2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

29 Ekim 2010 Cuma

Atatürk'ün Peygamberleştirilmesi Eleştirisinin Eleştirisi

Ülkemizin kamplaşma gazını referandum süreci alamadığından Cumhuriyet Bayramı'na da "bu ülke sahipsiz değil, Atam Atam sen kalk ben yatam" Facebook/Twitter mesajları eşliğinde girdik. Bu durumu artık kanıksadığımdan bunun üzerine espri yapmayı Levent Kırcalık olarak görüyorum, yapanlar da kusura bakmasın, eskidi o ayaklar.

Lakin bu işin Levent Kırcalık boyutunu aştığı söylemler de görüyoruz. Benim taktığım "Atatürk'ü peygamberleştiriyorlar!" tadındaki yorumlar. Bu yorumların çok ciddi bir mantıksal çıkmazı var, bugün onu yazayım da, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamakta benim de bol iyotlu bir tuzum olsun.

Bakınız efendim, bugün her insan her insanı idol haline getirme hakkına sahiptir. Eğer o insanlar, idol haline getirdikleri insan uğruna baskı oluşturmuyorlarsa, bırakınız sevsinler yahu! Bırakınız Atatürk'ü peygamber olarak görsünler, size batan ne? Dışarıdan bir gözle bakarsak (dünya nüfusunun Müslüman olmayan 5.5 milyarının gözü bu bu arada), o adam Atatürk'ü peygamberleştiriyorsa, sen de Muhammed'i peygamberleştiriyorsun?

Bu "Atatürk'ü peygamber gibi görüyorlar" eleştirisini getirenlerin dayanak noktası "Bir insan bu kadar idolleştirilemez" değil, zira esas sıkıntı "Hz. Muhammed esas bizim peygamberimiz, Atatürk de kim?" noktasında. Bu durumda da aynı kazağın laciverti giyilmiş oluyor.

Dediğim o ki, bir Kemalist olmayan agnostiğin gözünden bakarsak hiçbir farkınız yok, o yüzden bu tür kıyaslar çok saçma oluyor. Hani sallamayacaksınız ama, ben sizi gene de uzaktan sopayla bir dürtükleyeyim. Neticede ikiniz de yanlış yoldasınız hocam, en gerçek peygamber DNA.

Özetin özeti: Bir dogmanın eleştirisi yapılacaksa, o eleştiri "Bu bir dogmadır." diye yapılmalı, yoksa "benim dogmamı çalıyorlar!" şeklinde değil. O zaman çıkmaz yola gireriz.

Hadi bayramınız kutlu olsun.

20 yorum:

Everfever dedi ki...

"Eğer o insanlar, idol haline getirdikleri insan uğruna baskı oluşturmuyorlarsa, bırakınız sevsinler yahu!"

Gerçekten o insanların idol haline getirdikleri Atatürk'ü kullanarak kimseye baskı yapmadıklarını mı düşünüyorsun? Ben bir müslüman olarak kimseye "Sen Hz. Muhammed'i sevmek zorundasın." dediğimi hatırlamıyorum. Ya da her Türkiye vatandaşının müslüman olması gerektiğini de söylemedim. (Benim dinim banadır. Başkasını germez)

Kemalistlerin de kendi dinlerinde aynı duyarlılığa sahip olduklarını söyleyebilir misin?

sokaktaki adam dedi ki...

bence mesele yobazlıkta burada. "atatürkçü insan aydındır" elitist bakışıyla çok alakası var bir noktada ama tatil günü çalıştığımdan henüz afyonum patlamadı, an itibariyle açıklayamayacağım. gad dæm özel sektör.

sonuçta çok iyi bilmesem de islam geleneğinde de "başkasına karışma arkadaşım!" düsturu yok mu? başkasını zorlayanla değil mi temel olarak senin benim gibi insanların derdi? aynı şey benden yana atatürk'ü peygamberleştirenlerle ilgili değil de, misal liseye kadar aldığı resmi tarih bilgisinin üstüne bir lokma koymadan, sırf o "bilgi"lere dayanarak atatürk'ün dünya üzerinde gelip geçmiş en iyi lider olduğunu iddia edip buna en ufak bir itirazda bulunan, tereddüt edenlere saldıranlarla ilgili olarak da geçerli.

veya başını örtmüyor diye baskıya ve "or.spu! yanacaksın!" diye hakarete maruz kalan bir kadın ne kadar mağdur ve o baskıyı yaratan ne kadar suçlu ise; aynı şekilde sırf türbanı var diye "türbanlı or.spu! atatürk'ün ülkesine yakışmıyorsun!" diye hakarete uğrayan kadın da aynı derece mağdur ve buna neden olan da aynı derece suçludur. birinin peygamberi muhammed'dir, öbürününki atatürk.

herhangi düşünceye sahip olursa olsun, yobaz insan tehlikeli insandır.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Butun Kemalistler ayni degil en azindan. Benim bagnaz olmayan Kemalist arkadaslarim var. (Benim Ermeni arkadasim var cumlesi gibi duyuldu ama hakikaten oyle)

Yani benim tepki gosterdigim su: Bu ulkede kimseye "Sen Hz. Muhammed'i sevmek zorundasin" demek geregi duymuyorsun zaten, zira Hz. Muhammed'in adinin basina Hz. koymamak bile gecerli dayak yeme sebebi. En azili Kemalist dernegin onune gidip "Ben Ataturk'u sevmiyorum" demek, siradan bir ulku ocaginin onune gidip "Ben Muhammed'i sevmiyorum" demekten daha guvenli bence.

Bu ornekleri sidik yaristirmak icin vermiyorum bu arada, neticede iki tarafla da alakam yok. Yalniz Kemalistlere hakli olarak yobazlik atfederken, arada donup aynaya da bakmak lazim.

Kimi muhafazakarlarin "Ataturk'u peygamberlestiriyorlar" elestirisinin de bu yuzden esas soruna dokunmadigini ve de cikar dogrultusunda oldugunu dusunuyorum. Yani "Iste bakin Ataturk'e nasil da siirler yazmislar" diye tweet'ler doserken Yildiray Ogur mesela, donup peygambere falan da zamaninda nasil siirler yazildigina baksin mesela.

Saat gec oldu, tam anlatamadigimi dusundugum icin bir de tek cumleyle ozet geceyim: Uzum yiyelim, bagciyi dovmeyelim.

Everfever dedi ki...

Başkasının dinine karışmamak düsturu İslam'da sadece bir gelenek değil, ayetle tescillidir. (Leküm diniküm veliyedin)

Ayrıca laik devletimizin resmi dini olarak Kemalist'liği seçmiş olması da bir tartışma konusu yapılmalı. Liseye kadar aldığı tarih bilgisi neden insanlara dünyadaki en iyi liderin Atatürk olduğunu söylüyor? Resmi eğitim neden Atatürk'ü idolleştiriyor? (Zorunlu din derslerine de karşıyım bu arada)

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Ya tam da onu diyorum iste. Iki yanlis bir dogru etmez. Yanlis yanlisla duzeltilmez. Gunes balcik hede hodo.

Neyse siz konusun, ben yatayim, uyaninca bir daha bakayim.

whoamItalkingto dedi ki...

everfever, önemli olan kuran'da yazanı müslümanlar ne kadar uyguluyor, o...

"leküm diniküm veliyedin" yazmakla mevcut baskılar kalkmıyor. rte'nin darfur için "soykırım yok. müslüman adam soykırım yapmaz" demesi gibi bişey bu dediğin.

sokaktaki adam dedi ki...

@fitneci

ben emin olamadığım için bir doğrulama istercesine "islam geleneğinde var..." demiştim, ona istinaden dedi everfever onu.

senden farklı düşünmüyoruz, zira benim dediğim de tam olarak o hatta. kendi inandığı öğretinin belli noktalarını atlayarak bağlanmak. atatürkçülük "çağdaşlık", "aydınlık" mı demek? peki öyleyse, başkalarının haklarına inançlarına düşüncelerine saygı göstermeyen, bilakis hakaret eden atatürkçülere ne diyoruz? oksimoron?

Sertug Ozgur dedi ki...

Özellikle siyasal islamcılar ve kendini öyle tanımlamaktan utanan/tanımlamayan destekçileri tarafından kullanılagelen Atatürk peygamberleştiriliyor "eleştirisinin" amacının belaltından vurmak olarak değerlendiriyorum. Burada "peygamberleştirmek" sözünün altını çizmek lazım. Biliyoruz ki dini hassasiyetleri yüksek olan bir toplumuz ve bu onların peygamberi imasının toplumdaki çoğu kesmi rahatsız edeceği malum. Toplumdaki ayrımı keskinleştiren ve temelinde oy kazanmak olan bir hareket olarak görüyorum. Düşük ihtimalle de olsa geçmişte hardcore islamcıların açıkça söyleme fırsatının olmadığı Atatürk puttur düşüncesinin bir yansıması da olabilir. "Peygamber gibi adamdır" sözü de dilimizde mevcuttur ama burada kastedilen bu değil.

Kısaca amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek meselesi. "Peygamberleştirmek" kavramı yerine dogmalaştırıyor kavramı kullanılsa doğru bir zeminde tartışma ortamı olacaktır. Kişisel görüşüm, atatürk'ün dogmalaştırıldığı gerçeği mevcuttur. Ama dediğim gibi peygamberleştiriliyor denilerek tartışma zemini kayıyor; bu dilin özellikle seçildiği kanaatindeyim.
Çünkü dogmalara sınırsız itaat konusunda eleştiri getirdiğinizde kendi dogmalarınıza da eleştiri getirmek zorundasınız. Bu kimsenin işine gelmiyor.

Ayrıca buradaki yorumlarda bile benim kitabımda böyle yazıyor islamda zorlama yoktur türünden gerekçelerle bir dogma eleştirilirken yine bir dogma referans veriliyor. Çoğu kemalistin de sıkça dediği gibi islam bu değil aslında,dinimiz(islam) çok güzel türünden bir savunma.

Everfever dedi ki...

Burada Kuran'dan örnek verilirken ne amaçla verildiğini sokaktaki adam çok doğru bir şekilde algıladı ve söyledi. Dogmayı eleştirirken başka bir dogma referans verilmiyor.

Leküm diniküm bir tarafa "Devletin resmi ideolojisi olarak bir dogma/din" konusuna girsek nasıl olur acaba?

Sertug Ozgur dedi ki...

Ayrıca az da olsa bu konuyla ilintili olabilir, facebook mesajları,profile atatürk resmi koymak konusuna girmek istiyorum.

Öncelikle facebook'da hiç bir şekilde paylaşım yapmayı sevmeyen, politika statusları yazmayan, yazarlardan referans vermeyen,@roma yazmayan biriyim. Sadece iletişim ve ulan şu kız,herif kimmiş amacıyla kullanıyorum. Bu paylaşım yapanlar hakkında da olumsuz bir görüşüm yok. Bazı kişiler hakkında daha çok fikir verdiği için seviyorum da paylaşanları.

Atam sen kalk ben yatam türünde laflar varsa bayatlamış da olsa komiklik yapılabilir.

Fakat dikkatimi çeken, ekşi sözlükte de gördüğüm profile atatürk resmi koymak dalgaya alınıyor. Facebook atatürkçüsü,milliyetçisi filan deniliyor. Evet güzel de, 19 ocak'ta ne olmuştu,üzerinde çarpı israil bayrağı, filistin bayrağı koyan kişiler de görüyorum. Yozdil'den olduğu kadar(eskiden daha çoktu) sürekli yıldırım türker'den yazılar paylaşan kişiler de var. Bu insanlara kimse facebook x'cisi diyerek hakaret etmiyor, ben görmedim. Burada da ben pek ahlaklı bir yaklaşım görmüyorum. Kaldı ki birinin avatarına bir şey koyması neden bu kadar çok dokunuyor?

Everfever dedi ki...

Birinin avatarı olarak neyi kullandığıyla buradaki insanların hiç birinin ilgilendiğini düşünmüyorum (Kaldı ki birçoğumuz çok saçma şeyleri avatar olarak kullandık/kullanmaktayız).

İnsanların Facebook atatürkçüsü/milliyetçisi olarak nitelendirilmelerinin sebebi coşkunlukları, argümansız bir şekilde tartışmaları, tartışmalarında dogmatik görüşlerini dayatma çabaları olabilir. Olmayabilir de. Netekim Facebook'da biri hilal veya başka bir sembol koyarak dogmatik bir şekilde İslam çığırtkanlığı yapsa Facebook İslamcısı olarak da nitelenebilir/dalga geçilebilir. (Belki de dalga geçiliyordur bile)

Yozdil'den artık daha az yazı paylaşılıyor olması memleketim adına son zamanlarda duyduğum en güzel haber.

Facebook ve ekşisözlük bir tarafa "Devletin resmi ideolojisi olarak bir dogma/din" konusuna girsek nasıl olur acaba? :)

Everfever dedi ki...

Güzelmiş: http://atabase.tumblr.com/archive

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Ohh, ne guzel kivama gelmis ortalik :)

Benim dedigim sudur ki: Dogmayi dogmayla elestirmek insanoglunun pek bir guzel celiskisidir.

Ataturk peygamberlestiriliyor elestirisi, "Ataturk dogma haline getiriliyor" degil, "Ataturk bizim dogmamizi caliyor" anlamina gelmektedir. Bu da bana komik gelmektedir.

Hatta bunu esas yaziya ekleyeyim simdi :)

mesnetsiz dedi ki...

"Nasıl ki insanların bir peygambere inanmaları normalse, istedikleri tarihsel bir karaktere de peygamber muamelesi yapmaları normaldir" fikrine hiç katılmıyorum ben. Böyle bir anlayış bana kalırsa dinsel dogmatizm eleştirisinden çok belirli bir totaliter-otoriter anlayışı meşrulaştırıyor. Bir tarafta bir din ve onun inanç alanına dair dogmaları, diğer tarafta ise bütün bir cumhuriyet tarihini biçimlendiren söylemin ana arteri var. Unutmayalım ki siyasal alanda böyle tekadamcı yaklaşımlar yönetimleri de tektipleştirir. Bu tarz bir yönetim örneği de herhalde en iyi 1934-1945 Almanyasında görülebilir. Bu yüzden peygamberleştirme eleştirilerini olumlu ve hatta yetersiz buluyorum. Dünyanın hiçbir yerinde kalmayan ve bana fazlasıyla, biraz önce andığım Almanya dönemini hatırlatan bayram kutlamalarının da eleştiri kapsamına alınması gerektiğine inanıyorum.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Bayram kutlanir, normaldir. ABD'de 4 Temmuz deliler gibi kutlanir mesela, bir hafta boyunca festivaller duzenlenir vs. Ha, ben son durumu bilmiyorum, ama hala ilkokul ogrencileri kortej halinde falan yuruyorsa orada bir yamukluk var. AKP bunu degistirmistir diye umut ediyordum ben :)

Bu "peygamberlik" davasinda da "erk sahibi" konumu cok onemli. Yani erk sahibi olmayan herhangi bir insan, Ataturk'u peygamber gibi sevebilir, onun fikirlerinin uygulanmasini isteyebilir. Bunu erk sahibi duzeyde yaparsa ise demokrasiyi tehdit etmis olur. Tipki erk sahibi bir insanin Muhammed'in fikirlerinin uygulanmasini isteyecegi gibi.

Ozetle:

1. Yobazligin her turu kotudur, ama bir yobazligi baska bir yobazlikla olumlamaya calismak gozumde dengesizliktir.

2. Her birey, istedigi kisiye tapmakta ozgurdur. Ama bu tapinmayi, baskalarinin hayatini etkileyecek duzeyde yapamaz, kendi ozgurluk sinirlari icinde kalmalidir.

3. Islam zaten Turk (evet, Turk) toplumunun cimentosudur. Kemalizm'in empoze ettigi milliyetciligi elestirirken, o milliyetciligin can damari olan Islam'i es gecmek de bir yanilgidir. Bu yuzden iki dogmayi da esit kosullarda tartismak gerekir.

Bugun neyse ki artik Ataturk'u tartisabiliyoruz, darisi Muhammed'in basina.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Bir noktanin daha altini cizmek isterim: Benim burada esasen elestirdigim elestirinin dili.

Yoksa donup disaridan baktigimda zaten iki durumu da tasvip etmedigimi yeterince acik ortaya koyuyorum sanirim.

alper dedi ki...

Ayrıca buradaki yorumlarda bile benim kitabımda böyle yazıyor islamda zorlama yoktur türünden gerekçelerle bir dogma eleştirilirken yine bir dogma referans veriliyor. Çoğu kemalistin de sıkça dediği gibi islam bu değil aslında,dinimiz(islam) çok güzel türünden bir savunma.

Yukarıda ki cümlede sanırım bir histeri krizinin tezahürü olarak satırlara dökülmüş.Bu cümleyi okuduktan sonra şirazem kaymış balatayı sıyırmış vaziyette aklı başında bir yorumda bulunmam zaten mümkün değil de yine de bir iki kelam edeyim istedim.nasıl ki herkesin dini kendine(kafirun süresi) ise birde iyiliği emret kötülükten men et emri gereğince bizde islam dinine dogma diyenleri önce klavyem sonra kalbim ile buğz ediyorum,buğz ediyorum.

alper dedi ki...

Sayısız ölü ilahların hangilerini sayalım,

Sekülerler için ATA mızı mı saysak, yattığı Anıt kabiri mi saysak, okuduğu Nutku mu saysak, yaptığı anayasayımı saysak (sanki hepsi halen canlı)

Bunlar olmazsa dindarlar için bilmem kimin türbesini saysak, bilmem kimin yatırını saysak, bilmem kimin kitaplarını saysak, bilmem hangi belamın fetvalarını saysak,

Ortak noktayıda buluruz sekülerlerle dindarlar arasında; Alternatif çok, vatan deriz, toprak deriz, bayrak deriz, bunlar için yaşar bunlar için savaşırız sonunda da şehit deriz.

Hiç düşünmeyiz; İslam peygamberlerin getirdiği tevhid dinidir diye.

Ölü ilah bulmaktan kolay nevarki sırf 1400 yıl öncesinden bu tarafa (2010 a baksan yeter) baksan yeter ebediyen.

Selametle

alper dedi ki...

Ah nerede o eski asr-ı saadet günlerimiz?
Tüm mavi gözlü, sağlıklı, modern vatandaşlar olrak bikinilerimizi, speedolarımızı giyer, halkın kirletmediği Florya’dan denize girerdik.
Hafta içerisinde ERKE-Bilim adamlarımız harıl harıl bilim-üstü buluşlarla dünyanın ağzını açıkta bırakırdı.
-Almanlar,Fransızlar, Amerikalı ve İsviçrelilerin Türklerden türediğini fakat pis Araplar, Afganlar ve Hintlilerle uzaktan yakından alakalı olmadığımızı atamızın mavi gözlerine daldığımızda zaten bilirdik Afet İnan gibi dünyaca ünlü antropologlarımız olmasa da. Bu gün o nesilden Muzzez İlmiye ve benden başka kimse kalmadı.
- Herkes yerini bilirdi. “Fasa fiso vatandaşların” (Milli Damat Metin Toker) haddine mi idi öyle her konuda uıluorta konuşmak?
- BAŞ-Kumandan’ımızın heykelleri Alexander Platz’tan Time Square’e kadar tüm dünya medyanlarını süslerdi ki onlar da önünde diz çökmek için Ankara’ya kadar zahmet etmesinler..
-Sıradan insanların müzik dedikleri tek sesli gürültüler yerine hep beraber Mozart ve Taçoovski, Taçkowski, Thaitchovski… işte onu dinlerdik. Rakımızı yudumlar leblebimizi atıştırır ike bu milletin neden adam olmadığını merak ederdik..
Biz Heybelide her gece…
Sonra da 10 yılda 15 milyon daha genç yaratmaya koyulurduk…
….
Ah dalmışım.. Kolay mı insaN duygulanıyor işte..
Yaa çocuklar işte böyle bir neslin ahvadısınız! Gurur duyun ve yatıp kalkıp dua edin. Adını hatırlamadığım parti başkanı generalin Tv’de ifade ettiği gibi “Atatürk’e şirk koşanlara” da göz açtırmayın! Bu onlardan daha Batılılaşmamızı kıskananlara fırsat vermeyin.
Bu dünyanın kıskandığı kazanımlarımızdan bir tek Kuzey Kore’de var bu gün.

alper dedi ki...

3. Islam zaten Turk (evet, Turk) toplumunun cimentosudur.

Sevgili Shelbyl yukarıda ki ifade 2008 yılında Ak partiyi kapatma davası açan yargıtay başsavcısının hazırladığı iddanamede laikliğe karşı bir söylem olarak sunulmuştur.dikkat et...:)))

Ki senin bu ifaden benim yüzde yüz katıldığım bir ifadedir.bunun için lozan 'a göz atmak bile yeter zaten.Türkiye’nin kurucu metni sayılan bu anlaşma öncesinde, İsmet Paşa, Türkiye’deki tüm Müslümanların tek bir bütün teşkil ettiğini, sadece gayrımüslimlerin “azınlık” olduğunu savunmuş ve bu tezi kabul ettirmişti. Ondan sonraki yıllarda da cumhuriyetin “ulus inşası” programı, büyük ölçüde Müslümanlık zeminine oturdu. Atatürk Türkiyesi, Müslüman olmayan vatandaşları “mübadele” yoluyla en aza indirirken, Arnavutlar, Boşnaklar, Pomaklar gibi Türk soyundan olmayan Müslümanların göç taleplerine olumlu cevap verdi. Öte yandan Müslüman olmayan Türkler, örneğin Hıristiyan Gagavuzlar, ülkeye kabul edilmedi! Bunun nedeni, Müslüman olmayan Türklerin nüfusun kalan kısmıyla kaynaşmalarının zor görülmesiydi.
Kısacası, Türkiye halkını oluşturan “Osmanlı Müslümanları mozaiği”nden modern ve “laik” bir ulus çıkarmak isteyen Tek Parti yönetimi bile, sosyolojik gerçeklere uygun hareket etmiş, İslam’ın birleştiriciliğini esas almıştı.
Dünyaca ünlü sosyoloğumuz Şerif Mardin ise daha da çarpıcı yorum yapar. Mardin’e göre, bugün Türkiye’de bir çoklarının beynine kan sıçratan “ümmet” kavramı, aslında ülkenin temelinde yatan bilinçtir. Hoca, “Din ve İdeoloji” adlı kitabında açıkça yazar; “Cumhuriyet, ümmet yapısının devam etmesini sağlamıştır” diye.