2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

21 Mart 2012 Çarşamba

Riya's Anatomy

Türkiye toplumunun riyakârlığı yeni bir fenomen değil, ama böyle yoğun bir şekilde yaşanınca tadından yenmiyor. Her kesimde, her cephede bu tadı yakalamak mümkün.

Mesela Ergenekon ve diğer benzer polis operasyonlarında "imamın ordusu" olarak yaftalanırken, ne zamanki Kürtlere karşı bir girişim olur, o zaman "törörüklerin başını ezen kahramanlar" payesine yükselirler.

Mesela Suriye'de Esed halkına binbir türlü zulüm ederken ona karşı çıkanlar, Kürtlerin uğradığı zulüm karşısında "ama onlar da kaşınıyor" demeyi uygun görürler. Onlar Misak-ı Milli sınırları içinde düzenin bekçisi, o sınırlar dışında en büyük devrimcidir.*

Mesela Esed'in muhaliflere de "kendi muhaliflerini öldürüyorlar" tarzı suçlamalar getirilir, ama bu duyulmaz. Lakin aynısını yapan PKK'nın elinde Kürtlerin zulüm görme ihtimali iyiliksever Türk aydınının yüreğini burar. Aynı Kürt'ün halihazırda zaten zulüm görüyor olması ise teferruattır.

Mesela herhangi bir spor müsabakasında sık görülecek, derbilerden önce misliyle yaşanan olaylardan sonra kimse "Zaten bütün Türkler/taraftarlar böyle" demez, onlar kulüplerin/taraftarların adını lekeleyen birkaç çapulcudur. Ama bir Newroz kutlamasında bir vitrin camı inmeyegörsün, bütün Kürtler öyledir zaten, medeniyetsiz ıyy.

Gene protestolarda bir otobüs taşlanınca "bizim ödediğimiz vergiler!" diye hassaslaşan arkadaşlar, aynı vergilerle alınan BDP otobüsünü sivil polisler taşlayınca susarlar. Gerçi "helali hoş olsun!" diyeni de vardır kesin.

Gene "KCK'nın içine giren MİT elemanları çok kötü işler yapmış!!!" diye günlerce manşet atan gazeteler, aynı suçlamalar polise yöneltilince sus pus olurlar. Polis bizim dostumuz, arkadaşımızdır.

Türklerin de, Kürtlerin de medyası zaten propaganda ve dezenformasyon konusunda birbirlerine taklalar attırmaktadırlar. İşin komik yanı, Kürtlerin medyasının zaten bağımsız olma gibi bir iddiası yokken, yandaş/candaş sözde farklı kutupların Türk anaakım medyasının tek sesi farklı tonlarda yankılatmasıdır.

72 saate 72 buçuk riya sığdıran bir ülkenin insanlarının bu ortak tutumu göz yaşartıcıdır. Ne de olsa ozanın da dediği gibi: "Aynı yoldan geçmişiz biz/aynı sudan içmişiz biz."

*@ebedichef'in veczidir.

20 yorum:

alper dedi ki...

Aynı Kürt'ün halihazırda zaten zulüm görüyor olması ise teferruattır.



Tat verdi be arkadaş bu kürt fetişizmi.Ne kürtsever insanmışsınız be.Ne zulmü görüyormuş bu kürtler.Hele bir açıkla bakayımm ne zulmü.Andımızdan başka diyeceğiniz bir şey yok.Ben Manisanın bir kasabasında yaşayan bir adamım.Kahvede kürtler kendi aralarında kürtçe de konuşur döner benle türkçe de konuşur öğrenebildiğim kadarıyla kürtçe karşılıkta veririm onlara.Kimsenin kimseye bir şey dediğide yok.Lafa bak zulüm.Sen hayatında zulüm mü gördünde zulüm etiketini yapıştırıp süslemişsin hemen yazıyı.Türk-kürt yazın 35 derece güneş altında poponu güneşe dikip pamuk çapalayıp sonra o pamuğu maliyetinden ucuza satınca oturup kürtle hesap görürken beraber ağlamaktır zulüm.önünüze bir klavye almışsınız ileri geri zulüm.
siz şimdi viskinizi yudumlayıp cigaradan bir nefes çekip hımm faşist alper diyeceksiniz.bende size dicem siz türkofob yani türk düşmanı onun alt metninde de din düşmanısınız.senin kürtler zulüm görüyor lafın ne kadar ispatlıysa benim bu lafımda o kadar ispatlıdır.Hodri meydan.
şu blogda bir tane şehit haberi bir tane çannakkale haberi bir tane dini allahı öven bir haber bir tane bayrak haberi göreyim ondan sonra sizin kürt samimiyetinize inanayım.
vakti zamanında cumhuriyet mitinglerinde kendini dev aynasında gören ergenekoncular,er-ke dönergeççiler kadarsınız işte.toplsan tüm halkın yüzde birisiniz ama seisiniz maşallah gırla gidiyor.Sizi dinleyen okuyan sanır ki türkiye devletinin yüzde 90 sının anası ağlıyor.İktidar hala rakipsiz ve hala 5 kişiden 4 ü sizin düşüncelerineze karşı sene olmuş 2012.milete akıl vereceğinize dönün kendinize bakın niye biz sürekli eksiliyoruz diye.

sokaktaki adam dedi ki...

alper, öncelikle anladığım kadarıyla burada soruları sen soruyorsun? zira bir önceki yorumuna gelen sorulara hiçbir yanıt vermeden sürekli yeni sorular üretmişsin. güzel, elbette üret, ama yanıt da üret e mi biraz?

ayrıca "kürtler zulüm görmüyor, zira benim kürt arkadaşlarım da var, dillerini de konuşuyorlar" çok aciz bir açıklama, çok üzgünüm. kürt kelimesinden önce ayıp bir şey deniyormuş gibi "afedersin" denilen, her kürt görüldüğünde sövülen, kürt olmakla terörist olmanın bir tutulduğu bir coğrafyada olduğumuzun çok farkında değilsin sanırım. ya da senin kürt arkadaşların olduğu için bunlar sana yansımıyor, bilemiyorum. bu saydıklarımın aynısını türklere karşı yapan varsa -ki benim bunu yapan arkadaşlarım da var- onlar da aynı ölçüde aşağılık bir tavır sergiliyorlar, senin milliyetçiliğinin lacivertini ortaya koyuyorlar demektir.

şu memlekette türkçe şarkı söylediği için öldürülüp de maktulüne "ağır tahrik olduğu" gerekçesiyle ceza indirimi verilen birini tanıyor musun? dangalak köşe yazarının tekinin hakaretlerine sırf bir türk kadını olduğu için maruz kalan birini tanıyor musun veya mesela? ya da din demişsin; ben "allah yok, din yalan" diyenin yargılandığını gördüm, sen "allah var, dinsizler sapık!" diyeninkini gördün mü mesela? ha, özellikle de kürt meselesinde bildiğin böyle vakalar varsa söyle, yaz, lütfen çekinme. aynen de yayınlarız, biliyorsun zira "burada sansür var"ı en son diyebilecek insan sensin bu blog için. sansür var dedin demiyorum, ama hani türkler, müslümanlar, erkekler, heteroseksüeller de zulüm görüyor ya bu taşıdıkları özelliklerinden ötürü, biz de görmüyoruz hani bunları, lütfen ifşa et. bunlar oluyorsa, yine yapanların dangalaklığıdır ama tabii ama biz de görmüyoruzdur belki. yaz, biz de öğrenelim, göster. her şeyi bildiğimizi falan iddia etmiyoruz, ölümüne tarafsız olduğumuzu da. çoğunluğun azınlığa, güçlünün güçsüze tahakkümünden rahatsız olduğumuz için ve bu coğrafyanın muktediri de sünni-türk-heteroseksüel-milliyetçi-militarist-erkek vs. olduğu için derdimizi böyle anlatıyoruz belki?

"şu blogda bir tane şehit haberi bir tane çannakkale haberi bir tane dini allahı öven bir haber bir tane bayrak haberi göreyim ondan sonra sizin kürt samimiyetinize inanayım."

allasen hangi gazeteyi/gazeteleri okuyorsun? hangi televizyon kanallarını izliyorsun? hiç mi görmüyorsun bu sorduğun şeyleri oralarda? çok meraklıysan ben önereyim; git, türkiye'nin en çok "satan" 5 gazetesini oku, bu saydıklarının hepsine doyarsın orada. allah, çanakkale ve dinsiz düşmanlığı için yeni şafak; türkiye'nin türklerin olduğunu bellemek ve bayrak ezberleri için hürriyet okuyabilirsin mesela. çok temel iki kaynak sana. bunun dışında fox tv izleyebilirsin ne bileyim. bir de bize niye dayatıyorsun ki onların ezberlerini tekrarlamamızı? beğenmiyorsan okumayabilirsin pek ala.

ben niye burada çanakkale'yi öveyim? sana ne? dini allahı niye öveyim? şimdi her ikisinin de olmadığını söylesem, davalarda sürüm sürüm süründürülebilirim. ama zaten kesin var ikisi de, haşa söylemem öyle şeyler, tövbe. senin gibi düşünenlere yalanmak için, samimiyetimize inandırmak için önce kelime-i şahadet mi getirmemiz lazım? kusura bakma paşam. ne bayrak, ne din, ne allah sevdasıymış arkadaş.
->

sokaktaki adam dedi ki...

burada kimsenin türk-islam düşmanı olduğu falan yok. din diye, bayrak diye insanları kıtır kıtır kesenlere yakanlara söverken dinsizlik adına kimseyi asacak kesecek halimiz yok. şunca zamandır takip ediyorsundur, bunu öğrenmiş olman lazım. gözü kan bürümüş milliyetçilerin, ırkçıların eleştirisini yaparken kürt milliyetçiliği yapacak da değiliz. bak ne demiş yazar? "Gene protestolarda bir otobüs taşlanınca "bizim ödediğimiz vergiler!" diye hassaslaşan arkadaşlar, aynı vergilerle alınan BDP otobüsünü sivil polisler taşlayınca susarlar. Gerçi "helali hoş olsun!" diyeni de vardır kesin.", yani burada ikiyüzlülükten dert yanıyor. demiyor ki "otobüs taşlasın ama bir taraf taşlasın", öyle diyeni eleştiriyor.

bak çok basit bir örnek vereyim. ben yazdığım çok şeyde türkiye'yi göz önünde bulunduruyorum. burada yaşadığım için, burayı en iyi bildiğim için. coğrafi odaklı baktığım için de çok büyük ölçüde "misak-ı milli" sınırlarını aşmıyor yazdıklarım. buraya kadar anlaştık mı? şimdi aynı şekilde düşüncelerini üyesi olduğu ırka göre şekillendiren ve hayatını onun üstüne kuran insan da çıkıp mesela "almanya'da türkleri kesiyorlar! bunu da yazsanıza!!!11!1!" diyor. ümmetçi de geliyor "hani filistin'deki kardeşlerimize yapılanları yazmıyorsunuz!!1!" diyor. benim derdim bu coğrafyada anaakım medyada görünmeyenlerle, ötekilerle mesela, diğerlerinin derdi coğrafyadan bağımsız olarak başka bir temelde. hani "şunu bunu neden yazmıyorsun?" diyorsun ya, ben onun için yazmıyorum. "şehadet" müessesenizin din-milliyetçilik sentezi yalandan bir müessese olduğuna inandığım için mesela. hiçbir bayrağın ölmeye/öldürmeye değmeyeceğine inanıyorum. ve bunlar sırf bir gruba/kişiye/kuruma/kuruluşa yönelik değil, çok daha genel düşünceler. anlaştık mı?

ha, son olarak da kürtlerin zulüm gördüğüyle ilgili verdiğim örnekleri şimdi arayıp bulamam diyorsan da şu son bir haftaya bak. "devlet baba"nın "21 mart öncesinde nevruz mu olur it!" diye bdp'nin kutlamalarına verdiği ve o kutlamaları protestoya evrilten tepkiyi yandaşlarına vermediğini lütfen gör. sonra, ki eğer öyle olduğuna inanırsan gel bana de ki "bu ikiyüzlülük değil" ve de nedenini açıkla. zulüm ille öldürmek değildir.

her şeyi işkembeden beklemeyin yahu?

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Ya bu "şehit haberi olunca yazmıyorsunuz" söylemine hastayım. Gören de her ölen PKK'linin haberini yapıp arkasından ağıtlar yakıyoruz sanacak.

Şurada Kürt sorunu hakkında sayısız yazı yazdım, bu yazılarda iki tarafı da eleştirdim, durdugum yer asikar... Hala daha bununla gelmeyin yahu, vallahi ayıp.

alper dedi ki...

--hani "şunu bunu neden yazmıyorsun?" diyorsun ya, ben onun için yazmıyorum. "şehadet" müessesenizin din-milliyetçilik sentezi yalandan bir müessese olduğuna inandığım için mesela.---

Bende kürtler zulüm görüyor safsatasına,ajitasyonuna,bölücülüğüne ve ve bu lafı dinsizlik-milliyetsizlik-kimliksizlik eksenli bir yalandan ibaret gördüğüm için sadece soru ile yetiniyorum.Hani neden cevap vermiyorsun demişsin ya onun için cevap vermiyorum.

Kartaldan başka kuş Beşiktaştan başka takım zaman gazetesinden başka gazete tanımam etmem..

Düşündüm ve karar verdi.Çok zulüm var haklısınız.Durduk yerde otobüs yakamıyorlar mesela.Durduk yerde asker polis ölüdremiyorlar.Yeşil kartlarıyla hastaneye gidip ilaç alamıyorlar.Otobüste ben ayakta giderken sen kürtsün kalk yer ver bana deniyor mesela.Aynı işyerinde aynı işi yaptığımız halde kürt diye maaşı yarım veriliyor mesela.SSk sı tam ödenmiyor ayrıca.Doya doya uyuşturucu kaçırmalarına izin verilmiyor mesela.Kullandıkları kaçak elektrik bedellerinin bizim faturalara yansıması sonucu biz kürt kesiyoruz mesela.Beyaz eşya verilmiyor mesela.Kömür verilmiyor mesela.

Sen biraz daha misakı milli sınırları içinde yaşa ama iyi yaşa.sanırım senin sınırlar ile bizim sınırlar aynı değil.lazlara çerkezlere arnavutlarada aynı zulümü yapıyoruz biz ama kürtler gariban ya.nevruz kutlamasında bdp binasından ateş edilip bir polis öldürürülmesi de zulüm mesela.Neden 1 polis te 10 değil 20 değil.Adamlar rahat rahat ateş edip polis bile öldüremiyor.zulme bak arakdaş.
sen hangi coğrafyada yaşıyosun allah aşkına söylede oraya gelelim.

son bir zulüm bilgiside vereyim.Türkiyede en çok bmw x5 en çok hangi il ve ilçede varmış diye gghogle bile sorsanız size verecği cevaptan zulümü anlarsınız zaten.

Ama gerçekten senin coğrafyanı ve hangi ateleri okuyupta bu kadar zulme kani olduğu merak ettim.ya sen ya ben türkiyede yaşamıyoruz.sen seç.

alper dedi ki...

Adamlığına lafım yokta sokağını değiştir ama bence.Çünkü snein sokakta hep aynı adamlar hep aynı fikirler ve hep aynı coğrafya geziyor dostum.Başka sakaklarda da gez mesela.Kürdistanda kaç kürt konsantinapoliste kaç kürt var bir bak istersen.Onlar zulüm görüyor ondan istanbula kaçıyor.Ama o zulüm yapanlar seyahete göçe etmeleirne orda burada çalışıp kazanmalarına ses çıkarmıyor.!! ilginç bir zulüm.Birde sizin hayranı olduğunuz dinszi allahsız bayraksızların doğu türkistanda yaptıklarına bak.ondan sonra zulüm kavramını bir daha gözden geçir.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Ben de zamanında tek gazete okurdum, başkasına guvenmezdim, o gazetenin tek doğru olduğuna inanırdim. Baktım düpedüz yalan söylüyormuş. O gazetenin adı Cumhuriyet'ti, ben de ortaokulda idim. Sonra fark ettim ki, tek kanaldan bilgi alinca, bilgiyi ideolojik suzgecten geçirince çukurda eselenmekten öteye gidemiyorsun.

Alper sana bir kitap tavsiye edeyim. "Bildigin gibi değil." Bir oku ıstersen. Sonra gene konusalim.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Bak bir de şu yazimi bir oku da, "gezdiğim sokaklari" muhayyel olmaktan kurtar.

http://komunaliskembe.blogspot.com/2011/09/kurt-sorunu-pozisyonsuzluk-ve-siddet.html

sokaktaki adam dedi ki...

vay arkadaş ya.. demagojide maşallahın var. bir rte değilsin ama, fena da değilsin. neymiş efendim otobüste sen kürtsün kalk demiyorlarmış. ha oldu, o zaman kürtler ve diğer bütün azınlıklar, bütün ezilenler eşit.

denecek çok şey var da, "bdp binasından ateş edilip bir kürt öldürülmesi" konusunda birileri bdp'yi hedef gösterirken bdp de "yok öyle bir şey diye yalanlıyor mesela: http://bdpblog.wordpress.com/2012/03/22/yeni-safak-bugun-ve-yeni-akit-gazetelerinin-asilsiz-iddialarina-yanit/

ha nedir, sen açar yeni şafak'a inanırsın, başkası açar bdp'ye inanır. benim bu noktada diyeceğim "ikisi de doğru olabilir, hangisinin doğru söylediğini sırf bu iki metne (senin dediğin ve benim linkini verdiğim) bakarak uzaktan bilemeyiz, sallayamayız." olur. ben de böyle diyorum diye ikiniz de düşman olursunuz ondan sonra. olun varsın..

n'olur zaman'dan başka bi' şey okuma, kaldıramazsın. ille tek açıdan bak e mi? içinde kürt geçen haber görürsen kesin kürt bir b.k yemiştir.

bütün trafik kazalarını da bağyan sürücüler yapıyo' zaten gaddemit.

ekim dedi ki...

Alper,
Oncelikle, Turk dusmani olmak gibi bir kaygim yok, herhangi bir halka dusman olmak irkciligin tanimidir cunku. Dini inancim yok, ama insanlari din uzerinden asagilamak gibi bir derdim de yok. Bana “Allahsiz” denmesini hakaret olarak kabul etmiyorum. Sosyalistim, ama BDP’li degilim. Kurtlerin siyaset yapis tarzina ve dile getirdikleri taleplere belli noktalarda destek veririm, belli noktalarda da elestiririm. Her gorusun yayin organlarini elimden geldigince takip ediyorum. Bu uzun aciklamayi yapmamin sebebi sen beni yargilamadan once kendi rengimi belli etmek, seni kisiye degil fikre cevap vermeye davet etmek.

- “şu blogda bir tane şehit haberi bir tane çannakkale haberi bir tane dini allahı öven bir haber bir tane bayrak haberi göreyim ondan sonra sizin kürt samimiyetinize inanayım.”

Bu blogda din, sehit ve bayrak haberleri olmamasinin sebebi, bu konuda su ana kadar yazmak isteyen kimsenin bulunmamasi. Yarin bir gun olur bakarsin. Kimse yazma demez yani. Elestiririz, tartisiriz, belki hak vermeyiz, o ayri. Kisinin bir konuda hakli olmasi icin illa baska bir konuda da yazmasi gerekmiyor.

- “Birde sizin hayranı olduğunuz dinszi allahsız bayraksızların doğu türkistanda yaptıklarına bak.ondan sonra zulüm kavramını bir daha gözden geçir.”

Ayni zamanda Cin hayrani da olduk sanirim. Icimizden kimsenin Cin’in Dogu Turkistan’da yaptiklarini destekledigini sanmiyorum. Bir de Cinliler nicin “bayraksiz” oluyor, onu pek cozemedim…

- “Ama gerçekten senin coğrafyanı ve hangi ateleri okuyupta bu kadar zulme kani olduğu merak ettim.”

Evet, biz sadece ateist yazarlari okuyup uzayda yasayan birtakim canlilariz.

- “siz şimdi viskinizi yudumlayıp cigaradan bir nefes çekip hımm faşist alper diyeceksiniz.bende size dicem siz türkofob yani türk düşmanı onun alt metninde de din düşmanısınız.senin kürtler zulüm görüyor lafın ne kadar ispatlıysa benim bu lafımda o kadar ispatlıdır.Hodri meydan.”

Cogumuz ogrenci, akademisyen ya da ozel sektorde maasli calisan insanlariz. Viski icip halka uzaktan bakan aydin portresinin epey uzagina dusuyoruz yani.
Turk ve din dusmani konusuna ise tekrar cevap vermeyi gerekli gormuyorum. Bu arada, iddia ettigin gibi kimse sana fasist dememisken, senin bize su ana kadar yaptigin ithamlar boyu asti bence…

- “vakti zamanında cumhuriyet mitinglerinde kendini dev aynasında gören ergenekoncular,er-ke dönergeççiler kadarsınız işte.toplsan tüm halkın yüzde birisiniz ama seisiniz maşallah gırla gidiyor.Sizi dinleyen okuyan sanır ki türkiye devletinin yüzde 90 sının anası ağlıyor.İktidar hala rakipsiz ve hala 5 kişiden 4 ü sizin düşüncelerineze karşı sene olmuş 2012.milete akıl vereceğinize dönün kendinize bakın niye biz sürekli eksiliyoruz diye.”

“Cogunluk her zaman haklidir” argumani da ortaya atilmis, ne guzel… Madem bu seviyede tartisiyoruz, ben de Hitler argumanini getirmekte sakinca duymayayim: Hitler’in arkasinda ciddi bir halk destegi vardi degil mi? Yasasin rakipsiz iktidar!

ekim dedi ki...

Gelelim Kurt sorununa:

- Ne zulum goruyormus bu Kurtler diye sormussun. Nerden baslamali diye dusundum. Anadil sorunu mu desem? (KCK tutuklulari hala anadilinde savunma yapamiyor, biliyor musun?) 1980lerin Diyarbakir cezaevi mi desem? Hepsine potansiyel terorist diyenlerden mi dem vursam? Kart kurt diye ses cikaran, aslinda var olmayan bir halk diye nitelendirilmelerini, yillarca yok sayilmalarini mi soylesem? Ne desem eksik kalacak gibi. Su video belki biraz yardimci olur (ciddi olarak uyariyorum ki midesi saglam olmayan izlemesin):

http://www.youtube.com/watch?v=LafbIRCTzqI


- “Kahvede kürtler kendi aralarında kürtçe de konuşur döner benle türkçe de konuşur öğrenebildiğim kadarıyla kürtçe karşılıkta veririm onlara.Kimsenin kimseye bir şey dediğide yok.”

Yani adamin kendi dilini kahvede konusmasi bile bir buyukluk, bir lutuf mu oluyor? Zaten bir sey demeye hakkin yok ki? Kahveye Alman gelip oturunca nasil “Turkce konus” diyemiyorsan, Kurt icin de diyemezsin, cok basit.

- “Düşündüm ve karar verdi.Çok zulüm var haklısınız.Durduk yerde otobüs yakamıyorlar mesela.Durduk yerde asker polis ölüdremiyorlar.Yeşil kartlarıyla hastaneye gidip ilaç alamıyorlar.Otobüste ben ayakta giderken sen kürtsün kalk yer ver bana deniyor mesela.Aynı işyerinde aynı işi yaptığımız halde kürt diye maaşı yarım veriliyor mesela.SSk sı tam ödenmiyor ayrıca.Doya doya uyuşturucu kaçırmalarına izin verilmiyor mesela.Kullandıkları kaçak elektrik bedellerinin bizim faturalara yansıması sonucu biz kürt kesiyoruz mesela.Beyaz eşya verilmiyor mesela.Kömür verilmiyor mesela.”

Burada yaptigin seyin adi demagoji. Yesil kartla ilac almak yahut otobuse binmek bir zahmet herkese serbest olsun, bunu da “Kurtlere her hakki verdik” diye yorumlamayalim. Beyaz esya, komur kismi basil basina komedi zaten, kimse bu sadakaya muhtac olmasa, sosyal devlet esas gorevini yerine getirse keske. Hadi onu da burada, simdi tartismayalim.

Sanirim yorumu birakip yeni bir yazi yazmamiz gerekecek, irkcilik ve tezahurleriyle ilgili...

sokaktaki adam dedi ki...

bir de şu var:

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=10437455

semioticus (shelbyl) dedi ki...

@alper

"Kahvede Kurtce konusurlar, ben de onlara Kurtce laf atarim, ne zulmu" argumanin, bana Kemalistlerin su guzel soylemini hatirlatti.

"Ne demek bu ulkede dindarlar zulum goruyor? Namazlarini da kiliyorlar, oruclarini da tutuyorlar. Asiri olanlari var, onlar irticaci, seriat getirecekler! Yoksa biz de Muslumaniz."

Daha da bir sey demeyeyim.

alper dedi ki...

Öncelikle bir kaç günlük gecikmeden dolayı özür dilerim.Kızın dersleriyle ilgilenmek durumunda kalmak zor işmiş onu öğrendim.:)

Öncelikle viski yudumlamayıp rakı yudumladığınızı öğrenmiş bulunmaktayım.Siz türkler ne kadar pissiniz,ırkçısınız,görmezden gelicisiniz diyerek,demeye çalışarak '' biz'' dediğim etnisitenin karşısında ki herkesle (kürt-alevi-ermeni-atesit vs vs)empati kurmaya çalışıp entel vicdanı etiketiyle fikir sunmakta sunmanızda sunulmasıda bal gibi ırkçılıktır!!!Velhasılı büyük '' bize'' karşı savaşan herkese övgüler yağdırmak nedir size de sorayım.Ben adını koydum zira.Onların bu savaşa girmeme hakkı olmadığını düşünerek!! “İyi, muteber Kürt (veya Ermeni, Alevi) “biz” e karşı savaşanıdır kriterini uygulayarak hemde..Bu savaşın adilliği, ahlakiliği gibi kaygılarınız varmıdır?Yoksa '' bize'' karşı muhalif olabilmenizden dolayı bir kürde bırakın “Kürt Davası” nı PKK’ya muhalefet hakkı dahi tanımazmısınız?Yoksa size göre kürdün iyisi terörist olanımıdır?Yoksa benim gibi artık şiddetin terörün meşru temeli kalmamıştır diyenler sizin gözünüzde UNCLE TOM mudur?Irkçılık tanımını tekrar gözden geçirmenizde fayda görürken KÜRDÜN İYİSİNİ BELİRLEME UZMANLARINDAN birinin ipliğini nasıl pazara çıkarıldığını da aşağıda buyrun okuyun.

alper dedi ki...

Orhan Miroğlu

Kürt aydınlarının, Abant’a “davet edilmesi, televizyonlarda konuşturulması” Cengiz Çandar’a fazla gelmiş!
Şöyle yazıyor:

“Hükümet ve devlet çevrelerinin, son günlerde bildik-tanıdık ‘iyi Kürtler- kötü Kürtler’ ayrımı üzerinden davrandığını görüyorum. Televizyon ekranları, Abant Platformu’nun kürsülerini onlar dolduruyor. Ne var ki, bunların geniş Kürt kitleleri arasında hiçbir karşılığı yok. Ankara ve İstanbul’da iktidar çevresinden ve ‘beyaz Türkler’den alkış aldıkları oranda, Kürt halkının vicdanında batıyorlar.”

Bu nasıl bir yeni usul McCarty’cilik anlamak mümkün değil!

Çandar sadece Kürt aydınlarına değil, GÜNSİAD’a, Abant Platformu’na ve bu platformun yıllardır korumaya ve geliştirmeye çalıştığı çoğulcu anlayışa da haksızlık yapıyor bence.

Davet edilenleri tasnif ediş tarzına bakılırsa, bu yıl Abant’a kimin gittiğine epey kafa yormuş görünüyor, ama kendi tasnifine göre bile adil davranmıyor. Abant’a gelenler sadece “İyi Kürtler!” değildi. Cengiz’in kategorize etme anlayışına oldukça uygun, aramızda, biri BDP’li milletvekili olmak üzere epey “Kötü Kürt” de vardı.

İnsan kendi vicdanı üstüne düşünebilir ve ihtiyaç duyduğunda bir monologa girebilir, ama bir halkın vicdanı üstüne söz söylemek bu kadar da kolay değildir!

Çandar, “Kürt halkının vicdanı” adına konuşmasın ve Kürt Kemalistlerin vicdanıyla Kürt halkının vicdanını birbirine karıştırmasın!

Kuşkusu olmasın Çandar’ın, Kürt Kemalistlerinin gözünde batan her Kürt aydını, Kürt halkının vicdanında batmaz, yücelir sadece!

“Beyaz Türkler”den alkış alan bir tek Kürt aydını yok bu memlekette!

Sonra bir insan bugünün Türkiye’sinde, aynı anda hem iktidar çevrelerinden, hem beyaz Türklerden nasıl alkış alabilir?

Biri diğerini iktidardan düşürmek için darbecileri, Ergenekoncuları desteklemedi mi, hâlâ desteklemiyor mu?

Radikal okuruna yazık, böyle “fikir salatası” yazılar okumaya mecbur mu bu okurlar?

Kürt aydını nasıl oluyor da hem bugünün iktidar çevrelerinden hem beyaz Türklerden aynı anda alkış almayı başarıyor?

Beyaz Türklerden kasıt nedir peki, kim bu beyaz Türkler ve Kürt aydınlarını neden alkışlıyorlar?

Nişantaşı, Çankaya’da yaşayanlar mı beyaz Türk?

Onlar mı alkışlıyor PKK muhalifi Kürt aydınlarını?

alper dedi ki...

“Beyaz Türk” dediğimiz kitle sadece müreffeh bir sosyolojik varlık değilse ve aynı zamanda bir siyasal gücü ifade ediyorsa, bu güç; geçmişte ve bugün dahi, ordu, merkez medya ve İstanbul burjuvazisi yani TÜSİAD’la temsil edilen bir güçtür. İdeolojisi Kemalizm’dir, ama neo-İttihatçı fikirler bu kesim arasında çoktan Kemalizm’in önüne geçmiş bulunuyor.

Çandar bu “beyaz gücün” medyasında yazı yazıyor, ama sırf PKK gibi düşünmüyorlar diye tanıdığı ve aralarında dostları olan Kürt aydınlarını beyaz Türklerle işbirliği içinde olan “makbul” Kürtler olarak göstermeye çalışıyor.

Oysa ki, Beyaz Türkler, ellerini açmış, büyük bir Kürt isyanının gelip kendilerini bu “zalim iktidardan” kurtarması için Allah’a dua ediyor!

Gerçek “düşmanları” olarak gördükleri Başbakan Erdoğan ve partisinden kurtulmak için, “beyaz Türklerin” PKK’ye dört elle nasıl sarıldıklarını en iyi Çandar bilir.

Silivri’de yatan generallerin eşleri, Öcalan’ın özgürlüğü için neredeyse kampanya düzenleyecekler. Bu hanımlar, “şu Öcalan hapisten çıksa da PKK doğru dürüst savaşsa ve Silivri’de yatan kahramanların değerini şu Türk halkı böylece anlayabilse” diye kendi aralarında hararetli telefon konuşmaları yapmaya başladılar.

Çandar bunları bilir, bilir ama yazmaz, bunun yerine Kürt aydınlarını hedef alır.

Çandar Kürt aydınlarını yanlış anlıyor ve yanlış tanıtıyor okuyucusuna.

Ama gerçekten anlamak istiyorsa, çok iyi bildiği Filistin sorununa baksın.

Bu sorun, yüzlerce Yahudi aydının ömrünü aldı. Arent, Amos, Sypel ve diğerleri..

Onlar ulusal ihanetle suçlandılar. Tıpkı bugün bazı Kürt aydınları gibi, kendi “uluslarının” içinden dışlandılar, “hain” gösterildiler.

İsmail Beşikçi ilk ve son örnek oldu; Türk aydınları, Kürt sorunu nedeniyle, iktidarla esastan çatışmayı hiçbir zaman göze alamadılar.

Şimdi de PKK’yle düşünsel manada doğru dürüst “çatışmayı” göze alamıyorlar.

PKK ve Kürt sorunu uzmanı geçinirler, ama PKK’yi de bu ülkenin halkı, Aliza Markus gibi yabancı gazetecilerin yazdığı kitaplardan öğrenmeye devam eder durur..

Bir Amos Oz’u, bir Arent’i bir Sylvain Sypel’ı yok Türk aydınlarının.

Şimdi her iki halkın arasına bir köprü kurmaya çalışan, barışı savunan, devletin de PKK’nin de şiddetine karşı çıkan bir avuç Kürt aydınını etkisiz kılmaya çalışıyorlar.

Kürt halkının vicdanında batıyor muşuz!

alper dedi ki...

Kürt aydınları en azından TİP’ten bu yana, Tarık Ziya Ekinci, Mehdi Zana, Musa Anter, Canip Yıldırım, Kemal Burkay ve diğer aydınların açtığı yolda, Kürt halkının vicdanına ve inancına iyi gelecek düşlerin peşinde koşup durmasalardı; canları ve ömürleri pahasına her iki halkın birlikte yaşamasını savunmasalardı; ayrılma fikrinin peşinden koşup dursalardı; yani Kürt milliyetçilerinin onlara taktığı adla “Türkiyeci Kürtçülük” yapmasalardı; ve eleştirmek yerine, PKK’yi destekleselerdi, Çandar gibileri Kürdistan’a bugün ancak pasaportla girerdi..

Kürt aydınları dün ve bugün, yüzlerini; Çandar’ın bizi davet ettiği “kendi Kürt mahallelerine” ve o mahalleyi zaman ve tarih dışı KCK sözleşmesiyle yöneten PKK’ye dönseydi, Cengiz Çandar akşam rakısını Diyarbakır-Erdebil köşkünde içip, ertesi gün Kasre Kanco’da kuzu kebabı yiyemezdi!

Biraz insaflı olalım lütfen!

Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın bindiği uçağın daimi müdavimlerinden değil Kürt aydınları.

Daha o uçaklara adımlarını bile atamadılar!

Bu hükümetin bakanları, yeni stratejileri Kürt aydınlarıyla değil, Çandarlarla konuşuyor hâlâ!

Kürt aydınlarının medya patronlarının sofralarında esamileri bile okunmaz!

Kürt aydınları, üç gün sürecek bir toplantıda, on beş dakika konuşmak için kırk yılda bir Abant Platformu’na çağrılırlar, bu da, Cengiz Çandar’a fazla gelir!

“Televizyonlarda, Abant’ta hep bu devletin ‘iyi Kürtleri’ ne bu be!” diye feryat figan yazılar yazar..

Çandar’ın sıkıntısı “yegâne gülü” olmakla övündüğü “Kürt mahallesinin” artık tek gülle anlatılamaz ve anlaşılamaz hale gelmiş olmasıdır!

Çandar’ın sıkıntısı, o bahçede yeni güllerin açmakta olması, Çandar ve benzerlerinin alternatifsiz söz söyleme imtiyazının sona ermiş olmasıdır.

Güce tapmak ise bu sıkıntılara iyi gelebilir!

Bizden uzak olsun!

orhanmir@hotmail.com

TARAF

alper dedi ki...

İşin kolayına kaçmak ve PKK şiddetine insanları sınırsız bir tolerans tanımaya davet eden yazılar yazmak Kürt dostu olmak değildir.AKP’ye batıcılığı /sekülerliği , kemalistlere demokratlığı , kürtlere de milliyetçiliği biz öğretiriz ” gibi yazılarınız,yazılar,yazanlar..varlık nedenleriniz hasta olmasa ben naparım diyen doktor veya dava olmasa ben naparım diyen avukat hali gibi…biraz da sokak kedilerine akıl veren ev kedisi hali…gibime gelmeye başladı.Miroğlu’nun ifadesi ile:
“Her türlü solu kazıyın altından Kemalizm ve İttihatçılık çıkar.
Komploculuk çıkar.

Son not:Ned derseniz deyin sizce bu ulvi!! gayeler terörür meşru kılıyorsa buyrun yazın.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

@Alper

Terore kategorik olarak karsi olman cok guzel. En sonunda seni de Israilimizin yaninda gorduk ya, gam yemem. Sag ol.

(Kusura bakma, uzun cevap yazinca ve soru sorunca alakasiz seyler yazip konu degistiriyorsun, o yuzden artik boyle.)

ekim dedi ki...

@alper

Orhan Miroglu'nun yazisinda bircok onemli nokta var bence, bir ara tartismak lazim uzun uzun.

Seni ilgilendiren kismini ise kisaca soyleyeyim: Miroglu senin buraya yazdiklarini okusa, kendi yazisini da savunma amacli kullandigini gorse, bence kendini yuksek bir yerden atar. Bilmem farkettin mi ama soylediklerinizin cogu taban tabana zit. Miroglu Kemalist aydin elestirisi yapiyor, sen Kurtler hakkinda yazanlarin alayina terorist ve PKK yanlisi diyen bir soylem benimsiyorsun. Hicbir alakaniz yok yani, uyarayim.

Bir de, shelbyl'in de belirttigi gibi, sorulan sorulara asla cevap vermedigin ve tartisma adabindan bu derece saptigin olcude, ben de bundan sonra kestirmeden gidecegim.