"Biz siyaset olarak karşıtlarımıza özgürlük tanımazsak, birer gizli faşistiz demektir."
"Batı demokrasileri, emek ve sermayeyi belli dengelerde tutmaya çalışan bir siyasal çerçeve içinde gelişiyor. Sözüm ona Batılı olmaya çalışıyoruz, çeyrek yüzyıldır Batı demokrasilerine özenip duruyoruz. ama Batılılık adına baskıyı, Batılılık adına sansürü, Batılılık adına sömürüyü sürdürüyoruz. Batı’da hiçbir düşünce yasağı yoktur. “NATO ülkeleri kadar özgürlük istiyoruz” diyenlerin de üzerine taşla, sopayla, kurşunla, kelepçeyle, yasakla, beş yıldan on beş yıla kadar uzanan hapis cezalarıyla gidiyoruz."
"Demokrasi, her türlü düşünceye söz ve örgütlenme hakkı tanır. Bu, Batı türü demokrasidir. Örneğin, Fransa'da, örneğin İtalya'da, örneğin İngiltere'de böyledir. Bizim kafamızda demokrasi için seçtiğimiz "fraksiyon" budur. Böyle bir demokrasi, böyle bir hukuk devleti, böyle bir özgürlükler demeti... İstediğimiz, özlediğimiz, böyle bir demokrasidir."
"Bu ülkede komünist partilerin de kurulmasını istemekle Marksist-Leninist olmak arasında dağlar kadar fark vardır. Batı'da burjuva liberalleri bile komünist partilerin varlıklarına karşı çıkmazlar, ama liberaldirler ve görüşlerini, karşıtları ile tartışa tartışa benimsetmek isterler."
"Batı demokrasileri, emek ve sermayeyi belli dengelerde tutmaya çalışan bir siyasal çerçeve içinde gelişiyor. Sözüm ona Batılı olmaya çalışıyoruz, çeyrek yüzyıldır Batı demokrasilerine özenip duruyoruz. ama Batılılık adına baskıyı, Batılılık adına sansürü, Batılılık adına sömürüyü sürdürüyoruz. Batı’da hiçbir düşünce yasağı yoktur. “NATO ülkeleri kadar özgürlük istiyoruz” diyenlerin de üzerine taşla, sopayla, kurşunla, kelepçeyle, yasakla, beş yıldan on beş yıla kadar uzanan hapis cezalarıyla gidiyoruz."
"Demokrasi, her türlü düşünceye söz ve örgütlenme hakkı tanır. Bu, Batı türü demokrasidir. Örneğin, Fransa'da, örneğin İtalya'da, örneğin İngiltere'de böyledir. Bizim kafamızda demokrasi için seçtiğimiz "fraksiyon" budur. Böyle bir demokrasi, böyle bir hukuk devleti, böyle bir özgürlükler demeti... İstediğimiz, özlediğimiz, böyle bir demokrasidir."
"Bu ülkede komünist partilerin de kurulmasını istemekle Marksist-Leninist olmak arasında dağlar kadar fark vardır. Batı'da burjuva liberalleri bile komünist partilerin varlıklarına karşı çıkmazlar, ama liberaldirler ve görüşlerini, karşıtları ile tartışa tartışa benimsetmek isterler."
Bu sözlerin yazarı, bugün ölümünün 18. yılını andığımız Uğur Mumcu. Bu sözleri Uğur Mumcu, 1980'lerde, bugünün sonradan demokratlarının darbe şakşakçılığı yaptığı dönemde yazıyor.
Mumcu'nun katilleri tam 18 yıldır bilinmiyor. Eh, siz bir davayı 18 yıl aydınlatmazsanız, bazı çenesidüşükler de giderler maktülleri sınıflandırırlar "bu demokrasi şehidi, bu demokrasi şehidi değil" diye. Hatta bir polisi "demokrasi şehidi" sınıfına sokarlar da -ki haklıdırlar-, Mumcu gibi bir düşünce adamını ve gazeteciyi oraya yerleştiremezler.
Mumcu Kemalistti, Kemalizm ile anlattığı da "antiemperyalizm" idi. Bu yüzden liberallerle aynı noktada değildi, burası tamam. Lakin Mumcu, bu memlekette Kürt lafı dahi anılmazken, Kürt kimliğini resmen tanıdığı için ANAP'ı takdir edecek kadar da sağduyulu bir insandı. Bugünün partizanlarını cebinden çıkarırdı yani. 90' öncesi Türkiye ile bugünün Türkiyesinin konjonktürel farklarına bakmadan, yalakalığın verdiği kudretle sıvayanlara duyurulur.
Boşboğazlara ayarın en güzelini oğlu iliştirmiş zaten, ama biz de üzerimize düşeni yapalım. Kimileri artık gemi azıya aldılar zira.
2 yorum:
Bu haftanın programını da şöyle verelim:
http://www.umag.org.tr/tr/haber/goster/19/adalet-ve-demokrasi-haftasi-program
Şahsen, konukları Orhan DİNK, Eren AYSAN, Canan KAFTANCIOĞLU, Özge MUMCU, Gül ERDOST, Zeynep ALTIOK ile bu akşamki "Dünden Bugüne Siyasi Cinayetler" başlıklı bugünkü açık oturuma katılacağım sanırsam.
a.g.o.
Yorum Gönder