2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

25 Şubat 2009 Çarşamba

Evrim Teorisini Çürüten(!) Sorular

Var böyleleri. Üzerine iki yüzyıldır araştırmalar ve deneyler yapılan, ciddi bir çalışmayı "Hebede höbödö hübü, yaaa?" diyerek çürütüyorlar. Siz onlara saatlerce açıklama yapsanız, beyinlerini açıp içine The Blind Watchmaker'ı da akıtsanız sonuç değişmiyor.

Bir de partizanlıktan değil de, maruz kaldığı semavi din propagandası ve konu hakkında yeterince okumaması sebebiyle teoriyi inanılabilir bulmayanlar var. Bu tür bir çalışmayı Türk Dil Kurumu'nun dilde sadeleştirme çabasına karşı çıkanlar da yapmıştı ve tutmuştu mesela: İnsanlar hala daha ciddi ciddi tren kelimesi için "Üstten öttürgeçli alttan ittirgeçli çok oturgaçlı götürgeç" önerildiğini düşünmekte. Bundan daha çok damara basan ise "İstiklal Marşı'mıza nasıl Ulusal Düttürü denir layn?!" sorusu. Dezenformasyon zamanla misenformasyona dönüşüyor, suçlamamak lazım kimseyi.

Konuya geri dönelim. Aklıma geldikçe buraya eklemeler yapacağım, ya da aklına gelen ekleme yapsın. Şimdilik başlayalım bakalım.

1. Biz madem maymundan geliyoruz, neden bugün ormandan bir maymun gelip aramıza katılmıyor?

Cevap: Maymunlar canları sıkıldığı için insan olmuyorlar çünkü. Evrim Teorisi der ki: belli bir organizma, çevre koşulları vs. sebebiyle mutasyon ya da genetik kaymalarla farklılık göstermeye başlar. Zaten genel söyleniş biçimiyle "Maymundan gelmek" lafı da hatalı. İnsanlar hominidae ailesinden geliyorlar, ve bu ailede orangutanlar ve goriller de var. Biz maymundan gelmiyoruz, maymunların geldiği aileden geliyoruz; ortak atamız var yani. Hominidae'nin öncesi primate'ler. Bulunan en eski hominidae fosili 7 milyon yaşında. Ortalama insan 70 yıl yaşıyorsa (ki insan ömrü önceden çok daha kısaydı), kaba hesapla 2 milyon nesilden bahsediyoruz burada. Ki zaten artık orangutanlar, goriller ve biz ayrı evrim kollarındayız, ayrı genuslarız (türün bir üstü), yani bir maymunun gelip "Ben insan oldum" demesi evrim teorisine de aykırı.

2. Tamam, biz neyden geliyorsak geldik, ona x diyelim, x y'den geldi, y z'den, ee bunun başı nerede? Bir yaratıcı var işte kesin.

Cevap: Evrime ne bundan? Evrim teorisi sadece popülasyonların zamanla değişmesini açıklar, bu değişimde de çeşitlilik, üreme, genetik kayma, seleksiyon ve mutasyon mekanizmalarını kullanır. İlk canlı nasıl oldu sorusunun cevapsız olmasının evrim teorisiyle hiçbir alakası yoktur, onun için abiogenesis (cansız varlıktan canlı varlık oluşması) ve de cosmogenesis (evrenin oluşması) nedir onlara bakman lazım.

Seni şaşırtayım, sana söylendiği gibi evrim teorisi "Allah yok" demiyor yani.

3. Ee, diyorsun ki canlılar sudan karaya geçti, hani bunu destekleyen hiç araform yok, nerede?

Cevap: Araform var, ama Harun Yahya kitaplarında resmedildiği gibi yarı balina yarı inek falan yok ne yazık ki. Fosil tarihi dersi için buraya lütfen.

4. Ya bir kere senin aklın alıyor mu, uçak parçalarının esen rüzgarla birleşip uçak olmasını? Yerdeki şeylerin birden masaya çıkmasını? Fotoğraf makinesi bile göze benzemiyor, bu komplekslikte birşey nasıl karambole oluşsun?

Cevap: Almıyor. Ama Evrim Teorisi demiyor ki "birden bütün aminoasitler birleşip canlı oldular" diye? Bak, belki idrak etmek güç ama, dünya 4.5 milyar yıl yaşında. Bizim bahsettiğimiz olay şu, bir şekilde bir yapı var, bu yapıda hücremsi oluşumlar gerçekleşiyor ve ölüyorlar, ölmek yanlış kelime gerçi, yok oluyorlar diyelim. Bu süreç tekrar tekrar oluyor, ta ki saniyeden daha kısa bir süreliğine de olsa bir yapı stabilite kazanana kadar. Bu yapı, ortamdaki diğer yapılara üstünlük sağlıyor (bilinçli değil ama bu üstünlük), ve bu aşamaların tekrarlanmasıyla organizmalar oluşabiliyor. Bu teoride, uçak parçaları yok, uçak parçalarının en ufak parçası var. Ki cansız varlıklar ile bölünüp çoğalan canlı varlıkları karşılaştırmak ne kadar sağlıklı? Fotoğraf makinası dediğin şey 1000 yıllık bir icat, ilk renkli fotoğraf 148 yıl önce çekilmiş; bununla nasıl milyarlarca yıllık bir süreci karşılaştırabilirsin?

5. Bir kere bunun adı Evrim Teorisi, kanıtlansa Evrim Kanunu olurdu. Zaten bunu çürüttüler.

Cevap: Evrim Teorisi'nin kanun olmamasının sebebi kanıtsızlık ya da çürütülmesi değil, sürekli değişmesi, bulunan fosiller, yapılan laboratuar deneyleri doğrultusunda evrilmesidir. O çok sevdiğin dindar Einstein'ın "izafiyet teorisi" çürütülmedi, ama hala daha teori. Maddenin en küçük yapı biriminin açıklaması da "atom teorisi", senin en küçük biriminin açıklaması da "hücre teorisi". Git bir "bilimsel teori" ne demek oku, öyle gel, hadi bakayım.

6. Çok konuşma da evrime kanıt göster madem çok biliyorsun, hani sustun?

Cevap: Aç ağzını? Haa, bak bu arkada çektirdiğin 20'lik dişlerin var, onları niye çektiriyorsun, niye artık işine yaramıyorlar? Çiğ ot-et yemeyi bıraktın, çene kasların artık ekstra güç gerektirmiyor. Apandisini aldırdın mı canım? Hah, onun da işlevsizleşmesi evriminin sonucu. Senin maymun gibi kıllı olup Amerikalıların süt gibin olması da evrim.

Tabii sen "Allahü Teala 20'lik dişleri kulları acı çeksin, dişçilere koşsun da dişçiler parasız kalmasın diye yarattı, apandisit günahkar kullara verilen ceza, Allah Amerikalıları bizden daha çok seviyor" diye de açıklayabilirsin bunları, saygı duyarım.

7. Bir kere evrim falan diyorsun, hani bir sürü organizma var hiç değişmemiş, bak işte resimleri?

Cevap: Evrim Teorisi "Canlıların hepsi zamanla imaj değiştirir" demiyor ki? Bir canlının dişlerinin kesiciliğini kaybetmesi, mide asitinin ot yerine et öğütecek güç kazanması, burnunun koku alma yetisini kaybetmesi de evrimdir. Değişim gözle görülür olmak zorunda değil.

Ha, illa ki değişim olmak zorunda da değil. Evrim Teorisi der ki, "canlılar içinde bulundukları ortama uyum sağlamak için değişiklik gösterirler". Okyanusun dibinde aynı sıcaklıkta su ile, aynı oksijen oranında, aynı habitatta yaşayan bir canlı niye değişsin? "Ben kendi halimde bir bitkiydim, bir gün kalktım dedim ki "ben klorofil yapıp fotosenteze geçeyim, bıktım bu yeşil olmayan hayattan" falan değil yani durum.

8. Bu evrim milyon yıllık süreç diye bizi yiyorsun, nasıl olsa gözlemlenemeyecek diye atıyorsun kafadan. Hani göster kanıtı, o fosiller yalan bir kere?

Cevap: Gastroenterit oldun mu hiç? Hah, o hastalığa yol açan bir bakteri var, escherichia coli, bildin mi? Neyse, sen git bir tane kendini bilmez bilimadamı bunu bir laboratuara koy 20 yıl önce, bunun soyundan 12 laboratuar popülasyonu üret. Bunlar 44,000 nesil geçirsinler. Zamanla glükozla beslendikleri için hücreleri büyüsün falan. Ama esas ne olmuş, bak şimdi, 31,500. nesil civarında, normalde sitrat sentezleyemeyen, ve bu ayırt edici özelliği olan, E. coli bakterisi sitrat sentezleme yeteneği kazanmış! Evrimleşmiş yani!

Masal değil, gerçek. Buyur oku.

9. Ee, biz şimdi bu evrimle hep daha iyi canlılar olacağız, süper özellikler mi geliştireceğiz yani? Madem öyle neden hastalıklar falan hep çıkıyor?

Cevap: Evrim illa ki canlıların daha iyiye gitmesine yol açmaz. Tekrar edelim, canlılar, bulundukları ortamda adapte olma, orada hayatta kalma mücadelesi verirler, bunu yapabilenler ile yapamayanların sonucudur evrim. Mesela ona saldıran hayvanlardan kaçmak için ağaca çıkmak zorunda olan bir hayvan, zamanla o tehlike ortadan kalkarsa, tırmanma yeteneğini kaybedebilir. Bu illa ki iyiye gidiş değildir.

Mesela günümüz toplumunda zeki insanlardan para alıp aptallara verirsen, birkaç nesil sonra zekilerin soyu tükenir ve hepimiz aptal oluruz.

Esenlikler dilerim.

5 yorum:

Zafer dedi ki...

Arkadaş ne çektirmişler sana da ya!
Son soru çok orjinal yalnız, ben kilitlenirdim cevap üretirken.

ahmetkizilay dedi ki...

Harika bir yazı olmuş. Eline sağlık.

Adsız dedi ki...

"Mesela günümüz toplumunda zeki insanlardan para alıp aptallara verirsen, birkaç nesil sonra zekilerin soyu tükenir ve hepimiz aptal oluruz."

Super..

Adsız dedi ki...

Yaklaşımınızdan etkilendiğimi söylemeliyim. Radikal Gazetesinin okur yorumlarını okurken yaşamdan bıkacak dereceye gelmiştim ama evrim üzerine yazınız keyfimi yerine getirdi. Teşekkür ederim.

Unknown dedi ki...

“Sizin dininiz size, benim dinim bana..”