Öncelikle birkaç lojistik detay: Tahmin oyununa şu ana kadar katılan 367 kişiye teşekkürler. Tahmin oyunu formunu oy kullanma süresi resmen bitene kadar (Pazar günü saat 17:00) doldurmaya devam edebilirsiniz, fakat o saatten sonra malûm sebeplerden ötürü tahmin etme imkânınız olmayacak. Seçim sonuçları geldikçe, Twitter'da @semioticus ve @eylulhr hesaplarından tahmin yarışmasına dair güncellemelere ulaşabilirsiniz. Seçim sonuçları, herkesin her kategoride aldığı puanları içerecek, fakat ayrıntılı olarak hangi tahminleri yaptığınızı merak ediyorsanız onu gene bu hesaplara sorup öğrenebilirsiniz.
Bu sonuçların grafik gösterimi aşağıdaki gibi:
Yapılan tahminlerin sıklık dağılımları (yatay eksen tahmin edilen oy oranı, dikey eksen o tahminde bulunan katılımcı yüzdesi) da aşağıdaki gibi oldu (resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz):
Geri kalan üç çekişmeli ilde ise sonuçlar şöyle, özellikle Şanlıurfa'da inanılmaz bir çekişme beklentisi var:
V. Kısıtlamalar ve sonuç
En başta da belirtildiği gibi, tahmin oyununa katılım beklenenden düşük oldu ve de erişilen demografik muhtemelen kısıtlı kaldı. Aslında tahminleri belirtici bir faktör olarak almak tam da bu sebepten Rothschild & Wolfers'a göre daha isabetli bir gösterge, fakat yarınki seçimin sonuçları ile tahminler arasında görülecek olası bir uçurum Türkiye'de yaşanan "alternatif gerçeklik" durumunun ciddiyetine dair de bir işaret olacaktır.
Tahmin oyununa katılanların motivasyonu genel beklentiye aykırı tahmin yapıp kazanmak olmuş olabilir. Bu kısıtlama robust mean kullanılarak aşılmaya çalışılsa da, çoğunluk böyle bir yaklaşım içerisine girdiyse sonuçlar da o yönde etkilenmiş demektir.
Tahmin oyununa katılanları sosyal medya kullanıcı isimlerini kullanarak doğrulasak da, bu yeterli bir yaklaşım değildi. Gene güven endeksi sorularının ne kadar ciddiyetle yanıtlandığı da meçhul. Sonuçta bir yarışma kazanma hissi, katılımcılar için olumlu bir motivasyon olmalı, fakat muhakkak bazı insanlar için trolllemek daha iyi bir motivasyon kaynağı.
Bu ve daha akla gelmeyen kısıtlayıcı faktörlere karşın, elde edilen sonuçlar öyle ya da böyle bir gösterge olacak. Bakalım yarın ipi kim göğüsleyecek?
Hayırlı yerel seçimler.
***
I. Giriş
Şimdi ön analize gelelim: 2012 yılında David Rothschild ve Justin Wolfers, seçim anketlerinde "sizce seçimleri kim kazanacak?" sorusunun "bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusundan daha belirleyici olduğuna dair bir makale yayınladılar. Neden böyle olabileceğinin açıklaması çok da şaşırtıcı değil: İnsanlar kim kazanır sorusuna cevap verirken konuya dair bütün bildiklerini sentezlediklerinden örneklemin kapasitesi artıyor, ve de seçtiğiniz örneklem seçmen kitlesini tam temsil etmediği için oluşacak hata payı da böylece minimize oluyor. Her ne kadar bu tahmin oyununda çok büyük bir örnekleme ulaşamasak da, diğer anketlerle göre tahmin gücünün ne kadar olacağını görmek de istedim. Bu doğrultuda bu ön analizde, partilerin oy oranlarının ortalamasını ve dağılımını, bu ortalamaların güven endeksine göre verdiği sonuçları ve de büyükşehirler için yapılan tahminleri inceleyeceğiz.
II. Partilere göre oy oranları
Bu data incelendirken şu makalede açıklanmış h15_mean formülü uygulanarak ortalamalar alındı, böylece sapan değerlerin etkisi azalmış oldu. Sonuçlar şöyle (ortalama ± standart sapma):
AK Parti: %38.7 ± %4.9
CHP: %30.1 ± %2.8
MHP: %17.5 ± %3.4
HDP/BDP: %7.6 ± %1.5
Bu sonuçların grafik gösterimi aşağıdaki gibi:
Yapılan tahminlerin sıklık dağılımları (yatay eksen tahmin edilen oy oranı, dikey eksen o tahminde bulunan katılımcı yüzdesi) da aşağıdaki gibi oldu (resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz):
III. Güven endeksi
Burada iki tür analize başvuruldu. İlk analiz, insanların kendine güvenlerine göre tahminlerinin ağırlıklı ortalamalarının alınması şeklindeydi. Bunun verdiği sonuçlar, istatistikî anlamda önemli bir fark yaratmadı:
AK Parti: %38.5
CHP: %30.3
MHP: %17.7
HDP/BDP: %7.9
Gene de burada şöyle bir trend gözlemlemek mümkün: Tahminlerine daha çok güvenen insanlar, AK Parti'ye daha az ve diğer partilere daha çok oy verme eğilimindeler.
İkinci analiz, uç güven aralıklarını değerlendirmek suretiyle yapıldı. Gene sonuçlarda çok fazla fark olmamakla birlikte, göze çarpan istatistikler şunlar oldu:
*Tahminlerine 9-10 aralığında güvenen 50 kişiye göre MHP'nin alacağı oy oranı ortalaması %16.9, HDP/BDP'nin ise %7.1. Tahminlere güven arttıkça, insanların AK Parti ve CHP haricindeki partilerin alacağı oyu genel ortalamaya göre daha az görme eğilimi doğuyor. Bu, içinde bulunduğumuz kutuplaşma ortamına dair ilginç bir veri olabilir.
*Yukarıda denileni kontrast eden data da tahminlerine 0-3 aralığında güvenen 32 kişiden geliyor. Bu grup, kendisine en çok güvenen gruba göre AK Parti ve CHP'nin oyunu %0.2 daha az tahmin ederken, MHP'nin oyuna %0.7, HDP/BDP'nin oyuna %0.6 ekleme yapıyor.
*CHP'nin oyunu en düşük tahmin eden grup 4-7 güven aralığında: %30.0. Diğer partilere dair tahminlerde orta güven aralığı ortalamaya yakın sonuçlar verirken, CHP'nin oy oranı hem düşük, hem yüksek güven aralıklarında daha çok tahmin ediliyor.
IV. Büyükşehir belediye başkanlıkları
Üç büyükşehrin sonuçları, en son anketlerle paralellik gösteriyor. Burada öne çıkan tek sonuç, Ankara konusunda CHP'nin kazanacağını düşünenlerin, AK Parti'nin kazanacağını düşünenlerin iki katı kadar olması.
Geri kalan büyükşehir belediye başkanlıklarının tahminleri arasında en şaşırtıcı olan şey, 10 ilin 7'sine ilişkin yapılan tahminlerde çekişmeye dair bir gösterge olmaması: Adana'yı MHP, Antalya, Mersin ve Hatay'ı CHP, Diyarbakır ve Van'ı BDP, Trabzon'u ise AK Parti kazanıyor tahmin yapanların %50'den fazlasının kanaatine göre. Bu durumun ilk akla gelen sebebi bilgi eksikliği/tembellik, yani insanlar tercihlerini bir önceki seçimlerin sonuçlarına bakarak ve başka araştırma yapmadan yaptıkları için, ağırlıkla bir önceki seçimin kazananlarının gene kazanacağı varsayılıyor. Öte yandan, bu illerde gerçekten seçimler düşünüldüğü kadar çekişmeli geçmezse (Diyarbakır hariç, o soru biraz sınavda ismini doğru yazma kriterine yakınsadı sonuçların gösterdiğine göre) seçmenlerin de sahip olduğu bilgi ve oy tercihlerine dair ilginç sonuçlar gösterebilir.Burada iki tür analize başvuruldu. İlk analiz, insanların kendine güvenlerine göre tahminlerinin ağırlıklı ortalamalarının alınması şeklindeydi. Bunun verdiği sonuçlar, istatistikî anlamda önemli bir fark yaratmadı:
AK Parti: %38.5
CHP: %30.3
MHP: %17.7
HDP/BDP: %7.9
Gene de burada şöyle bir trend gözlemlemek mümkün: Tahminlerine daha çok güvenen insanlar, AK Parti'ye daha az ve diğer partilere daha çok oy verme eğilimindeler.
İkinci analiz, uç güven aralıklarını değerlendirmek suretiyle yapıldı. Gene sonuçlarda çok fazla fark olmamakla birlikte, göze çarpan istatistikler şunlar oldu:
*Tahminlerine 9-10 aralığında güvenen 50 kişiye göre MHP'nin alacağı oy oranı ortalaması %16.9, HDP/BDP'nin ise %7.1. Tahminlere güven arttıkça, insanların AK Parti ve CHP haricindeki partilerin alacağı oyu genel ortalamaya göre daha az görme eğilimi doğuyor. Bu, içinde bulunduğumuz kutuplaşma ortamına dair ilginç bir veri olabilir.
*Yukarıda denileni kontrast eden data da tahminlerine 0-3 aralığında güvenen 32 kişiden geliyor. Bu grup, kendisine en çok güvenen gruba göre AK Parti ve CHP'nin oyunu %0.2 daha az tahmin ederken, MHP'nin oyuna %0.7, HDP/BDP'nin oyuna %0.6 ekleme yapıyor.
*CHP'nin oyunu en düşük tahmin eden grup 4-7 güven aralığında: %30.0. Diğer partilere dair tahminlerde orta güven aralığı ortalamaya yakın sonuçlar verirken, CHP'nin oy oranı hem düşük, hem yüksek güven aralıklarında daha çok tahmin ediliyor.
IV. Büyükşehir belediye başkanlıkları
Üç büyükşehrin sonuçları, en son anketlerle paralellik gösteriyor. Burada öne çıkan tek sonuç, Ankara konusunda CHP'nin kazanacağını düşünenlerin, AK Parti'nin kazanacağını düşünenlerin iki katı kadar olması.
Geri kalan üç çekişmeli ilde ise sonuçlar şöyle, özellikle Şanlıurfa'da inanılmaz bir çekişme beklentisi var:
V. Kısıtlamalar ve sonuç
En başta da belirtildiği gibi, tahmin oyununa katılım beklenenden düşük oldu ve de erişilen demografik muhtemelen kısıtlı kaldı. Aslında tahminleri belirtici bir faktör olarak almak tam da bu sebepten Rothschild & Wolfers'a göre daha isabetli bir gösterge, fakat yarınki seçimin sonuçları ile tahminler arasında görülecek olası bir uçurum Türkiye'de yaşanan "alternatif gerçeklik" durumunun ciddiyetine dair de bir işaret olacaktır.
Tahmin oyununa katılanların motivasyonu genel beklentiye aykırı tahmin yapıp kazanmak olmuş olabilir. Bu kısıtlama robust mean kullanılarak aşılmaya çalışılsa da, çoğunluk böyle bir yaklaşım içerisine girdiyse sonuçlar da o yönde etkilenmiş demektir.
Tahmin oyununa katılanları sosyal medya kullanıcı isimlerini kullanarak doğrulasak da, bu yeterli bir yaklaşım değildi. Gene güven endeksi sorularının ne kadar ciddiyetle yanıtlandığı da meçhul. Sonuçta bir yarışma kazanma hissi, katılımcılar için olumlu bir motivasyon olmalı, fakat muhakkak bazı insanlar için trolllemek daha iyi bir motivasyon kaynağı.
Bu ve daha akla gelmeyen kısıtlayıcı faktörlere karşın, elde edilen sonuçlar öyle ya da böyle bir gösterge olacak. Bakalım yarın ipi kim göğüsleyecek?
Hayırlı yerel seçimler.