2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

30 Mart 2010 Salı

Tek Kelime: Yozdil

Bu blogda biraz sert bir dil ve üslup kullandığımızdan arada düşünüyorum "Acaba çok mu fazla? Çok mu acımasız?" diye. Sonra bir olay görüyor, okuyorum; ve diyorum ki "Bunun normal olduğu bir memlekette biz de normaliz." Bugünkü silkindiricimiz ne zamandır bu semalarda rastlamadığımız Yılmaz Özdil, ve köşe yazısı.
Yazı Angela Merkel hakkında, kullanılan ifadeler ise acayip. Mesela Angela Merkel'in eşcinsel kuaförü "şorolo" ve "yumuşak" olarak nitelenmiş. Kendisi Angela Merkel'e "memeler kadraja sığmadı" ve "memeler[i poposunun yanında] zarif kaldı" şeklinde hitap etmekten çekinmemiş. Merkel'in hayatını anlatırken, tamamen ataerkil bir çerçeveden bakmış vs. vs.
Şimdi bu Yılmaz Özdil'e sorsan milleti şu an yönetenler ve oy verenler kütüktür, eğitimsizdir, konuşmayı-yazmayı bilmez vs. Ama kendisi bu ifadeleri gönül rahatlığı ile kullanabilir, "büyük yazar" olur. Gavura geçirmek serbesttir, bizden birine laf edilince "Almanya'nın büyük ayıbı!" olur. Düşünsenize Das Bild yazarının böyle bir şeyler yazdığının Hürriyet gazetesinin eline geldiğini? Manşetten verirler.
Nassı diyoğ siız Turklear... Yivreançsiınız.

5 yorum:

Kalten dedi ki...

Aslında Yılmaz Özdil'in bu tarzına o kadar alışmışım ki, ben bu yazısının eski yazılarına oranla "fena olmadığını" düşünmüştüm tarafsızlık ölçütünde. İlk okuduğumda "şorolo"yu da "fancy" olarak yorumlamıştım, tabii oradaki "yumuşak" kelimesini kaçırmışım tekrar okuyunca farkettim :)

Bizim kültürden political correctness beklemek zaten Nobre'den ince bilek hareketi beklemekle eşdeğer. Misâl Aurelio'ya "Bu Arap'ın milli takımda ne işi var" diyen adamlara sahibiz, hepimiz sabahları "Andımız" okutulan okullara gittik küçükken, büyüyüp bunları İngilizceye çevirmeye çalıştıkça kulağa ne kadar acaip geldiğini farkettik --o kadar kanıksamışız ki!

Bu yüzden diyeceğimi eleştiri gibi alma sakın ama bence Yılmaz Özdil'i buradaki medya yazılarına konu etmekle hiç uğraşmasan da olur --bu adam böyle; yavaş-yavaş medya da globalleşerek değişecek ve bu tarz yazı yazanlar, "tuu size"ler tasfiye olacak. Yandaşlar, ulusalcılar, kör bir şekilde taraflı olanlar kendilerini anlamsızca tekrarlamaya başladıkça dünyada olan bitenle keep up edemeyip emekli olacaklar.

Ben on sene öncesine göre bile gelişme görüyorum, on sene sonra daha da iyi olacak.

Ertuğrul Özkök bile yıllarca önce Ahmet Kaya'ya attığı başlıktan dolayı pişmanlığını dile getirdi. Political correctness böyle oturacak bizde de. Sindire sindire.

İyimserim ben çok.

Serhat S Bucak dedi ki...

Ben şahsen burdaki Yozdil konulu yazilara bayılıyor ve devamını diliyorum :)

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Abi ne zamanki arkadaslarim yozdil'in begendikleri yazilarini saga sola link olarak atmazlar; ne zamanki fark ederler bu adamin yozlugunu, ben de o zaman birakirim.

Political correctness ile alakam olmaz. Ama "karsi tarafi" hoduklukle itham eden bir adam kendisi hodukse, bunu da suratina carpmak lazim.

Adam cinsiyetci yazi yaziyor, elestiriyoruz; insanlar bize "Nasil ya kadin dedigin yemek yapmaz mi?" diye cevap veriyor.

Baskin Hoca'ya "Hocam millet goz gore gore yalan soyluyor, empati yok, riyakarlik var; bu yargilar nasil degisecek ki?" dedigimde "Usenmeden yazacaksin, yazacagiz" demisti. Ben de usenmiyorum iste.

Kalten dedi ki...

Haklısın, ekleyecek bir şey kalmadı :)

voodoo girl dedi ki...

"Çekici olmasaydım, evde kalırdım. Halbuki ben iki kez evlendim” diyor."

sırf bu cümle üzerine bile öyle bir yazı yazarım ki.. ama bırak kelimelerimi, küfürlerimi bile harcamaya değmez.