2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

11 Eylül 2009 Cuma

Hıncal Uluç Üzerine Bir İki Kelam

Fazlasını hak etmiyor çünkü. Olay şu: Kendisi şöyle bir yazı yazdı Ekşi Tepki başlığıyla.. O yazıda dedi ki: "Mustafa Erdoğan ve Gülben Ergen kardeşlerim Ekşi Sözlük adlı sitede haklarında yazılanları mahkeme kararı ile sildirmişler.. Boşuna zahmet etmişler.. Böyle siteler doğru dürüst bir yerde yazma imkanı olmayan ve de böyle şeyleri, yasal kaynaklı yerlerde yazacak cesaretleri olmayan bir takım mastürbatörlerin kendi kendilerine tatmin mekanları.." Şimdi bu yazıda şöyle bir tutarsızlık var ki, dillere destan. Madem Ekşi Sözlük yasal kaynaklı bir yer değil, burada yazılanlar mahkeme kararıyla, yasaların uygulanmasıyla nasıl silinebiliyor? Hadi onu geçtik, bugün Ekşi Sözlük'ün avukatlarından kanzuk dedi ki, böyle bir olay yokmuş bile. Mustafa Erdoğan ve Gülben Ergen'in avukatlarının böyle bir talebi olmamış, Ekşi Sözlük'e böyle bir bildirimde bulunulmamış. Olay Hıncal Uluç'un rüyasına giren ak sakallı bir dedenin ithamından ibaret yani. Şimdi buyurmuş ya hazretleri "Böyle siteler doğru dürüst bir yerde yazma imkanı olmayan" diye. Hayır düşünüyorum da, doğru dürüst bir yerde yazmak; böyle kulaktan dolma, gerçek olmayan şeyleri gerçek gibi yazmak, araştırmadan atmak, tutarsızlıklar denizlerinde yüzmek demekse, bırakın biz doğru dürüst bir yerde yazamayalım. Hayır, en azından Ekşi Sözlük'ün disclaimer'ı var "bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir." diye, sizin köşenizde o da yok Hıncal Bey? En iyisi siz futbol bilmeden futbol yazmaya, müzik bilmeden müzik yazmaya, kısacası hiçbir şey bilmeden her şeyi yazmaya devam edin. Nasıl olsa o alanlardaki "sallama"larınıza alıştık, artık ciddiye almıyoruz. Yormayın kendinizi böyle boşuna.

1 yorum:

yakkuli dedi ki...

bence hıncal'ın bu tutumunun arkasında bir korku var. sadece onun için değil türkiye'de köşe yazarlığı mefhumunun görmesi, yüzleşmesi gereken bir korku: internet. artarak takip edilen o kadar çok site, blog, sözlük vs. var ki artık bir köşede oturup ahkam kesme, "gündemin nabzını tutma (çok gerzek bir ifade bence)" sadece basılı medyaya bir şekilde kapak atmış yahut yıllarını bu işe vermiş insanların tekelinden çıkıyor. siyaset, ekonomi, spor, edebiyat vs. eleştirisi yapıyorsam iyi-kötü farketmez (kaç köşe yazarı iyi yazar?) insanlara ulaştırmak için, okuması için medya kuruluşlarına ihtiyacım yok artık. yani bir ayrıcalığım yok, bir farkım bir üstünlük taslayabileceğim bir iktidarım yok. klasik medya "yazarları" da bundan korkuyor olsa gerek.