Türkiye'de köşe yazarlığı yapmanın en güzel yanlarından birisi, belirli bir karizma seviyesine ulaştıktan sonra referanssız dipnotsuz güzel güzel tezleri ipe dizebilmek herhalde. Ama işte arada okuduğu metinlerdeki referansları iki defa kontrol eden manyaklar çıkıp da bu kıymetli yazarlarımızın hatalarını buluyorlar, üzücü oluyor.
Etyen Mahçupyan, 7 Mart 2012 tarihli köşe yazısında devletin kendi memurlarını koruma mekanizmasını nasıl oluşturduğuna dair tarihi br inceleme yapmış. İlgili paragraf şu:
"Devlet ele geçirildikten sonra ise bu çeteciler devlet memuru haline geldiler ve 1913'te meşhur Mukavvat Kanunu, yani memurları 'güçlendirici' yasa çıkarıldı. Bu yasa memurları hukuk karşısında koruyordu ve zaten bir süre sonra da, Ermeni tehciriyle birlikte, Memurin Muhakemat Kanunu haline gelecekti. Kısacası devlet kendi memurlarının yasa dışı iş yapmasını normalleştirdi, onları bu yönde teşvik etti ve korudu."
Pek güzel, pek mantıklı bir çıkarım değil mi? Yalnız tek bir sorun var: Kanunun adı "Memurîn Muhakemâtı Hakkında Kânun-i Muvakkat." Mukavvat değil.
Anlaşılacağı gibi mukavvat kwy kökeninden gelen bir kelime, kuvvet, takviye, kuva gibi kelimelerle eşkökenli. Lakin kanunun gerçek adındaki muvakkat wkt kökünden gelen, "zaman" kavramı ile alakalı bir kelime. Muvakkat, "belirli bir zamanda olan" demek, yani uzun lafın kısası, bu bir "geçici kanun", "güçlendirici kanun" değil.
Peki niye çıkarılıyor bu kanunu muvakkatlar? Meclisin toplanamadığı zamanlarda, daha sonra meclis onayına sunulmak üzere. Bir nevi KHK.
Bu, kanunun içeriğini değiştirir mi? Hayır. Lakin Mahçupyan'ın özensizliğini, bilgisizliğini gösterir, ve de yazısının etkisini zedeler. Dikkatli okuyucu da der ki, "Demek ki Mahçupyan tarih ile ilgili yazılarını Vikipedi'den bakarak yazıyor."
Yazıyı Mahçupyan'a bir öneriyle bitireyim: Aynı yıl çıkarılan "Tedrisat-ı İptidaiye Kanun-i Muvakkat" (İlköğretim Geçici Kanunu) var, ona da bir kelime oyunu yapıp "28 Şubat döneminde 8 yıllık eğitim dayatan zihniyetin temelleri 1913'te atılmıştı, işte o kanun!" diye bir yazı yazabilir. Hani gündemde hem "4+4+4", hem "28 Şubat" varken iyi gider. Saygılarımla.
Etyen Mahçupyan, 7 Mart 2012 tarihli köşe yazısında devletin kendi memurlarını koruma mekanizmasını nasıl oluşturduğuna dair tarihi br inceleme yapmış. İlgili paragraf şu:
"Devlet ele geçirildikten sonra ise bu çeteciler devlet memuru haline geldiler ve 1913'te meşhur Mukavvat Kanunu, yani memurları 'güçlendirici' yasa çıkarıldı. Bu yasa memurları hukuk karşısında koruyordu ve zaten bir süre sonra da, Ermeni tehciriyle birlikte, Memurin Muhakemat Kanunu haline gelecekti. Kısacası devlet kendi memurlarının yasa dışı iş yapmasını normalleştirdi, onları bu yönde teşvik etti ve korudu."
Pek güzel, pek mantıklı bir çıkarım değil mi? Yalnız tek bir sorun var: Kanunun adı "Memurîn Muhakemâtı Hakkında Kânun-i Muvakkat." Mukavvat değil.
Anlaşılacağı gibi mukavvat kwy kökeninden gelen bir kelime, kuvvet, takviye, kuva gibi kelimelerle eşkökenli. Lakin kanunun gerçek adındaki muvakkat wkt kökünden gelen, "zaman" kavramı ile alakalı bir kelime. Muvakkat, "belirli bir zamanda olan" demek, yani uzun lafın kısası, bu bir "geçici kanun", "güçlendirici kanun" değil.
Peki niye çıkarılıyor bu kanunu muvakkatlar? Meclisin toplanamadığı zamanlarda, daha sonra meclis onayına sunulmak üzere. Bir nevi KHK.
Bu, kanunun içeriğini değiştirir mi? Hayır. Lakin Mahçupyan'ın özensizliğini, bilgisizliğini gösterir, ve de yazısının etkisini zedeler. Dikkatli okuyucu da der ki, "Demek ki Mahçupyan tarih ile ilgili yazılarını Vikipedi'den bakarak yazıyor."
Yazıyı Mahçupyan'a bir öneriyle bitireyim: Aynı yıl çıkarılan "Tedrisat-ı İptidaiye Kanun-i Muvakkat" (İlköğretim Geçici Kanunu) var, ona da bir kelime oyunu yapıp "28 Şubat döneminde 8 yıllık eğitim dayatan zihniyetin temelleri 1913'te atılmıştı, işte o kanun!" diye bir yazı yazabilir. Hani gündemde hem "4+4+4", hem "28 Şubat" varken iyi gider. Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder