Önce bulguları ortaya koyalım:
- Erdoğan açıkça "Liberallerin bize ciddi sıkıntı ve zararları oldu" dedi, aynı konuşmada bir "ittifak" vs. olduğunu reddetti. Buna karşılık bir ses gelmedi.
- Başbakan'a fikriyat olarak bütün liberallerden daha yakın olan Hasan Celal Güzel, açıkça liberal aydınları "diss" eden şu yazıyı kaleme aldı iki sene önce. Eski Başbakanlık sözcüsü Akif Beki o bayrağı aldı, taşımaya devam ediyor liberal eleştirileri ile birlikte. Liberaller hala umutlu.
- Kendisi seçim sürecinde ciddi anlamda milliyetçi mukaddesatçı bir söylem benimsedi. Bu "seçim sonrası değişecek, şimdilik böyle" diye açıklandı.
- Milletvekili aday listesini açıklarken "Siyasette çıraklık ve kalfalık dönemini bıraktık, artık ustalık dönemine giriyoruz" dedi, ve de AKP kadrosunda yer alan çoğu liberali tasfiye etti. Anayasayı bu Çiçekli Aksulu Kuzulu meclisin yapacak olmasına hiçbir itiraz gelmedi.
- Kendisine sürekli "Cemil Çiçek'ten kurtulun" çağrısı yapıldı, buna karşılık 9 sene içinde Cemil Çiçek sürekli terfi etti, en son ikinci adamlığa, yani Başbakan Yardımcılığına yükseldi. Liberaller hala daha "Ah bir de Erdoğan Çiçek'ten kurtulsa" diyor.
- Erdoğan bugün seçim sonrasına dair ilk icraatini açıkladı ve kabineyi yeniden yapılandırdı. Bu model, dışarıdan atanacak olan Bakan Yardımcılarının olması ABD kabine yapısını anımsattı. Erdoğan zaten "gönlümde başkanlık var" diyor sürekli, ve hatta yeni Anayasa'nın özgürlükçü olmasından önce Başkanlık getireceği tahmin ediliyor. Liberaller gene de Erdoğan'ın demokrat kişiliğine inanıyorlar.
Şimdi bakıyorum, bakıyorum ve bu platonik liberalizasyonun nasıl ve neden doğduğunu bir türlü göremiyorum. Birisi bana açıklasın bu "Erdoğan esasında liberal" fenomenini cidden, kafam patlayacak.
Son Dakika: Erdoğan "27 Nisan muhtıra değil, bir yaklaşımdır, değerlendirmedir" demiş, listeye bunu da ekleyelim. Bakalım 3 gün daha neler duyacağız...
- Erdoğan açıkça "Liberallerin bize ciddi sıkıntı ve zararları oldu" dedi, aynı konuşmada bir "ittifak" vs. olduğunu reddetti. Buna karşılık bir ses gelmedi.
- Başbakan'a fikriyat olarak bütün liberallerden daha yakın olan Hasan Celal Güzel, açıkça liberal aydınları "diss" eden şu yazıyı kaleme aldı iki sene önce. Eski Başbakanlık sözcüsü Akif Beki o bayrağı aldı, taşımaya devam ediyor liberal eleştirileri ile birlikte. Liberaller hala umutlu.
- Kendisi seçim sürecinde ciddi anlamda milliyetçi mukaddesatçı bir söylem benimsedi. Bu "seçim sonrası değişecek, şimdilik böyle" diye açıklandı.
- Milletvekili aday listesini açıklarken "Siyasette çıraklık ve kalfalık dönemini bıraktık, artık ustalık dönemine giriyoruz" dedi, ve de AKP kadrosunda yer alan çoğu liberali tasfiye etti. Anayasayı bu Çiçekli Aksulu Kuzulu meclisin yapacak olmasına hiçbir itiraz gelmedi.
- Kendisine sürekli "Cemil Çiçek'ten kurtulun" çağrısı yapıldı, buna karşılık 9 sene içinde Cemil Çiçek sürekli terfi etti, en son ikinci adamlığa, yani Başbakan Yardımcılığına yükseldi. Liberaller hala daha "Ah bir de Erdoğan Çiçek'ten kurtulsa" diyor.
- Erdoğan bugün seçim sonrasına dair ilk icraatini açıkladı ve kabineyi yeniden yapılandırdı. Bu model, dışarıdan atanacak olan Bakan Yardımcılarının olması ABD kabine yapısını anımsattı. Erdoğan zaten "gönlümde başkanlık var" diyor sürekli, ve hatta yeni Anayasa'nın özgürlükçü olmasından önce Başkanlık getireceği tahmin ediliyor. Liberaller gene de Erdoğan'ın demokrat kişiliğine inanıyorlar.
Şimdi bakıyorum, bakıyorum ve bu platonik liberalizasyonun nasıl ve neden doğduğunu bir türlü göremiyorum. Birisi bana açıklasın bu "Erdoğan esasında liberal" fenomenini cidden, kafam patlayacak.
Son Dakika: Erdoğan "27 Nisan muhtıra değil, bir yaklaşımdır, değerlendirmedir" demiş, listeye bunu da ekleyelim. Bakalım 3 gün daha neler duyacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder