2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

21 Ocak 2010 Perşembe

Türkiye'nin İşgali

Dün bunu Fatih Altaylı (ki kendisini ne kadar sevdiğimizi şurada anlatmıştık) ve Mine Kırıkkanat (kendisi en son "kıllı donlu göbekli halk" tamlamasını kullanmıştı, sonra duyduk ki Vatan'a geçmiş) dile getirmiş. Demişler ki, "ABD Haiti'yi işgal etti, bizde deprem olunca bizi de işgal edecek!"
Efendim, birincisi, Haiti ABD'nin burnunun dibinde olan bir ülke. Fakirlikten kırılıyor, doğal kaynağı yok. Sadece insani yardımlarla ayakta duran bir ada. Halihazırda 9000 adet BM Güvenlik Birimi (ki bunların ne kadar etkili(!) olduğunu Sudan tecrübesi öğretti bize) orada görev yapmakta zaten, zira uyuşturucu kartelleri mevcut, hafiften çatışma ortamı var. Durum hiç de iç açıcı değil.
Peki ne yapıyor ABD? Haiti'ye 11.000 asker yolluyor yardım faaliyetleri için. Bu rakamı gören bizler de "ABD işgal etti!" diyoruz. İyi de, Haiti'nin insan gücüne ihtiyacı olduğu çok açık, ne yapacaktı ABD, 11.000 sivil mi yollayacaktı? Teksas Gönüllüler Derneği mi gitseydi oraya? Peki başka yerlerde deprem olduğunda biz de Mehmetçik'i yollamıyor muyuz sağa sola? Doğal afetlerde en kolay mobilize edilen birlikler askeri birlikler değil midir?
Ya ABD sadece asker mi gönderdi Haiti'ye? Hayır, yanında 130 milyon dolar da var. Kanada ile birlikte en çok yardımı yapan ülke. AB'den 3 Milyon Euro çıktı şimdilik, bağımsız olarak gönderilen yardımlar hariç (ki onun en büyüğü 33 milyon dolar ve Brileşik Krallık'tan geldi)
Bunların hepsinin altında temel bir neden var. Eğer bugün ABD yeterince yardım etmese, tüm dünya "Gördünüz mü, burnunun dibinde ülke yıkıldı, adamların kılı kıpırdamadı, işte pis ABD" diyecek. Yalan mı? Bugün ABD'yi eleştirenler ilk bunu demez miydi?
Sizce ABD, daha geçen gün Afganistan'a daha fazla asker gönderecek diye inanılmaz tepki almışken, bir de Haiti'yi işgal eder mi? Ki elde daha Irak var. Bu dış politikanın neresi mantıklıdır? Tabii siz ABD'nin amacının bir gün tüm dünyayı fiziksel olarak ele geçirmek olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, o zaman haklısınızdır.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Teybi geri saralım. Bir Millennium Challenge 2002 kasırgası kavurmuştu ulusalcı cenahı bir aralar. Bu tatbikatı kimse bilmezdi, ama rivayetler muhtelifti:
1. Bir adet Akdeniz'de ada sorunu olan, iki kıtayı birbirine bağlayan ülkede o ada ülkesi ile ilgili bir siyasi kriz sonrası asker başa geçiyor, ABD'de burayı işgal ediyor. (ekşisözlük)
2. Bir adet ülkede yıkıcı deprem meydana geliyor, bu depremle eşzamanlı olarak uluslararası bir mahkeme ülkenin çıkarlarına ters bir karar alıyor, bu ülkede darbe oluyor ve ABD 96 saat içinde burayı işgal etmeye başlıyor. (stratejikboyut: Bu adreste daha fazla komplo mevcut, özellikle 96 saat seçilmesinin çok önemli olduğu, bütün NATO ülkelerinin davet edildiği ama Türkiye'nin edilmediği falan yazıyor.)
3. (Üste ek olarak) Tatbikat Lozan'ın yıldönümünde başlıyor, zaten Associated Press de Türkiye'nin işgal edildiğini yazdı. (Ulusal Kanal)
Peki gerçek ne? Millennium Challenge tatbikatı, Ortadoğu'da Basra Körfezi'ne kıyısı olan, ve de bir diktatörce yönetilen bir ülkeye karşı düzenleniyor. Zaten bu tatbikattan belli bir süre sonra ABD'nın Irak'ı işgal etmesi çok da şaşırtıcı olmasa gerek. Ama tatbikatta işgal edilen ülkenin generalinin (ki kendisi açığa alınmıyor, çünkü zaten emekli) beklenmedik başarısı, tatbikatın kurallarının değişmesine, önceden planlanmış şekilde oynanmasına yol açıyor, bu da ufak çaplı bir skandal oluyor. (The Guardian: Hoş Ulusal Kanal ya da Stratejik Boyut kadar güvenilir değil ama...)
Bu konuyu zamanında çok araştırmıştım, birçok yabancı gazeteyi, forumu vs. okumuştum. Bütün yorumlar Irak ve İran üzerine yapılıyordu, bir adet de Türkiye diyenini duymadım. Türkiye ancak "Oradaki müttefik, tatbikatta etkin olarak kullanılmıyor, bu bir eksiklik" falan tarzı yorumlarda geçmekte idi. Hatta bunun üzerine Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli'ye mesaj atmıştım, tabii ki yanıt gelmemişti. Komploist inançlarımın geri dönülemez tahribatı o zamanlarda başlar, sene 2004.
İşin garibi, bu konu Kozmik Oda olayında falan da gündeme gelmiş, forumlarda dile getirilmiş. Ben unutulup gitti sanıyordum, ama unutmayanlar, hala daha Türkiye'nin işgalini bekleyenler varmış meğer. Geçenlerde de eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un bir açıklaması vardı "AKP'nin icraatı çok kötü, savaş çıksa yeterli ilaç stoğumuz yok" diye. Bu bizimkilerdeki süreklilik kazanmış "Soğuk Savaş zihniyeti" hali beni endişelendirmekte açıkçası, yazık, üzülüyorum cidden. Mesela yeri geliyor, 1924 yılında Lord Bilmemkim'in "Biz bunları şimdi veriyoruz ama, sonra geri alacağız" diye, tamamen gözdağı vermek, üstünlük kurmak amaçlı söylediği politik bir cümleyi "Bak, İngilizler tam 85 yıldır planlıyorlar" diye sürüyorlar piyasaya.
Aslında süper bir rahatlık bu: "Abi Yahudiler ABD'yi yönetiyor, ABD dünyayı, herşey planlı, Kabala Mabala Tombala, feomidyum, bor minerali..." Amcam olayı çözmüş bitirmiş, millet boşuna 4 yıl Uluslararası İlişkiler okuyup üzerine master, doktora falan yapıyor. Ne güzel değil mi, kimsenin bilmediğine vakıf olma hissi. Bu bizdeki "Abi herkesin gözü bizde, çok mühim bir ülkeyiz" inanışı, ve arkasındaki milli gurur/eziklik karışımı duyguların hastasıyım ben. "Bütün dünya bir oyun aslında, bunun farkındayız, yapacağımız bir şey yok" deyip sal gitsin deme, herşeyi ucu belirsiz bir komploya bağlama, böylece rahatlama, kendini tatmin etme. Bu düşünce şeklinin, Milli Tarih eğitimi ile oluştuğunun farkına varamama, sürekli "O düşman, bu düşman" denerek yetiştirilmenin bu sonuca vardırdığını es geçme.
Hayat size güzel abilerim ablalarım. Bu arada Yahudi bir arkadaşla konuştum, yakında İsrail bir tatbikat yapacakmış, hazırlıklı olun.

2 yorum:

meltem dedi ki...

Ataturk'un Genclige Hitabesi'ni sadece okumakla kalmamis, ustune ustluk ezberlemis insanlardan bu paranoyaklik disinda ne beklenebilir ki? "Varliginin tek temeli, ulkeyi ic ve dis dusmanlara karsi korumaktir, her an tetikte ol." Oh komplo teorilerinin bini bir para sonra.

Murat dedi ki...

Benim kırmızı yanaklı koalam nöbetteyken kimse işgal mişgal edemez cennet vatanımızı. korkmayiniz-