"AKP İsmailağa cemaatini korumak zorundadır. Çünkü ondan oy aldı. Kimse riyakarlık yapmasın." - İsmailağa Cemaati'nin sözcüsü Saadettin Ustaosmanoğlu (link)
Aslında konuk yazar olarak mail atmıştım fakat sanırım gelen kutusu pek kontrol edilmediğinden yorum olarak tanıtım yapmamda bir sakınca yoktur diye umuyorum; nitekim yapıyorum da şimdi.
-
Sessiz Dergi, İstanbul (Erkek) Lisesi’nde okuyan bir grup öğrencinin, okuldan bağımsız olarak çıkarttıkları bir yayındır. Basılı olarak dağıtılmasının yanında http://sessizdergi.blogspot.com/adresi üzerinden hem yazılara, hem de derginin .pdf haline ulaşılabilir.
“Sessiz kalmak, susmak demek değildir.” sloganı aslında yine derginin amacı ve yayıncılık anlayışını açıklayan en iyi cümledir, zira Sessiz Dergi’yi bilindik kalıplara sokmak yetersiz bir açıklama olabilir. Buna rağmen bir tanım yapılmak isteniyorsa, Sessiz Dergi, bir fanzindir; bu ruhla hazırlanır. Edebiyattan, felsefe ve tarihten bahsederken günümüz sorunlarından da uzak kalmamaya çalışır; geniş bir yelpazeye yayılmış konulara eğilmesinin nedeni de farklı düşünüş yöntemlerine, alternatif akımlara yer açmaktır. Aslında dergideki her bölüm otonom bir organ, her yazarın düşüncesi yalnızca kendisinin sorumlu olduğu bir beyanattır.
Bu yolda ilerlemeye çalışırken daha geniş bir kitleye hitap edebilmemiz için sizin de yardımınıza ihtiyacımız var. Blog adresimizi üye olduğunuz forumlarda, sosyal platformlarda paylaşmanız; tanıdıklarınızı böyle bir oluşumun varlığından haberdar etmeniz ya da en basitinden yazılara yorum bırakarak, canlı bir tartışma ortamı oluşturmanın yanında bize desteğinizi de göstermeniz, inanın tahmin edebileceğinizden çok daha büyük bit etki bırakacaktır.
Yeni sayılarda görüşmek üzere, Sessiz Dergi ekibi
“Bir tavırdır; sorunlar, gerçekler karşısında susmamaktır Sessiz Dergi. 'Başlarken’ yazısında belirtildiği gibi felsefe yapmaktan, edebiyattan çekinmemek; sorumluluk alırken baskılara boyun eğmemektir. Bir duruşun sessiz olarak da ortaya koyulabileceğinin, pasif direniş ve bireysel farkındalığın, farklılıkların bizi ileriye taşıyacağının bilincinde olmaktır; tartışmanın, çatışmaların yeni yollar açacağını anlamak, anlatmaktır. Sonbaharda yere düşen yaprağı avucumuza alıp ona zihnimizdekileri fısıldamaktır; rüzgarın sözlerimizi nereye taşıyacağından çekinmeden; korkmadan, susmadan...”
İlk sayıda;
Politik bir felsefe olarak Walden Gölü’nden 2008 Yunanistan Olayları’na kadar Anarşizm Dosya Konusu,
Platon’un Devlet’i, More’un Ütopya’sı ve Camponella’nın Güneş Ülkesi üzerine karşılaştırmalı bir deneme,
Sesini tüm dünyaya duyuran bir hareket olarak Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ışığında Spartakistler,
Tolkien evrenine mizah öğeleri ve tarihsel olgularla yeni bir bakış açışı kazandırmak için Orta Dünya’da Demokratik Açılım,
Tunç “Turbo” Dindaş ile; büyük bir değişim geçirmiş, sokaklardan atölyelere taşınmış bir sanat olan grafiti üzerine röportaj
Ve daha fazlası.
Bütün içerik için: http://sessizdergi.blogspot.com/2010/03/icindekiler-say-1.html - Yaptım.
Gerçi .pdf hali beklediğimden biraz daha uzun sürecek gibi duruyor; ama bir blog olarak yazıların çoğuna da ulaşabilirsiniz şimdilik.
Hoşgeldiniz. Blogu şehri gezen bir sırt çantalı turist edasıyla dolaşabilirsiniz tabii, ama biz elinize bir harita verelim gene de.
1. Alttaki renkli "Komünal Manifesto" tuşuna basarak nasıl ve neden kurulduğumuzu mizahi bir üslupla elen alan yazımıza ulaşabilirsiniz.
2. Yandaki menüden istediğiniz konudaki yazılara hızlı geçiş yapabilirsiniz. Konu hakkında ayrıntılı bilgi için imleci o konu başlığı üzerinde tutunuz.
3. Daha aşağıda yazar listemizde, yazarın ismi üzerine tıkladığınız zaman sadece o yazarın yazılarına da ulaşabilirsiniz.
4. Daha ayrıntılı başlıklara ulaşmak için (din, demokrasi, ordu vs. gibi) gene bu kolonun aşağısında bulunan "etiket bulutu"na bakınız, ya da arama kutusuna aradığınız anahtar kelimeyi (Shakespeare'dan HSYK'ya geniş bir çerçevemiz mevcut) yazınız.
"Bağırma bana! Şu üslubuna dikkat et! Vatandaşla konuşmuyorsun!"
Savcının, polis memuru Behzat Ç. ile diyaloğu esnasındaki isyanı. Bir de yorum mu yapalım üstüne?
-----
7 Ağustos '10 - 23:39
"Yani bence bir sakıncası yok ama bir Türk'e Arap kıyafeti giydirilmiş gibi oluyor."
Büyük ego Erol Büyükburç'un, arabesk söyleyen Türk şarkıcılara ilişkin yorumu. Ağzını eğe büke Elvis Presley taklitleri yapan, Amerikan müziği söyleyen adam sen değil miydin be adam? Sen kovboy çizmesi giyerken iyiydi? N'oldu?
"+ Kadın mısın? - Ee... Hayır, kızım. (...) + Hayır, yani kadın mısın erkek misin diye cinsiyetini sormuştum ama..."
Canlı yayına telefonla bağlanan Özgür isimli izleyici ve Okan Bayülgen arasındaki diyalog. Oysaki Okan Bayülgen "bağyan mısın?" dese böyle mi olurdu?
-----
3 Ocak '09 - Akşam
"Nasıl da narin tutuyor ipi, tıpkı yeni gelin gibi!"
Cinsel göndermelerin b.kunu çıkaran Wipeout 2'deki boru sesli anlatıcı adam.
-----
18 Kasım '09 - 11:27
"Kalça günü iyi oldu ama kalçamın üstüne oturamıyorum, sizi ayakta izliyorum şimdi."
Göbeğin ve göbeklinin düşmanı, "şişman kadın çirkindir" veciz sözünün sahibi Ebru Şallı'nın TV8'deki programı Ebruli'ye gönderilen bir izleyici mesajı.
Napıyo' lan o sapık size de böyle oluyorsunuz? O ucube kadını izleyen, para kazanması için yardım ve yataklık edenler beter olsun beter!
-----
24 Ekim '09 - 01:16
- Gemideki tek bayan sen miydin? + Evet. - (Gülmeye başlayarak) 89 gün boyunca gemideki tek bayan sendin? + Evet - Ekikikikikiki kikir kikir... Korkmadın mı? Ekikikiki...
Beyaz, rehin alınan Horizon 1 gemisinin kaptanı hanımla diyaloğu. Sözde bayan diyerek kibar olmaya çalışan Beyaz, aptal cinsel imalarının çok komik olduğunu düşünürken.
Bu şekilde olsan olsan ceviz görünümlü muhafazakâr bir meşe olursun. Balta seni!
-----
18 Ekim '09 - Öğlen
- Okula gitmeyen adam olabilir mi? + Hayır. - Peki sen büyüyüp adam olunca, yani çok para kazanınca ne yapacaksın?
Bir kız çocuğuna "adam" olmak ile ilgili bir soru soran Bergüzar Korel'in daha sonra adam olmayı "çok para kazanmak" olarak tanımlamak suretiyle tüy diktiği "Çocuktan Al Haberi" programından bir enstantane.
-----
7 Ekim '09 - 21:51
BU: Behzat Uygur H: Hamiyet
"BU: 3 basamaklı en büyük çift sayı kaçtır?
H - On bin?
BU: Tamamı bir kıtayı kaplayan ülke hangisidir?
H - Afrika?
BU: Akdeniz'deki en büyük ada hangisidir?
H - Kıbrıs?
BU: Biber salçası, kızarmış ekmek, dövülmüş cevizle yapılan meze nedir?
H - Acuka?
Bak Şu Duvara isimli Japonya kökenli yarışmanın mikro ölçekteki "bilgi yarışması" bölümünde Hamiyet isimli şahsın enfes performansı. Behzat Uygur'un sorduğu bütün sorulara yanlış sorularla karşılık verdiği için büyük ödülü kazandı gönlümüzde.
----------
29 Eylül '09 - 00:40
"Yılda 700 seksi ben bile yapamam! Hele ki evdeki teyzemle, hiç yapamam..."
84 yaşındaki Prof. Dr. Mustafa Öz, oğlu Mehmet Öz'ün "yılda 700 seks" önerisine çüküyle itiraz ederken.Zira bu söz, bir beyinden çıkıyor olamaz.
----------
9 Eylül '09 - 00:20
"Evin içinde herkes kendi işini yapacak. Kadın kendi işine bakacak, erkek kendi işine..."
'Kişisel gelişim'ci İnci Yeşilyurt hanımefendi geleneksel rollerden ödün verilmemesini, muhtemelen illa birileri gelişecekse erkeklerin gelişmesini salık verirken.
----------
4 Eylül '09 - 19:28
"Çemberi iyice daralttık, biraz sabır tavsiye ediyorum." Muammer Güler, Münevver Karabulut'un ailesine sabah akşam günde 2 sefer yemekten sonra sabır tavsiye ederken.
-----------
19 Ağustos '09 - 13:32
"Her kıvrımımı yemin ederim avuçluyorlar. Yaşlı teyzeler.. E sahnede de erkekler tarafından tacize uğruyorum tabii."
Ece Erken'in programındaki konuk kadın, hem kendi cinsinden, hem karşı cinsten tacizi ne derece içselleştirdiğini, kabullendiğini ifade ederken.
IEA World Congress 2021
-
A few words on the International Economics’ Association online World
Congress, July 2-6, on the theme “Equity, Sustainability and Prosperity in
a Fractured...
It Is Accomplished
-
As Gandhi never quite said, First they ignore you. Then they laugh at you.
Then they attack you. Then you win. I remember one of the first TV debates
I had...
Herşey Okey için
-
82/1 tertip olarak Manisa Kırkağaç Jandarma Komando Er Eğitim Alayından
usta birliğim olan Kars Kağızman'a gittim. Paslı Karakoluna düştüm.
Karakolda 2 uzm...
ANI
-
ANI
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma
Nerdeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacakt...
Gundemden 6. Bolum - 30 Temmuz '08
-
Bu bolumde AKP ve Ergenekon davalari, Gungoren'de meydana gelen saldiri,
Vakit gazetesi (rutin oldu artik), Melih Gokcek'in icraatleri ile cesitli
cesaret ...
3 yorum:
Aslında konuk yazar olarak mail atmıştım fakat sanırım gelen kutusu pek kontrol edilmediğinden yorum olarak tanıtım yapmamda bir sakınca yoktur diye umuyorum; nitekim yapıyorum da şimdi.
-
Sessiz Dergi, İstanbul (Erkek) Lisesi’nde okuyan bir grup öğrencinin, okuldan bağımsız olarak çıkarttıkları bir yayındır. Basılı olarak dağıtılmasının yanında http://sessizdergi.blogspot.com/adresi üzerinden hem yazılara, hem de derginin .pdf haline ulaşılabilir.
“Sessiz kalmak, susmak demek değildir.” sloganı aslında yine derginin amacı ve yayıncılık anlayışını açıklayan en iyi cümledir, zira Sessiz Dergi’yi bilindik kalıplara sokmak yetersiz bir açıklama olabilir. Buna rağmen bir tanım yapılmak isteniyorsa, Sessiz Dergi, bir fanzindir; bu ruhla hazırlanır. Edebiyattan, felsefe ve tarihten bahsederken günümüz sorunlarından da uzak kalmamaya çalışır; geniş bir yelpazeye yayılmış konulara eğilmesinin nedeni de farklı düşünüş yöntemlerine, alternatif akımlara yer açmaktır. Aslında dergideki her bölüm otonom bir organ, her yazarın düşüncesi yalnızca kendisinin sorumlu olduğu bir beyanattır.
Bu yolda ilerlemeye çalışırken daha geniş bir kitleye hitap edebilmemiz için sizin de yardımınıza ihtiyacımız var. Blog adresimizi üye olduğunuz forumlarda, sosyal platformlarda paylaşmanız; tanıdıklarınızı böyle bir oluşumun varlığından haberdar etmeniz ya da en basitinden yazılara yorum bırakarak, canlı bir tartışma ortamı oluşturmanın yanında bize desteğinizi de göstermeniz, inanın tahmin edebileceğinizden çok daha büyük bit etki bırakacaktır.
Yeni sayılarda görüşmek üzere,
Sessiz Dergi ekibi
“Bir tavırdır; sorunlar, gerçekler karşısında susmamaktır Sessiz Dergi. 'Başlarken’ yazısında belirtildiği gibi felsefe yapmaktan, edebiyattan çekinmemek; sorumluluk alırken baskılara boyun eğmemektir. Bir duruşun sessiz olarak da ortaya koyulabileceğinin, pasif direniş ve bireysel farkındalığın, farklılıkların bizi ileriye taşıyacağının bilincinde olmaktır; tartışmanın, çatışmaların yeni yollar açacağını anlamak, anlatmaktır. Sonbaharda yere düşen yaprağı avucumuza alıp ona zihnimizdekileri fısıldamaktır; rüzgarın sözlerimizi nereye taşıyacağından çekinmeden; korkmadan, susmadan...”
İlk sayıda;
Politik bir felsefe olarak Walden Gölü’nden 2008 Yunanistan Olayları’na kadar Anarşizm Dosya Konusu,
Platon’un Devlet’i, More’un Ütopya’sı ve Camponella’nın Güneş Ülkesi üzerine karşılaştırmalı bir deneme,
Sesini tüm dünyaya duyuran bir hareket olarak Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ışığında Spartakistler,
Tolkien evrenine mizah öğeleri ve tarihsel olgularla yeni bir bakış açışı kazandırmak için Orta Dünya’da Demokratik Açılım,
Tunç “Turbo” Dindaş ile; büyük bir değişim geçirmiş, sokaklardan atölyelere taşınmış bir sanat olan grafiti üzerine röportaj
Ve daha fazlası.
Bütün içerik için:
http://sessizdergi.blogspot.com/2010/03/icindekiler-say-1.html
-
Yaptım.
Gerçi .pdf hali beklediğimden biraz daha uzun sürecek gibi duruyor; ama bir blog olarak yazıların çoğuna da ulaşabilirsiniz şimdilik.
evet bu reklam da farkli bir Turkiye Tipi lobicilik olmus!
Evet, ironiyi ben de gönderdikten sonra fark ettim; yapacak bir şey yok.
Yorum Gönder