''Biz bu firmaya her türlü kolaylığı sağladık, her türlü anlayışı gösterdik. Mahkeme kararı yanlış olabilir, ama bunu düzeltecek olan yine mahkemelerdir. Şöyle bir noktaya geldi iş; diyoruz ki 'Arkadaş gel burada bir temsilcilik aç.' Burada bir muhatap olsun istiyoruz. Mahkemeler de istiyor, vergi daireleri de istiyor, kurum da istiyor, Bakanlık da istiyor. 'Yok efendim ben küresel bir şirketim, Türkiye'de şimdilik temsilcilik açmayı düşünmüyoruz, ama Türkiye'de faaliyet yapmaya da devam etmek istiyoruz.' Bu, vergi dairesine uğramadan dükkan açıp çalışan bir basit şirketten farklı bir şey değil. Ne kadar büyük olursa olsun böyle bir hakkınız yok. Zannediyorlar ki bizim mahkemelerimiz gece gündüz faaliyette, yeter ki bu siteleri yasaklayalım. Öyle bir şey yok. Ben yavaş yavaş şöyle düşünmeye başladım; bu muhabbet hoşlarına gidiyor, Türk halkının bunların reklamını bedava yapması hoşlarına gidiyor. Vatandaşlarımın bu konuda uyanık olması lazım. Hiç kimse Türkiye'nin kanunlarını görmezden gelemez. İstediği kadar büyük olsun. Biz onlara yapamayacağı bir iş teklif etmiyoruz. Diyoruz ki 'Burada içerik sağlıyorsanız, hizmet sağlıyorsanız burada bir nokta, bir temsilciliğin, bir muhatabın olması lazım. Biz sizinle nasıl haberleşeceğiz?' Bundan bile imtina ederseniz bu ülkenin sizin için yapacağı bir şey yok.''
Önce Google'ın büyük ayıbı, şimdi de Youtube'un bu şeytani planı. Vatandaş, uyan! İnternet denen şey bir çöplük, içine düşmekten imtina et! Devletin sana şüphesiz ki en faydalı bilgiyi verecektir. Ve şimdi gözlerin ağırlaşıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder