2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Anayasa İkiyüzlülüğü

Ben çocukken solcu abilerden şu lafları duyarak büyüdüm: "1980 darbesi solculuğu bitirmiştir, 1982 Anayasası da belimizi bükmüş, elimizi kolumuzu bağlamıştır." Bu telkinler sayesinde emindim ki, Türkiye'de solun yeniden dirilmesinin önündeki engeller Evren ve anayasası idi. Çözüm ise belli idi: "Ahh, ahh 1961 Anayasası..."
AKP genel seçimleri ikinci kez kazandığında "daha demokratik bir anayasa" yapma girişiminde bulundu. Aynı solcu abiler tabiri caiz ise kıyameti kopardılar "AKP rejimi değiştirecek!" diye. Haklıydılar belki de, sonuçta AKP şeriatçı partiydi en nihayetinde değil mi? Ama bakıyordun tasarlanan maddelere, tıpkı o abilerin özlemle baktığı 1961 Anayasası gibi hak ve özgürlükleri genişleten bir anayasa idi, 1982 çoğunlukla çöpe atılıyordu. Neticede daha kıvılcım halindeyken durdu bu girişim.
Seçimler yaklaşırken AKP bu sefer Anayasa'yı reforme etmeye karar verdi. Aynı abiler artık rejim endişesinin para etmediğini görmüş olacağından farklı bir açıdan yaklaştılar olaya: "Yargı bağımsızlığı elden gidiyor, sivil dikta geliyor!" dediler. Haklılardı belki de, sonuçta HSYK ve Anayasa Mahkemesi yeniden şekillenecekti. Ama gene bakana görüyordu ki, bu iki kurum bugün olduğundan daha az demokratik olmayacaktı, ve hatta üye sayısı arttırılarak ve üyeleri seçen kurumlar daha da çeşitlendirilerek daha mantıklı bir çerçeve yaratılacaktı. Mesela HSYK Yargıtay tekelinden çıkartılıp birçok üst düzey adalet kuruluşuna eşit otorite verilmiş, Anayasa Mahkemesi'nin üyelerini Cumhurbaşkanının farklı kurumların tavsiyelerine bakarak seçmesi öngörülmüştü. Parti kapatma, şark usülü kurnazlıkla meclisteki partileri mağdur etmeyecek şekilde zorlaştırılmıştı. Ama meclisin sadece dava açılabilmesi için oylama yapılması, kamuoyuna "meclis parti kapatacak" diye lanse edildi. Neticede gene memnun olmadı solcu abiler.
Bu solcu abiler Anayasa'dan şikayet edip, onu iyileştirmeye yönelik adımlara kesinlikle karşı çıkıyorlar. Şikayet ettikleri Anayasadan kurtulmak için hiçbir çalışma yapmıyorlar, öneri getirmiyorlar; üstüne üstlük getirilen önerileri de sadece eleştiriyorlar. Sonra bu solcu abiler insanlara "takiyeci" diyorlar.
Ben anlamıyorum abiler.

2 yorum:

Alp dedi ki...

"AKP genel seçimleri ikinci kez kazandığında "daha demokratik bir anayasa" yapma girişiminde bulundu. Aynı solcu abiler tabiri caiz ise kıyameti kopardılar "AKP rejimi değiştirecek!" diye."

bunu yapanlar chp'li abiler gibi geldi bana, "solcu abi"lerden ziyade.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Eski solcular CHP'li oldu Alp :)

Zaten "takiyeci" solcularin kimligi belli, benim laf attigim onlar. Sogukkanlilikla/nedensellikle Anayasa Paketi'ni elestirenler zaten farkli bir grup, ki o gruba ben de dahilim.