Dün Fransa Anayasa Konseyi'nin Ermeni Soykırımını İnkar Yasa Tasarısı'nı iptal ettiği haberi yurtta yankılandı ve büyük bir coşkuyla kutlandı. Türkiye bürokrasisinin bu müthiş zaferi, Fransızların yüzüne çarpılan sağlam bir Osmanlı tokadı oldu. Türk'ün gücünü bütün düny...
Yukarıdaki paragraf, mübalağa gibi duran lakin ne yazık ki gerçek olan bir hissiyatın anlatısı. Hani neredeyse yazının başlığının anlattığı gibi kampanyalar düzenlenecek. Fakat milliyetçi kardeşlerime dostane bir uyarıda bulunmak istiyorum: Kazın ayağı öyle değil.
Ayağın nasıl olduğunu anlamak için, Türkiye basınından kimsenin okumadığına emin olduğum yasa tasarısının metnine bakmamız lazım. Tasarı "ırkçılıkla mücadele kanununu değiştirme ve Ermeni soykırımını inkarı cezalandırma" olarak adlandırılmış, her ne kadar biz sadece "Ermeni soykırımı" kısmına baksak da. İlk kısmı vurguluyorum, çünkü bu yasa tasarısı şapkadan çıkmadı, var olan kanunlara dayanarak hazırlandı.
Açıklayayım, daha doğrusu yasa açıklasın:
"Avrupa Birliği sözleşmesininn 34. maddesi ve 2008 tarihli bir çerçeve karar (décision-cadre, framework) uyarınca, ırkçılık ve zenofobi (yabancı düşmanlığı) etkili, orantılı ve caydırıcı biçimde cezalandırılmalı. Avrupa Birliği sınırları içinde sergilenen ırkçı ve zenofobik davranışlar 1 ilâ 3 yıl hapis ile cezalandırılmalı. İlgili kararın 1. maddesi uyarınca, cezalandırılacak suçlar arasında soykırımı, insanlığa karşı işlenen suçları ve savaş suçlarını onaylama, inkar etme ya da aşırı önemsizleştirme (Uluslararası Ceza Mahkemesi yönetmeliği), yahut bu davranışları şiddet ve nefret yaratıcı şekilde sergileme (Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi sözleşmesi) de var. Çerçeve kararın 3. maddesi de bu suçların 1 ilâ 3 yıl hapis ile cezalandırılmasını öngörüyor.
Fransa, Ermeni soykırımının varlığını 2001 tarihli bir yasa ile tanımış halde, lakin halihazırda sadece Yahudi soykırımını inkar bir suç olarak cezalandırılıyor. 1990 tarihli Gayssot Yasası uyarınca, Nazi suçlarının inkarının karşılığı 1 yıl hapis ve 45.000 Euro para cezası.
2008 tarihli çerçeve kararı emsal uyarınca uygulamak adına, bütün soykırım, insanlık suçlarını ve savaş suçlarını kamuda mazur göstermek, reddetmek ya da önemsizleştirmek 1 yıl hapis ve 45.000 Euro ile cezalandırılmalı.
Ayrıca 1881 tarihli Basın Özgürlüğü Kanununda da bu doğrultuda değişiklikler yapılmalı."
Özetle:
1. Fransa Ermeni soykırımını tanıdığı için bu yasa tasarısı öneriliyor.
2. Fransa'da ırkçı ve zenofobik davranışlar zaten cezalandırılıyor.
3. Anayasa Konseyi, bu yasa tasarısını "ifade ve iletişim özgürlüğünü fazla kısıtladığı" için reddetti. Yasadan Basın Özgürlüğü kanununa dair kısımlar çıkarılıp/revize edilip tekrar yazılırsa şaşırmayın.
Netice itibariyle:
Sakın bir gazla Fransa'ya gidip de "Ermeni soykırımı yoktur, esas onlar bizim soyumuzu kırdı, kestiysek de kestik, bugün olsa gene keseriz" demeyin, ırkçılık olarak değerlendirilebilir söyleminiz. Hatta oradan gaza gelip Yahudilere, Nazilere falan hiç referans vermeyin, tercümede kaybolur aman Tengri muhafaza.
Ben uyarayım da günah benden gitsin.
Yukarıdaki paragraf, mübalağa gibi duran lakin ne yazık ki gerçek olan bir hissiyatın anlatısı. Hani neredeyse yazının başlığının anlattığı gibi kampanyalar düzenlenecek. Fakat milliyetçi kardeşlerime dostane bir uyarıda bulunmak istiyorum: Kazın ayağı öyle değil.
Ayağın nasıl olduğunu anlamak için, Türkiye basınından kimsenin okumadığına emin olduğum yasa tasarısının metnine bakmamız lazım. Tasarı "ırkçılıkla mücadele kanununu değiştirme ve Ermeni soykırımını inkarı cezalandırma" olarak adlandırılmış, her ne kadar biz sadece "Ermeni soykırımı" kısmına baksak da. İlk kısmı vurguluyorum, çünkü bu yasa tasarısı şapkadan çıkmadı, var olan kanunlara dayanarak hazırlandı.
Açıklayayım, daha doğrusu yasa açıklasın:
"Avrupa Birliği sözleşmesininn 34. maddesi ve 2008 tarihli bir çerçeve karar (décision-cadre, framework) uyarınca, ırkçılık ve zenofobi (yabancı düşmanlığı) etkili, orantılı ve caydırıcı biçimde cezalandırılmalı. Avrupa Birliği sınırları içinde sergilenen ırkçı ve zenofobik davranışlar 1 ilâ 3 yıl hapis ile cezalandırılmalı. İlgili kararın 1. maddesi uyarınca, cezalandırılacak suçlar arasında soykırımı, insanlığa karşı işlenen suçları ve savaş suçlarını onaylama, inkar etme ya da aşırı önemsizleştirme (Uluslararası Ceza Mahkemesi yönetmeliği), yahut bu davranışları şiddet ve nefret yaratıcı şekilde sergileme (Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi sözleşmesi) de var. Çerçeve kararın 3. maddesi de bu suçların 1 ilâ 3 yıl hapis ile cezalandırılmasını öngörüyor.
Fransa, Ermeni soykırımının varlığını 2001 tarihli bir yasa ile tanımış halde, lakin halihazırda sadece Yahudi soykırımını inkar bir suç olarak cezalandırılıyor. 1990 tarihli Gayssot Yasası uyarınca, Nazi suçlarının inkarının karşılığı 1 yıl hapis ve 45.000 Euro para cezası.
2008 tarihli çerçeve kararı emsal uyarınca uygulamak adına, bütün soykırım, insanlık suçlarını ve savaş suçlarını kamuda mazur göstermek, reddetmek ya da önemsizleştirmek 1 yıl hapis ve 45.000 Euro ile cezalandırılmalı.
Ayrıca 1881 tarihli Basın Özgürlüğü Kanununda da bu doğrultuda değişiklikler yapılmalı."
Özetle:
1. Fransa Ermeni soykırımını tanıdığı için bu yasa tasarısı öneriliyor.
2. Fransa'da ırkçı ve zenofobik davranışlar zaten cezalandırılıyor.
3. Anayasa Konseyi, bu yasa tasarısını "ifade ve iletişim özgürlüğünü fazla kısıtladığı" için reddetti. Yasadan Basın Özgürlüğü kanununa dair kısımlar çıkarılıp/revize edilip tekrar yazılırsa şaşırmayın.
Netice itibariyle:
Sakın bir gazla Fransa'ya gidip de "Ermeni soykırımı yoktur, esas onlar bizim soyumuzu kırdı, kestiysek de kestik, bugün olsa gene keseriz" demeyin, ırkçılık olarak değerlendirilebilir söyleminiz. Hatta oradan gaza gelip Yahudilere, Nazilere falan hiç referans vermeyin, tercümede kaybolur aman Tengri muhafaza.
Ben uyarayım da günah benden gitsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder