2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com

22 Aralık 2011 Perşembe

Soykırım Tutarsızlıkları

Uzun uzadıya girizgâh yapmaya gerek yok. Mesele güneş tutulması vs. doğa olayları gibi her sene belirli dönemlerde karşımıza çıkıyor zaten: "X ülkesi soykırımı tanıyacakmış!", "Y ülkesi soykırımı inkar etmeyi suç ilan etmiş!" falan filan. Tabii bu "kendi içinde var olan" hala daha nispeten kapalı toplumumuz için büyük travma.

Öncelikle algının kapılarını biraz açalım:

1. Şu anda 20 ülke Ermeni soykırımını resmi olarak tanımış durumda.
2. Gayssot Act diye bir şey var, insanlık suçlarını inkar etmeyi suç olarak tanımlıyor. Bunun üzerine aktif bir tartışma var zaten.
3. Yahudi soykırımını reddetmeyi suç olarak tanımlayan (aralarında Bosna Hersek'in de olduğu) da bir sürü ülke var.

Yani özetle, biz kulaklarımızı kapatıp "la la la" diyebiliriz, ama Avrupa'da bu konu, bizim çapımızın çok dışında bir şekilde tartışılıyor. Bizim çapımızın çok dışında, çünkü bizden hala şaka gibi tepkiler geliyor. Zaten esas derdim de o:


1. Tarihi tarihçilere bırakalım!


Tez: "Devletler soykırım konusunda bir şey yapmamalı, tarihçiler karar versin."

Sorular:

- Halihazırda bir sürü tarihçi orada olan katliamları belgesiyle ortaya koymuş ve de soykırım olduğu konusunda kanaat bildirmiş durumda. Bu tarihçilerin nesi yanlış? Yoksa sizin demek istediğiniz "tarihi bizim dediğimizi diyecek tarihçilere bırakalım" mı?

- Türkiye Cumhuriyeti bu konuda araştırma yapmak isteyen tarihçilere arşivlerini sonuna kadar açmış mıdır? Mezarları araştırmak isteyenlere hiçbir sorun çıkartmamış mıdır?

- Madem tartışmalı tarihi tarihçilere bırakmak lazım, neden Başbakan Dersim Katliamı'ndan dolayı özür dilemiş de "konuyu tarihçilere bırakalım" dememiştir?

- Dünya üzerinde siyasi ve toplumsal boyutta hiç tartışılmamış, sadece tarihçilere bırakılmış katliamlar hangileridir?

Doğru argüman: "Bu konuyu hukukçulara bırakalım, soykırım olup olmadığı uluslararası düzeyde bir karara bağlansın."

2. Fransa da Cezayir'de soykırım yaptı!


Tez: "Onlar da soykırım yaptı, bak biz de yasa geçiririz."

Sorular:


- "de" kelimesinin anlamını biliyor musunuz? Bu argümanda dolaylı olarak soykırımı kabul ettiğinizin farkında mısınız?

- Başkasının tarihinde olayların sizin tarihinizde olanların gerçeklenmesiyle ne gibi bir alakası vardır? "Almanlar yenilince biz de yenildik" sözünün yalan olduğunun farkında mısınız?

Doğru argüman: "Biz kendi tarihimizle yüzleştik, özrümüzü diledik, sonraki adımları atmaya hazırız. Fransa'nın da kendi tarihi konusunda aynı şeyi yapmasını tavsiye ediyoruz."

3. İfade özgürlüğü!


Tez: "Ben istersem soykırımı reddedebilirim, hani Avrupa ifade özgürlüğünü savunuyordu?"

Sorular: 


- Bu tartışmaya ve yasa tasarısına dair hiçbir şey okudunuz mu? Temel argümanın "soykırımı inkar etmenin bir topluluğa karşı nefret suçu işlemek" olarak yorumlanması olduğunun farkında mısınız? Yoksa her "bence soykırım değil" diyenin cezalandırılmayacağını biliyor musunuz?

- Kendi Ceza Kanunu'nda 301. madde gibi bir madde olan, doğru düzgün tanımlamadığı "Türklüğe hakaret" mefhumu sebebiyle "soykırım oldu" diyen Orhan Pamuk'u yargılayan bir ülke olarak "ifade özgürlüğü" konusunda konuşma hakkına sahip misiniz?

Doğru argüman: "Türkiye, ifade özgürlüğü üzerinde hiçbir engelin olmaması gerektiğine inanır ve yasalarıyla da bu durumu güvence altına alır. O yüzden Fransa'nın yasa tasarısı temel prensiplerimize aykırıdır."

*   *   *

Soykırım konusunda bir çok abuklama mevcut, lakin en son gündeme gelen fikriyatı bir didkleme ihtiyacı hissettim. Yoksa sayfalar yetmez bu konuyu anlatmaya.

Tabii Almanya'da "Türklere kendi dilinde eğitim hakkı verilmeli" deyip bir sonraki gün "Türkiye'nin dili Türkçedir!" diye gürleyen bir başbakanın (mübalağa yok), ve tüm retoriğini ilkokul 3. sınıfta girdiği tartışmalardan besleyen bir ana muhalefetin ülkesinde tüm bunlar normal.

Not: Taner Akçam'ın şu makalesi de son derece faydalı.

8 yorum:

alper dedi ki...

Benim anlamadığım şey şu arkadaş.Fransızların kabul ettiği bir yasa tasarısını bizlere makul.mantıklı,tutarlı veya kızılacak bişey yok gibi göstermek için harcadığınız çabayı Fransızlar,fransız parlementerler bile harcamamıştır harcamaz.Bunu aklım almıyor bir türlü.Ülkede zibilyon tane insan buna tavır alırken zibilyon tane parti bu yasa tasarısını ve fransayı eleştirirken siz ve szi gibilerin ve cengaverliği ve evet biz ermenileri kestik biçtik doğradık vicdanlılığınız!!! öldürecek beni.
Soykırımı hukukçulara bırakçakmışık bak hele.Gelin önce tarihçilere bırakalım diyorum bende.Varmısınız.O zamana dekte yani suçluluğu ispatlanana dekte herkes masumdur ilkesi işinize gelemz ama dimi.Siz illa öldürdüz biz aga diceniz.madem düğşünce özgürlüğüne saygınız var insanlara illa biz soykırım yaptık özür dileyelim diye neyim fikrini empoze etmeye çalışıyorsunuz.Bırakın herkes serbest düşünsün ve sokayım fransaya desin.
Çok duymak istiyorsanız söyleyimde rahatlayın yav.Kestik biçtik doğradık öldürdük hepsini 1915 te.iyide yapmışız.

alper dedi ki...

Elin Fransızı bile içimizdeki siz gibi fransızları! şahit gösteriyor.Bakın Türk! aydınları bile ' soykırım' dedi diyor.Gaye hasıl olmuş vaziyette.Hala 'proje'yi fark edemeyen ''vicdanlılar'' varsa buyursun yazsın.

Benden size bir tavsiye.Böyle yazmayın şöyle yazın daha kısa ve anlaşılır olur.HERKESİN DÜŞÜNCESİNE SAYGILIYIZ AMA LÜTFEN HERKES KENDİ GÖNLÜYLE SOYKIRIM YAPTIĞINI KABUL ETSİN.!!!hEM RAHAT DÜŞÜNÜN HEM TESLİM OLUN DEMEK İLE AYNI ŞEY.YORULMAZSINIZ.ELEŞTİRİĞİNİZ FAŞİZAN YAKLAŞIMDAN DA FARKINIZ KALMAZ HEM.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

@alper

(Baslari teorik ama son iki paragraf daha heyecanli, sikilirsan direkt oraya gec)

Abi daha ilk cumleden kaybettin beni. Ben bu yasa tasarisina "Turkiye medyasinda lanse edildigi sekliyle" karsiyim zaten.

"Nefret sucu", benim icin normalde "suc" olan bir eylemin bir gruba karsi soylemle olumlanmasidir, ve de soykirim inkari eger bu sekilde cezalandirilacaksa zaten bu yasaya gerek yoktur.

Kazin ayagi tam oyle degil ama, yazinin en basinda o girizgahi o yuzden yaptim. Sorun Avrupa'nin bu tur durumlara genel yaklasimi. Tartisacaksak onu tartismaliyiz. Onu tartisirken de once kendimize bakmaliyiz, ifade ozgurlugu, tarihle yuzlesme vs. uzerine ahkam kesmemeliyiz.

Yani yaziyi sinirle okudugun icin bazi yerleri atlamissin sanirim. Tarih zaten tarihcilerin alper. Senin okudugun tek tarihci Yusuf Halacoglu ise bilemem, ama su an dunyada Ermeni Soykirimi/Etnik Temizligi uzerine bir ton dokuman var. Ayni sekilde Cezayir Soykirimi vs. uzerine de var. Tarihciler bunu yaziyor zaten. Devletler eyleme gecmeden, tarihcilere birakmanin hicbir anlami yok. Bu sadece bir oyalamadir.

"Iyi de yapmisiz" diyorsun ya, tam da sorun bu. Benim bu konuda hassas olmamin sebebi de bu. Tarihle yuzlesmemek. Sen bugun "iyi de yapmisiz" diyecek kafada olmasan, ben bu konuda bu kadar yazmam zaten. Demek ki sen bugun birileri daha kalkissa onlari da kesme yanlisi olacaksin.

"Iyi de yapmisiz" diyen kafa, Dersim Katliami'ni onaylayan CHP'li kafasidir. Bir dusun bak bunu.

alper dedi ki...

ABD 2.dünya savaşında cephenin 10.000km gerisindeki silahsız japonları toplama kampına toplasın , Osmanlı cephenin ortasındaki ve kısmen silahlı ermenileri memleketin birbaşka yerine zorunlu iskana tabi tutamasın , oralardaki Türkün Kürdün canının bir ehemmiyeti yok tabi ,

herzaman söylediğim 2 cümle :

yanlış ata oynadılar çoluğun çocuğun rızkını kumarda kaybettiler

baba ölmeden mirası paylaşmaya çalıştılar ,baba kefeni yırttı , evlatlıktan atıldılar.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Abi hadi senin dediğin gibi isyan ettikleri için, silahlı oldukları için zorunlu iskan edilmiş olsun... Batidaki binlerce Ermeni'nin suçu neydi abi? Onlara n'oldu?

19.yy'dan beri hiçbir azınlık isyan etmedi de Ermeniler isyan edince mi "zorunlu iskan" son çare oldu?

90'larda faili meçhullerde ölen binlerce Kurd'u de seneler sonra "yanlış ata oynadılar" diye mi anacagiz?

Soykırım mi, etnik temizlik mi, hadı hepsini geçtim salt katliam mi konusalim, tamam... Ama ölen/öldürülen yüzbinlerce insan için "yanlış at" deyip geçmek biraz fazla acimasiz değil mi?

alper dedi ki...

1-“Biz Ermenilere düşman değiliz” böyle denmez, hele hele Batılı’ya. İçerde mal bulmuş magribi gibi bunun üzerine atlayarak insancıllıklarını gösterenlere gelince: Onlara şunu diyebilirim : Yeni modalar pek te yeni değil.
2- “tarihin yanlışlarını” bu günkü hükümetler düzeltse dünyanın tüm ülkelerinin haritaları da değişir nüfus kompozisyonları da. Meksikalı’ların kaçak olarak girmeye çalıştığı California, Texas, Arizona gibi eyaletlerinm çoğunda da geçmişte onlar yaşıyordu. Ne ABD’li aydınlar, ne Meksika Hükümeti kalkıp “dur bakalım kimi nereye sokmuyorsun? Buralar düne kadar bizimdi” demek aklına gelmiyor da bizim “Erciyes’ten kar bağışlayan” aydınlatıcı, sömürge aydınlarının aklına geliyor.
3-Tamer Akçam gibi düne kadar marsist leninist militanlıkla karnını doyuranlar son zamanlarda sanki bir yerlerden talimat almış gibi'' türkiyeli müslümanların vicdanına'' hitap eden saçma sapan duygu sömürüleri ile yazı yazmayı ne zaman öğrendiler acaba.“TANER AKÇAM, Clark University”..

As I love my Clark shoes, I think I can comfortably call him “papuçlarımın akademisyeni..

4-Bu Taner Akçam denen kansız amerikan kıyakçısı akademisyenin aklına (Obama üzerinden bizi tehdit etmek yerine) önce Obama’nın kılıçtan geçirdikleri Kızılderilere yaptıklarının soykırım olduğunu ilan etsin demek aklına gelmez.

13/03/2010 da yazmış.Buyrun okuyun... http://www.taraf.com.tr/haber/basbakana-ve-bulent-arinca-acik-mektup.htm

4-yüzleş kurtul veya kabul etmekle soykırımcı millet olmuyorsunuz,sadece ittihatçı katiller yaptı diyeceksiniz okadar mealindeki yorumlar bir çok kişinin aklına yatmış görnüyor. Bu argüman, aynı ağızların seslendirdiği “Türkler geçmişinden korkuyor” tespiti ile çelişiyor. bir ülkenin inanmadığı bir suçu “expediency” için kabule zorlanması gibi ahlaki zafiyeti ve “yüzleşmenin” hukuki, siyasi ve maddi faturası gibi en azından şimdilik es geçilen boyutları var. Mesela, Ermenistan ve Ermeni diasporasının İsrail ve Yahudi diasporasının Holokost mağduru statüsünden sağladığı getiriler peşinde olduğu fikrinde olan sadece benmiyim.

alper dedi ki...

Bu bir alternatif yorumdur sizinki gibi.hamaset, milliyetçi refleks, kendisinde korkma, kafayı kuma gömme gibi yaftalar ile marjinalize etmeyin.Düşünmek taraf olmak olabilir ama taraf olmak adil olmak kadar güçlü bir edem değildir.

Shelbyl sevdiğim takip ettiğim bir kişisin.Kanaatimce senin vicdanında entellektüel derinliğinde yüksek perdeden muhalif, ezberbozan, populist olmayan, evrenselci, sosyalist, liberal vs maskesi ile dünya iktidarının tezlerini yutturan bir çok köşe yazarından daha iyi.Gavurun “manufactured complexity” (imalat karmaşıklık) dediği lüzümsuz soyutlaştırma, sofistikeleştirme, mugalata da yok, kasıtlı muğlaklaştırma da yok sende.Sarih ve sahih akıl ve vicdan var.Bu yüzden yaptığım gevezelikler için mazur görnmen dileğiyle.

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Estagfurullah, seninle diyaloglar guzel oluyor. -Kendin de dedigin gibi- pesin fikirlisin, tutarlilik cabasi olan bir pesin fikirlilik, yani fikirlerin bir temeli var, salt inanis degil uzerine dusunulmus, okunmus belli ki. Bence yanlis sonuclara varilmis sadece :P

Kafa sisirmek denmez ona, arada "heated debate" iyidir.