1. Başbakan R.T.Erdoğan, adı sonradan demokratik olan Kürt Açılımının maksadını “analar ağlamasın” diye ortaya koymuştu. Bu ifadeden çıkan ilk mantıksal sonuç, “analarımız ağlamasaydı, bizim bu açılımı yapmaya niyetimiz yoktu” olur.
2. Bu durumda açılımı zorlayanlar da “gördünüz mü, biz bunların analarını iyi ki ağlatmışız, yoksa açılım olmayacaktı” diye düşünür.
3. İleride başvuracakları taktikleri de şöyle saptarlar. Eğer açılım süreci aksarsa, açılımı tekrar rayına oturtmak için bunların analarını yine ağlatmak gerekecektir. Çünkü bunlar başka bir dilden anlamıyor. Ancak anaları ağlayınca akıllarına açılım geliyor.
4. Dolayısıyla “ne olursa olsun, ne yapılacaksa yapılsın, tek şu akan kan dursun, analar babalar artık ağlamasın” demek, PKK’nın taleplerini T.C. kabul etsin demektir. Bu sözlerin başka hiçbir anlamı yoktur.
Bir süredir askıya alınan açılım girişimlerinden sonra, son günlerde tekrar tırmanışa geçen terörist (dehşete düşürme yoluyla karşı tarafı razı etme) eylemlerinin iktisatçı bakışıyla açıklaması budur.
Şu yazıdan sonra memlekette kimsenin "İktisatçıları yeterince ciddiye almıyorlar!" diye ağlamaya hakkı yoktur.
Who Discovered the Process of Vulcanizing Rubber?
-
Test your wits on the Slate Quiz for Dec. 19, 2024.
1 saat önce
5 yorum:
İşte bilimsellikten otorite devşirmeye çalışan bir gafil daha. Ama bilim seçimi hakikaten kötü olmuş; başlığa katılıyorum: "Hocam dolar mı alalım mark mı alalım"ın dışında iktisadın ve iktisatçının geçerli bir otoritesi yok ki?
Ege Cansen'in nasil bir iktisatci oldugunu bilmiyorum acikcasi. Ama Turkiye'deki iktisatcilari temsil ettigini iddia edemeyiz. Burada catilmasi gereken sahis Ege Cansen, iktisatci camiasi degil. Iktisatcinin Turkiye halkinin dimagindaki rolu doviz kurlari ve borsa hakkinda zirvalayan insan olmasinin sebebi televizyondaki ekonomi haberlerinin maalesef boyle bir yanilsama yaratmasi.
Ege Cansen'in daha onceki siyasi yazilarini takip ettiyseniz Kurt meselesi hakkindaki sahin goruslerini, AKP hukumetine kil oldugunu biliyorsunuzdur. Meseleye haliyle kendi ideolojik penceresinden baktigi icin tek cumleyle "PKK terorune karsi yilginlik gosterip acilima devam etmek terorun ise yaradigi mesajini verir ve bu yuzden ya bir etnik temizlik yapilana kadar veya Kurtler'in bagimsiz bir devlet kurmasina kadar teror devam eder" seklinde ozetlenebilecek bir argumani madde madde sakiz gibi uzatarak yazip bir de oncesinde iktisat kelimesinin kokeni uzerine bir iki kelam edince "bilimsellikten otorite devsiriyormus" gibi olmus. Halbuki ortada bilimsel bir sey yok. Ben bu yazida bilimsel bir analiz gormuyorum. Sadece Erdogan'in agzindan cikan bir ifadeyi cimbizlayip oradan hareketle kendince bir mantik zinciri olusturup bir sonuca varmis. Mantik sadece iktisatcilarin degil herkesin kullanmasi gereken bir sey diye dusunuyorum.
Peki adamin argumanina katilir miyim? Katilmam cunku sirf Kurt acilimi terorun ise yaradigi sinyalini verip PKK'yi daha da cesaretlendirebilir diye ayrimciliga ugrayan bir halka sirtinizi donemezsiniz. Ayrica acilimin PKK'yi marjinallestirme sansindan hic bahsetmemis. Yani kafasina gore bir model kurmus ama onemli parcalari eksik -isine gelmedigi icin. Bir de Erdogan'in acilimi sehit ailelerine, yakinlarini kaybeden Kurtlere ve gorece bizden daha milliyetci kamuoyuna "analar aglamasin" diye lanse etmesi taktiksel bir sey. Tamam siddetin durmasi onemli bir hedef ama acilimin tek amacinin bu oldugunu dusunmuyordur kendisi de. Mesela AB'ye uyelik icin yapilmasi gereken demokratik acilimin bir parcasi olabilir ayni zamanda -eger hala AB hedefinden ciddiyse AKP. Pekihala analar aglamasaydi da acilimdan bahsedebilirdik. Son olarak varsayimlari konusunda okuyucuyu ikna edemiyor. PKK'nin bagimsiz Kurt devleti icin mucadele ettiginden ne kadar eminiz ornegin. Acilim yapilirsa PKK terorunun hos gorulecegini kim soyluyor? Aksine gitgide siddet kullanimi daha da temelsizlesecektir.
Ege Cansen bi bobi olsaydı sokadense doyardı..
Eren, demek istediğim, elbette ortada işlenmiş bir argüman da yok, düşünce de yok. Ama postta vurgulanan kısım ile adamın iktisatçı kimliğine bağlı gelen sermayeden biraz kullanmaya çalışması, sonuçta bir hamle. Ben de yemiyorum elbette ama adam hamlesini yapıyor, bunu tespit edebiliriz.
Aslında böyle bir argümanı ulusal bir gazetede dillendirebilmesinin önkoşulu, o köşeyi alabilmesi, onun koşulu da aslında yine de "iktisatçı" kimliğinin yüksek kurdan satılabilmesi olduğuna göre yine de kabul görmüş bir otoriteden söz edilebilir. Ama bu otoriteyi de bir toplu "misrecognition" olarak niteleyesim var.
Genc iktisatcilar rahatsiz
Yorum Gönder