeften uzaklaşan bir görüntü veriyor, bu da doğal olarak tepki topluyor. Fakat bu tepki toplama "Ergenekon yalanmış işte" noktasına gelirse, yanlış yapmış oluruz. Bizim odağımız, Ergenekon soruşturmasını en başına, Veli Küçüklere, JİTEMlere, faili meçhullere, 28 Şubatlara döndürmek olmalı.
Nasıl "evrim" ve "evrim teorisi" farklı şeyler ise, "Ergenekon" ve "Ergenekon soruşturması" da farklı şeylerdir. Evrim teorisinin çıkmazlarını açıklamaya çalışmak ve eleştirmek evrim gerçeğini değiştirmediği gibi, Ergenekon soruşturmasının çıkmazlarını açıklamaya çalışırken ve eleştirirken de Ergenekon'un gerçekten var olduğunu unutmamalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder