İkincisi ise daha vahim. Avrupa ile Türkiye'yi Venn şemasında birebir eşleştirip statükoyu haklı çıkartma çabası. "Abi öyle diyorsun da Fransa'da da üniversitelere türbanla girilemiyor," "Abi Fransa'nın resmi dili Fransızca, anayasada öyleymiş," "Abi 301'in aynısı bütün ülkelerde var" falan gibi, çeşitli akademisyenlerce bilgili belgeli açıklanmasına karşın hala daha kafada resmi tarih güdümlü kalan bilgi kırıntıları. Hadi birinci gruba güldük geçtik de, buna gülüp geçince kendimizi mahkeme kapısında bulabilme riski var.
Lafı getireceğim yer basit aslında: Madem Avrupa'nın herşeyi örnek alınası, İtalya'daki Gladio operasyonunu da örnek alalım, ne dersiniz? Ne demiş Gladio'yu bitiren hakim:
Bir zamanlar bu Temiz Eller Operasyonu'nu gündeme taşıyan "güvenilir" gazetecilerin şimdi takındığı tutum benim bu yüzden garibime gidiyor. "Kurumlar arası uyum", "ordunun mahremi" vs. geçiniz bunları. Bana demokratik olup da Başkan'ının ordusunu denetleyemediği bir tane ülke söyleyin, ya da düpedüz "Ben yarı-askeri rejim istiyorum abi, öylesi daha güzel" deyin. Demokrasi maskesi arkasına bir zahmet saklanmayın, rica ederim.
1 yorum:
oh ne guzel demissin shelbyl!
Yorum Gönder