Cinsel yönelimler konusunda daha emekleme aşamasında bir toplumuz, ve ne yazık ki bazı şeyleri seksen defa yazsan seksen bir de şart olmakta.
Ara ara hoplayan sinirlerime bu sefer dokunan kişi Taraf yazarı Murat Kapkıner. Kapkıner, esasen Hilal Kaplan'ın eşcinselliği İslami standartlarda yarı-normalleştirmeye çalışan "Eşcinsellik hastalık değil günahtır." yazısına tepki göstermiş. Bir cümle ile özetlemek gerekirse "Eşcinsellik bal gibi de hastalık arkadaşım işte", iki cümle gerekirse "Hem de tiksinç bir hastalık ıyk" mealinde bir yazı yazmış. Hatta şöyle bir cümlesi de var:
"Eşcinselliğe günah derseniz afife kadın ve afif erkekleri aşağılamış olur, onların da potansiyel birer eşcinsel olduklarını söylemiş olursunuz. (Sen buna müsaitsin demiş olursunuz.)"
Ben artık heterodan çok heterocu insanlara cinsiyet anlatmaktan yoruldum, lakin Kapkıner'in yazısının son cümlesi artık kaypaklığın kitabını yazdığından gene buraya alayım dedim:
Bu yazı eşcinselleri aşağılamak, onları dışlamak için yazılmamış, aksine onlar için ne yapılabiliri tartışmıştır. Onları kendi doğuştanlıklarına tekrar kavuşturmanın yolları ne olabilir sorusuna yanıt aramıştır.
Bu "ben aslında onları düşünüyorum, benim de Ermeni/Kürt/eşcinsel arkadaşım var" riyakârlığından nefret ediyorum bu bir. Sosyal bilimler "toplumsal cinsiyet" kavramını, cinsiyetin sonradan eklenen özelliklerini, "anacıllık" diye hormona iliştirilen şeyin hormondan çok toplumsal vazife olduğunu vs. tartışırken, Kapkıner çıkıp "onları insan doğasına geri döndürelim hadi, bakın çok yardımseverim" ayağına yatıyor bu iki. İslamcıların, eşcinselliği kendi eksenlerinde genelgeçer kuramlarla açıklamaya çalışması, bana bir zamanların popüler "bakın bilimin bulduğu herşey Kur'anda varmış esasında vay anasını" zibidiliğini hatırlatıyor bu da üç.
Yapmayın güzel arkadaşım, etmeyin. Açık açık çıkın ve "Bence eşcinselleri döve döve adam ederiz" falan deyin, daha samimi olursunuz.
Ekleme: Kapkıner Taraf yazarı değilmiş, yazısını Taraf'ın Her Taraf köşesine yollamış bir yazarmış.
Election Night Is Here. We’re Live-Blogging Through It.
-
Work through it, breathe through it, and follow along.
2 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder