2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

28 Nisan 2010 Çarşamba

"Kim Oğlunun İ.ne Olmasını İster Ki?"

Geçenlerde Ekşi Sözlük'te bir polemiğe rast geldim de -aman ne şaşırtıcı-, orada sarf edilen bir laftı bu başlıktaki. Mevzubahis başlık "eşcinselliği normal görenlerin oğlu i.ne olsun" gibi bir beddua-tariz arası bir laf. Oraya eşcinsel haklarını savunan bizler "olsun, ne olacak?" maiyetinde şeyler yazınca, cevval bir Türk gencimiz dayanamamış ve sormuş: Kim oğlunun i.ne olmasını ister ki? Soruyu soranın bunu gerçekten iyi niyetle sorduğuna dair şüphe yok. Bu laf çok önemli bir laf, niyte bazı sorunların çözülemediğini, tüm politik kaygıların yanında ayan beyan ortaya koyacak değerde bir laf. Bu lafı söyleyen insan, tüm kalbiyle eşcinselliğin anormal bir şey olduğuna inanıyor. Seçtiği, aşağılayıcı çağrışımları olan "i.ne" kelimesi ile de bu tezini güçlendiriyor. "Ne var oğlum eşcinsel olursa" diyenlere yakınıyor adeta, cünkü inanamıyor, onun dünyasında bu yok, ona çevresinin, eğitiminin vs. çizdiği kalıplarda "oğlunun i.ne olmasını isteyecek insan" yok, olamaz. Kim diyorsa yalan diyordur. Başka bir örnek de Pervari'den geldi, hani bu tecavüz vakalarının son durağından. Oranın belediye başkanı da dün bir açıklama yapıp şunu demiş: "Biz konuyu aramızda hallettik, kapandı. Üzerimize geliyorlar." Bu laf bir politikacı manevrası değil bence. Bu adam içtenlikle "Yahu alan razı satan razı, niye millet bu kadar galeyana geldi" diye düşünmekte. Bu muktedir, küçücük çocukların, bebeklerin tecavüze uğramasının, genel olarak insanlık onuruna aykırı olduğunun, bu yüzden de üzerine gidilmesi gerektiğinin farkında değil. "Yahu" diyor, "konu kapandı işte, ceza verildi verilene, daha niye bu tantana?" İşte bunu anlayabilmemiz lazım. Oğlunun eşcinsel olmasını normal görenin, küçük çocuğa tecavüzün daha büyük sonuçları olduğunu fark edemeyenin beynine inebilmek, onu anlatabilmek lazım. Bazen sadece sert tepki göstermekle bir yere varılmıyor, çünkü bizim tepki gösterdiğimiz şeyden çok daha derinde, çok daha temel bariyerler var dimağlarda.

23 yorum:

sinem dedi ki...

sanırım (homofobikleri saymazsak) toplumun büyük bir kesimini bu tür insanlar oluşturuyor: başkasının eşcinselliğiyle gerilmeyen ama kendi oğlunun eşcinsel olmasını da istemeyen.

başkasınınkiyle gerilmiyor çünkü o anormallik ona rahatsızlık vermiyor, yoksa dediğin gibi bunun normal bir şey olduğunu hala algılayamamış.

bırak çevrendeki insanları, ekşisözlüğü; benim erkek kardeşim eşcinsel olduğunu söylese mesela, herhalde sadece ben panik olmam. ben umursamam. herkes bunu 'düzeltmeye' çalışır.

cidden insanları anlamak da mümkün değil, düzeltmek de.

meltem dedi ki...

Ocak ayinda Okan Bayulgen'in programinda bu konu tartisiliyordu, kim vardi, kim neyi savunuyordu tam hatirlamiyorum ama, biri bazi ulkelerde escinselligin bir hastalik olarak gorulmedigini soyledi. (bunu ornek olarak mi, yoksa ibret olarak mi soyledi hatirlamiyorum.) annem de bunun uzerine saskinlik ve merakla "hastalik degil mi escinsellik?" diye sordu. shelbyl'in dedigi dogru. yuzeydeki nefretten daha derinlerde bir anlayis sorunu var.

Unknown dedi ki...

@shelbyl
Benim de agzimdan aldin gercekten. Ama "kim cocugum top olsun der ki?" hakkinda yazilanlar hakkinda bi sey diyecegim:

Benim escinsellerle hic bi sorunum olmadi, ve olmaz da daha herhalde. Iki tane yakindan tanidigim escinsel arkadasim oldu simdiye kadar, ve super adamlardi ikisi de. Ama sonucta ben de cocugum escinsel olsun istemem, onun da benim yasadigim gibi bi hayat yasamasini isterim. Bence bu cok dogal bisey, bunun altinda oyle gizli seyler aramaya gerek yok. Yani "oglum/kizim yabanciyla evlenmesin" demek gibi bisey bu.

Tabii, n'olur, cocugun senin yasadigin hayati tabii ki yasamaz, bi birey olarak kendi yolunu kendi cizer, escinsel olur, o zaman onu anlamak icin ugrasirsin, orasi oyle.

Bu fikri alip bebek tecavuzu olayina nasil uygulayabilirim? Insanliktan accik da olsa umidim oldugu icin uygulamaya icim el vermiyo...

natura horror vacui dedi ki...

eğer bir gün oğlumun eşcinsel olmasını istemeyeceksem bunun tek sebebi "kim oğlunun ibne olmasını ister ki?" diyen adamlarla uğraşacak olması olacaktır. maalesef gerçek şu ki eşcinselleri -özellikle türkiye'de- çok zor bir hayat bekliyor. bunca gerizekalıyla uğraşmak zorunda kalmaması için, incinmemesi için, üzülmemesi için istemezdim. yoksa eşcinsel bir oğlum olsa gururla yanında yer alır, gayrımeşru çocuğu olan bir kızım olsa seve seve torununu büyütmesine yardımcı olurdum.

natura horror vacui dedi ki...

torununu değil, torunumu olacaktı elbette.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Escinsel cocugunun olmamasini istemek ile bebek tecavuzunu hos gormek arasinda bireysel bazda bir korelasyon yok zaten. Bunu yapan bunu da yapar demiyorum. Yanlis anlasilma olmasin.

Dedigim su, insanlarin yasadigi cevreye ve aldigi egitime gore sekillendirdigi gorusleri var. Ben, escinselligi normal gormeyen adamin dimagina nufuz edemiyorum, o adam da bebek tecavuzune "olur boyle" diye bakan adamin dimagina nufuz edemiyor.

Topllum icindeki farkliliklarin, o insanlarin etiketlerinden ziyade hakikaten normallestirdikleri goruslerinden dolayi oldugunu arada hatirlamak lazim.

Bu sadece toplumsal konular da degil. Ulusalci, libos vs. adamlar "satilmis" olduklari ve para aldiklari icin o goruslere sahip degiller. Hakikaten dogrunun o olduguna inandiklari icin o goruslere sahipler. Ama bunu toplum nezdinde anlatamiyorsun iste.

Falan filan. Derdim coktur hangisine yanayim...

Redingot dedi ki...

Bağlantılı bir enteresan tavrı da ben yine NTV'de görmüştüm. 10 kadın gibi bir adı olan dandik bir gündem yorumlama programı var. Orada da konu bakan Kavaf'ın açıklamalarıydı. Bu 'çocuğun olsa?' meselesinden önce kadınların HEPSİ "Ay şöyle iyiler, böyle iyiler, o kadar güzel dost olurlar, sır tutarlar" filan diye yüzeyde dostçul/arkadaşçıl görünüp aslında suyun az altından ötekileştirmeyi güzelce körükleyen yapay övgüler krizlerine boğdular. Hatırlıyorum hatta söz/övgü tam Gönül Yazar'dayken, birden bire 'çocuğun?' kısmına geçildi ve Gönül Yazar sorunun bitişinden 0.1 saniye sonra "AMANALLAHKORUSUN!" diye içinde kaynayan kazanı salıvermişti. Oha diye ekran başında kalmıştım. Sonra diğer kadınlar işi analık içgüdüsü üzerinden tevile giriştiler, hani "yahu annesisin, yapacak bir şeyin yok, eşcinsel BİLE olsa anneliğini yapacaksın, onu sevmek zorundasın" gibisinden... Gönül Yazar o damardan biraz ikna olmuş gibi göründü. Öylece konu tatlıya bağlandı.

Demem o ki homofobik olmayan ya da öyle görünen tavırlar katalogunda bir tuhaf tavır da şu: Ay, bir iyiler bir güzeller sorma! şeklindeki abartılı-yapay sevgi. | Onun az altında: Aman yine de evlerden ırak olsun, ne olur ne olmaz... (ve çeşitli gerekçelendirmeleri) | Onun kıçını döndüren: Ne de olsa evlat, atsan atılmaz satsan satılmaz gerçeğinden ötürü iğrenç hoşgörü, tolerans ve eşzamanlı olarak trajik kaderi kabullenme vesaire.

alper dedi ki...

Bu blogda eşcinselliğe karşı iyi bir niyet İslamiyete karşı ise kötü bir niyet seziyorum ama haydi hayırlısı..:))

Burada okuduğum ve anladığıma göre post ve altındaki yorum yazarları eşcinselliğin akılla,fikirle isteyerek yapılan ve yapılabilecek olan bir tercih olduğunu düşünüyor.Testesteron,östrojen hormonlarının azlığı yada fazlalığı gibi kavramlardan ve bunun hastalık ve bilerek yapıldığı durumlarda ise sapkınlık olduğundan bihaber değilsinizdir sanırım ve de umarım.

Hepimizin içinde olan(hepimiz derken erkekleri kast ediyor yazar burada) çok eşlilik duygusunu (ki buda erkekler için bir nevi genetik ve tabii bir meyildir) eşimize,sevgilimize,toplumsal ve ahlaki kurallara ve kısmende kanunlara uymayıp,ihanet edip kaçımız yaşıyoruz mesela.Ya da bizi bunu yaşamaktan alıkoyan sebepleri,nedenleri neden eşcinsellere uyarlamak ve bunlara onların uymasını beklemek,istemek bariyerli bir dimağa sahip olmayı gerektiriyor(muş).

Bağırsak paraziti olmuş bir insanın anüsü kaşınıyor diye kendini i.ne sanması kadar absürd olayların yaşandığı ülkemizde okumuş!,tahsilli! ve mürekkep yalamış münevverlerimizin! eşcinselliği hastalık olarak tanımasını beklemek benim açımdan en azından Kardak kayalıklarında insan yaşamasını beklemek kadar safdillik olur sanırım.

kadin dedi ki...

oğulları eşcinsel olmasın, tecavüzcü olsun aynen senin dediğin gibi. gitsin 3 yaşındaki bebeğe tecavüz etsin. koçum benim, hem de 14 yaşındayken! erkek adam böyle olur di mi? normali bu işte. olay kapanmış niye hala deşiyorsun shelbyl?
walla kafayı yiyecem artık haber izlemeyecem ya. ruh sağlığım elden gidiyor. viva sex&drugs&rocknroll. öh be.

alper dedi ki...

??

Son yapılan yorumu biri Türkçeye tercüme edebilir mi?Bayağı bir feveran edilip ortalık velveleye verilmeye çalışılmış orada onu anladım sadece.:)Sanırım 2 seçenek kalmış geriye.Ya eşcinsel olacak oğlumuz ya da tecavüzcü Coşkun.Normal olmayı yasaklamış bazılarımız.Ve de altına yaşsın sesk notu düşülmüş.Bu ne yaman çelişki.Baba olmayacağım örneğin..

pippi haşmet dedi ki...

Ekşi'deki malum cümleyi ben de gördüm.
Şimdi buna ben ne anlatayım ki, taa en baştan başlamayı da göze alamadım açıkçası.

Pervari'dekilerin tepkisini de gördüm. Bir insan böyle bir olayı kapatmak için neden bu kadar çaba harcar diye düşündüm.
Üzüldüm de üzüldüm.

Daha çok şey öğrenmemiz lazım ama bende artık o güç yok sanki.
Yıkılmadım ayaktayım deyip her şeyi ta en baştan defalarca anlatmak vardı ama öğrenilmiş çaresizlik bendeki. Yapıyoruz bir bok değişmiyor işte deyip oturuyoruz.
Haklı mıyız bilmiyorum ama ne kötü ne kötü..

Bir şeyleri fark eden olmak, fark etmenin ağırlığını taşımak hayattaki en zor şeymiş gibi geliyor senelerdir bana.

Keşke sığ olsaydım diyorum bazen o zaman hiçbir şey beni rahatsız etmez geceleri rahat uyurdum en azından diyorum.
Sonra da yok yok deyip kendimi teselli ediyorum da işte hepsi nafile.

kadin dedi ki...

kendim çevireyim alper izin verirsen. diyorum ki: acaba izole bir yaşam mı sürmek lazım? yoksa insan haber okudukça ruh sağlığını iyice bozuyor. birebir çeviri olmasa da anlamı aynen veriyor sanırım bu karşılık.

sokaktaki adam dedi ki...

aslında burada yapılan olumlu/olumsuz yorumlardan da göreceğimiz üzere, eşcinselliğe yaklaşımımız, g.te göre gerçekleşiyor. 12 tane yorumda kadın eşcinsellerin anılmamış olması biraz da bunu gösteriyor bence. mesele heteroseksüelliğe zeval gelmesi değil, "erkekliğe" zeval gelmesi. kalıpyargılardan yola çıkarsak;

- eşcinsel erkek, kadın gibi davranır ama eşcinsel kadının erkek gibi davranması çok söz konusu değildir. eşcinsel kadın erkeksi davransa bile zaten mesele değil, bununla gurur duyulmalıdır.

- "kadınsı" davranan erkek aşağılanır, tü kakadır; erkeksi davranan kadın "erkek fatma"dır, pohpohlanır.

- eşcinsel erkek, pasiftir. aktifse zaten mesele yoktur, eşcinsel bile sayılmasa yeridir.

daha önceki tartışmalarda ve başka yerlerde konu olduğunda da hep dile getirdiğim gibi; homofobinin temelinde kadın düşmanlığı (misogyny) vardır. bu nedenle buradaki tartışma da "kim çocuğunun 'homo' olmasını ister ki?" değil, "kim oğlunun i.ne olmasını ister ki?"dir.

Murat dedi ki...

sağlıklı olsun da kız erkek farketmez

semioticus (shelbyl) dedi ki...

@sokaktaki adam

Aynen abi, ki batıyor kardesim serisinde de değinmiştik Turkiye'deki eşcinsellik algısına.

@alper

Burada yazılanları İslam düşmanlığı olarak görmen, bu yazının anlattığı see birebir uyuyor, teşekkür ederim. Senin yetişme tarzın öyle ki, toplumun duzenleyicisi olarak ister istemez İslam'i goruyorsun, ve bu sebepten alternatiflere yönelenleri otomatikman "bunlar bana düşman" olarak algiliyorsun.

Her şey binary olmak zorunda değil, eşcinsel haklarını savunmak İslam düşmanlığı olmak zorunda da değil, onlar aynı eksende anılmak zorunda hiç değil.

Yorumun çok dağınık olmuş, tamamını anlayamadım ama sunu diyeyim; eşcinsellik tercih değil, yonelimdir. Buradaki insanların da böyle düşündüğünü sanıyorum ben.

sokaktaki adam dedi ki...

@alper

mer'aba, ben tümden geliyorum. seni de alayım tüme birlikte varalım istedim.

art niyetle ilgili daha önceki bir yorumuna cevaben yazdıklarımı tekrarlamayayım. blog yazarlarının tümü olmasa bile (bilmediğim için sallamamak adına böyle diyorum sadece) sırf bu konudaki düşüncesini bire bir biliyor olduğum yarıdan fazlasının, eşcinselliğin bir tercih/hastalık/sapkınlık olmadığı, heteroseksüellik kadar doğal bir "cinsel yönelim" yönünde bir inanca sahip olduğunu biliyorum, bu doğrudur. daha fazla onların adına konuşmayayım; şahsen bu düşüncemi de apa'nın (amerikan psikoloji birliği - http://www.apa.org/about/governance/council/policy/sexual-orientation.aspx) ve who'nun (dünya sağlık örgütü) yayınlarına, araştırmalarına dayandırıyorum mesela. biri 70'lerin sonunda, diğeri 90'ların başında eşcinselliği hastalık olarak tanımlamayı bıraktı. bilmiyorum bu eşcinselliğe sizin gibi düşünenlerden farklı olarak 'normal' yaklaşmamız için yeterli bir sebep mi size göre?

islamiyete karşı kötü niyete gelince; bunu hiçbir şekilde bloga genelleyemezsiniz, daha önceki yazılara ve tartışmalara da bakarsanız, aramızda müslüman olanlar da var, deist, ateist, hatta pastafarian olanlar da var. gayrimüslim olanların olması, onların islamiyet düşmanı olduğu çıkarsamasına hiçbir şekilde destek sağlamaz. ha, ben genel olarak dinleri mantıksız ve düzmece buluyorum, orası apayrı bir şey. yazdıklarınızdan, islamiyet düşmanlığıyla bunu ayırt edebileceğinizi çıkarsadım, umarım yanılmıyorum? bu esnada, niyet okuma konusunda da son derece başarısızsınız.

".Testesteron,östrojen hormonlarının azlığı yada fazlalığı gibi kavramlardan ve bunun hastalık ve bilerek yapıldığı durumlarda ise sapkınlık olduğundan bihaber değilsinizdir sanırım ve de umarım."

bana bu yönde kaynak gösterebilir misiniz? mümkünse gökten inmemiş, el emeği göz nuru bir kaynak rica ediyorum. özellikle 'hastalık' tanımının gerekçesini merak etmekteyim. bu sırada yeri gelmişken belirteyim; ben de verdiğim kaynakların mutlak doğru olduğunu iddia etmiyorum; yalnızca bana bugünün koşullarında 'bilimsel', deneysel, makul, mantıklı ve geçerli geldiği için bunları öne sürüyorum.

yazdıklarınız o kadar islam ve erkek odaklı ki... ben ne çok eşliliğin erkeklere özgü bir arzu olduğuna inanıyorum; ne de bunun yasak/günah/iğrenç olması gerektiğine.

içtenlikle, yorumlarınızın devamını diliyorum. yazılan yazıları ayrıntılandırma/genişletme imkânı ancak karşıt düşüncelerle oluyor, teşekkürler.

Unknown dedi ki...

@sokaktaki adam

Allah razi olsun senden! Ne guzel yaziyorsun ya! Buton olsa "layk layk layk" diye basacaktim, hem misogyny konusunda, hem de "escinsellik hastaligi" konusunda dediklerine!

Homoseksuellik konusu cok onde bi konu oldugu icin bissuru adam da arastirmis bu konuyo, ve fizyolojik bi tarafi var bunun kesin, ama kimse bunun diger etkenlerden daha onemli oldugunu gosteremiyo. Bi de tabii su olay var, homoseksuellerin cogu (toplum baskisini isin icine katmazsak) gayet mutlu mesut yasiyorlar, yani oyle kendileriyle pek bi dertleri yok gibi. Simdi niye hasta diyelim bunlara, bi dertleri yoksa?

Simdi boyle dusununce esas bunlarla derdi olan benim gibi heteroseksueller. Yani bu durumda birisine hasta diyeceksek bu anca heteroseksueller olabilir.

Birisi bi hap bulsa da tedavi olsak gercekten...

natura horror vacui dedi ki...

Ellerine sağlık sokaktaki adam. Daha iyi anlatılamazdı.

Siirt'teki olayla ilgili Can Dündar bugün bir yazı yazmış, paylaşayım istedim:

http://www.milliyet.com.tr/peki-bu-turkuler-kimin-/can-dundar/guncel/yazardetay/29.04.2010/1231212/default.htm

alper dedi ki...

@ sokaktaki adam

İnce,narin ve nazik üzlubunuz için teşekkür ederim.Kovsanızda gitmem zaten buradan.:))

Buradaki herkesin kendi doğrusu,aklı fikri ve hayat görüşü olduğu gibi benimde olması gayet doğaldır sanırım.Kimi olaylara din eksenli,kimi toplum kimi ahlak kimi millet ne der kimi maddiyat eksenli yaklaşır ve herkesin doğrusu kendine ve kendincedir.Ben de 'bilimsel' gerekçeler değil bunlar deseniz bile kendi görüşüm hasebiyle eşcinselliğe 'hastalık' ve 'sapkınlık' olarak bakmaktayım.Ki görüşlerimin ana eksenini 'din' oluşturmaktadır.Bu zaviyeden eşcinsellik olayına baktığım zaman ise seküler sağlıkla dinsel sağlığın hiçbir zaman aynı şey olmadığını düşünmekteyim.. Modern tıbbın gayet sağlıklı bulduğu bir vakayı vahiy büsbütün illetli bulabilir. Vahyin sağlıklılık addettiği bir duruma da modern tıp hastalık hükmünü verebilir.

1-Karşıt cinsin çekim gücünün dışında kalmak bir yerlerde işlerin yolunda gitmediğinin habercisi değimlidir.
2-Doğal olanın dışında kalan ya da doğallık sınırlarını aşan her insan çevresindekilerin şaşkınlığını üzerine çeker. Bu gayri tabii durum karşısında şaşırmıyor olmak çokmu tabiidir.Ya da benim şaşırıp 'hastalık' yaftası yapıştırmam çok mu abestir?
3-Eşcinsellik(homofili) hastalık değilse hayvanlara cinsel ilgi(zoofili) ve eşyaya cinsel istek(fetişizm) nedir?Yoksa bunlarda normal bir '' yönelim'' ve ' tercih' midir?

Son olarak kişisel fikrimi söyleyim,'bilimsel' bir dayanağım yok belki ama BENCE eşcinsellik insanda doğal olarak var olan bir yönelim değildir.Sosyal öğrenme ile ve yanlış eğitimle gelişmiş bir durumdur. Biyolojik doğaya uymayan bir sapmadır.

Burada kimsenin kimseyi ikna etme gibi bir derdi olduğunu sanmıyorum.Önemli olan içimizdekileri dökmek bir nevi değil mi?Yanlışımız haddi aşma durumumuz olduysa affola.Kovarsanız giderim ama.:)))

Eren dedi ki...

@ alper

Hoca seni niye kovalim ki? Ayrica kim kimi kovuyor? Bir cok yazarin ve okuyucunun yazdiklarina zerre kadar katilmamasi istenmedigin anlamina gelmiyor. Yani sakayla karisik da olsa bu kadar hassasiyetin luzumu yok.

Unknown dedi ki...

@ alper

kovulma hakkinda:
internet oyle garip bisey iste: sen beni burada yazdiklarimla taniyorsun, ben de seni burada yazdiklarinla. Yani aslinda ikimiz de birbirimizi yanlis taniyoruz. :) Yoksa bigun sokakta karsilassak eminim cok severim seni. Zaten gercek hayatta ilk kez yuz yuze geldigim bi insanla da bu konulari asla tartismam etmem, ama bi sekilde burada seninle tartisiyorum iste. Dedigim gibi internet garip bisey. Bi burada anlasamadik diye alinma etme yani :)

cinsellik su bu gibi karisik isler hakkinda:
Insanlar cesit cesit iste. Dunyada her nevi adam var ve kendimize benzemeyen insanlara "hasta" tabiri koymak bana biraz fazla kendini yuceltmek gibi geliyor. Hani "herkes benim gibi olmak zorunda, oyle olmayanlar da hatali uretim olmus belli ki" demek gibi.

Pasifikteki adalara da ilk beyaz adam gittiginde, yerliler onlari insan olarak algilamamislar sonucta, ruh falan sanmislar. Ama bilginin sular seller gibi aktigi su zamanda her farkliligin "kotu" olmadigini, sadece farkli oldugunu kabullenmek lazim bence. Keske surada bi escinsel arkadas da olsaydi da sorsaydik "sen kendini hasta gibi mi goruyorsun? kotu musun? suclu hissediyor musun?" falan diye.

Eski arkadaslarimdan biri bana "internete gir bak insanoglunun cinsellik adina yapmadigi sey yok, her delige sokulabilecek hersey sokulmus, denenmis, tescillenmis" gibisinden bisey demisti. Hala hatirlarim bunu cunku o kadar dogru gelmisti ki bana. Cinsellik o bakimdan bambaska bi konu gercekten. Simdi bunlarin hangileri "yanlis" hangileri "dogru"? Bunlar da tabii ki yapana gore degisecek. Bence bunlari da farklilik olarak algilamak lazim. Eger kirbaclanip sidik icmeyi seven varsa da hayirli olsun derim. Ben nasil iskembe corbasini sevmeyen insanlarin olmasini anlayamiyorsam, boyle fetisleri olanlari da anlayamiyorum, ama bu o kadar iste. Ben anlayamiyorum, onlar da ezogelin iciyorlar iste. Bitti.

SImdi denilebilir ki "o zaman ben de esek s.kmeyi ya da ona buna tecavuz etmeyi seviyorum, onu da dogal karsila oyleyse." Orada olaya baska bi boyut geliyor: Tecavuz, adi uzerinde, karsidakinin rizasi olmadan yapilan bir olay. Eger sen olaydaki partnerlerinin rizasini (?:consent) almiyorsan orada bu suc olur. Parnerin esekse de bu boyle, bebekse de oyle, 70 yasinda nine/dedeyse de bu boyle. Cocuklar ve hayvanlarda bu rizayi alman mumkun degil zaten. O yuzden yazdiklarin arasindan "zoofili"yi boyle "homofili" ve fetisizmden ayirmak istedim.

Bu arada escinselligin hayvanlar aleminde de o kadar ender gorulen birsey olmadigini da burada dile getirmek isterim. Yani sadece insan maymun falan diil ordeklerde falan bile gorulmus bi olay. Ordeklerin sosyal gelisimlerinde/egitimlerinde de mi hatalar var midir sence, yoksa nasil biseydir?

sokaktaki adam dedi ki...

tekrar selamlar,

@ictanrik & natura horror vacui
çok teşekkür ederim, o sizin laykıbıl bakışınız, teveccühünüz =)

alper'in son söylediklerine ictanrik'in verdiği yanıtları vermek istiyordum, geç kalmışım. teşekkür ederim ictanrik'e.

ben de iki kelam edeyim ama;

"'bilimsel' bir dayanağım yok belki ama BENCE..." dendiği zaman, bu cümlenin sonunda anlaşılacak olan başka bir şeydir, ".Testesteron,östrojen hormonlarının azlığı yada fazlalığı gibi kavramlardan ve bunun hastalık ve bilerek yapıldığı durumlarda ise sapkınlık olduğundan bihaber değilsinizdir sanırım ve de umarım." şeklinde kişisel düşünceyi/inancı çok güçlü bir yerlere dayanılan bir 'bilgi' gibi dayatmak başka bir şeydir. ki, o yorumun son cümlesi de bence yine aynı şeyi yapıyor, kişisel inanca dayalı olan bir düşünceyi bize dayatıyor ("Bağırsak paraziti olmuş bir insanın anüsü kaşınıyor diye kendini i.ne sanması kadar absürd olayların yaşandığı ülkemizde okumuş!,tahsilli! ve mürekkep yalamış münevverlerimizin! eşcinselliği hastalık olarak tanımasını beklemek benim açımdan en azından Kardak kayalıklarında insan yaşamasını beklemek kadar safdillik olur sanırım."). yoksa elbette herkesin kendi düşüncesi olsun, inancı olsun.

şimdi, siz burada okumuş, tahsil görmüş olmaktan bahsederken, yanılmıyorsam sadece hatiplikten bahsediyorsunuz? yoksa öbür türlü yurdumuzun okumuş, tahsilli, mürekkep yalamış insanlarının eşcinselliği hastalık olarak görmesini beklemek elbette safdillik, sonuna kadar haklısınız. zira kutsal kaynakların ötesinde, güncel 'bilimsel' kaynakları da okuyunca durumun, bugünkü kabulün böyle olmadığını görüyoruz. zira eşcinsellik artık yalnızca kutsal kitaplarda ve türevlerinde bir hastalık olarak görülüyor.

hayvanlar konusunda;
şahsen onu özellikle örnek vermekten kaçınıyorum, çünkü konu, hayvanların da çoğunun heteroseksüel olması gözardı edilerek hemen "hayvanlardan bir farkımız olsun işte! eşcinsellik anca onlara yakışır"a getiriliyor. yoksa (biraz hürriyet tarzı bir habere benzese de) bir taş üzerine yumurta niyetine kuluçkaya yatan şu eşcinsel penguen çift bence gayet ilgi çekici. birçok örnek de var başka.

bir de anormallik analojisi vereyim de gideyim;
ortalama (bir başka deyişle toplumun büyük çoğunluğunu oluşturduğu, mesela %90) boy diyelim ki erkeklerde 1.65-1.85 arası. boyu 2m olan basketbolculara hasta diyor muyuz? normal eğrisinin dışında kaldıkları, uzun oldukları için nefret cinayetlerine kurban gidiyorlar mı? bildiğim kadarıyla hayır.

natura horror vacui dedi ki...

homofobide son nokta, travesti ilçe adı oldu:

http://i39.tinypic.com/210n01z.jpg