2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com
Paranoya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Paranoya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Nisan 2010 Pazartesi

Turkiye Carsi - Herkese Karsi

“Turk’un Turk’ten baska dostu yoktur” diyenler megerse ucuz milliyetcilik degil, keskin toplumsal gozlem yapiyormus. BBC’nin yeni acikladigi anketin sonuclarina gore*, arastirmaya dahil on bes ulke arasinda yalnizca Turkiye ve Hindistan’lilarin cogunlugu Amerika’nin dunya uzerindeki etkisinin kotu oldugunu dusunuyor. Bu on bes ulke arasinda yalniz Turk insaninin Amerika’ya verdigi pozitif oy gectigimiz yil icinde azalarak %21’den %13’e dusmus. Ayni anda Amerika’nin dunyaya olan etkisinin kotu oldugunu dusunenlerin orani gecen yil %63’ten %70’e cikmis. Turkiye’de anti-Amerikanizmin tirmanisi, komplo teorilerine paranoya derecesinde bagimli oldugu asikar guzide vatanimiz icin pek de sasirtici degil. Ayni arastirma Turkiye’de Israil’e olumlu bakanlarin oraninin %6’da kaldigini, olumsuz bakanlarinsa %77’de oldugunu da gosteriyor. Bu sonuclara ilk tepkim bizim memleket bu iki ulkeyi bir sekilde sevmiyor, dis politikalarini begenmiyor oldu. Obama etkisi falan da nafile. Sonra bakiyorum memleket diger ulkelere ne kadar guveniyor: Cin: %21 (+), %47 ( -) Japonya: %34 (+), %35 ( -) Kuzey Kore: %11(+),% 45( -) Ingiltere: %18(+), %53( -) Pakistan: %15(+), %46( -) Hindistan: %15(+), %40( -) Fransa: %17(+), %53( -) Guney Afrika: %13(+), %35( -) Kanada: %16(+), %35( -) Rusya: %16(+), %50( -) Iran: %13(+), %54( -) Brezilya: %19(+), %34( -) Almanya: %30(+), %33( -) Guney Kore: %17(+),% 30( -) Ortalama %17.21 pozitif, %44 negatif. Amerika, Israil, Ingiltere ve Fransa bizim icin biraz fazla emperyalist ulkeler, o yuzden iskilleniyoruz diyelim. Kuzey Kore ve Iran guven vermeyen rejimler, ne yapacaklari belli olmaz var sayalim. Brezilya’nin sucu ne? Hindistan’in ne zararini gordunuz? Kanada, Guney Kore, Guney Afrika’yla ne derdiniz var? Sorun anti-Amerikanizm ya da Israil dusmanligi degil. Sorun dunyada kendini yalniz hisseden bir milletin, ailesi ve yakinlari disinda kimselere guvenemeyen bir milletin, dis politika algilamasinda da kimseye guvenemeyecegi. Komplo paranoyasindan da ote, Turkiye’nin ciddi bir medeni guven sorunu var. * http://news.bbc.co.uk/2/shared/bsp/hi/pdfs/160410bbcwspoll.pdf

22 Haziran 2009 Pazartesi

Değişim!

Türkiye dinamik, değişen ve değiştikçe de mallaşan bir ülke. Mesela eskiden "millet çıktı aya/biz kaldık yaya" demek suretiyle özeleştiri yapıyor, bilime önem verilmesi gerektiğini vurguluyorduk. Artık daha farklı bir yaklaşımımız var konuya.
Haber Milliyet'ten: Ay'a pornoyla ayak basılmış vakt-i zamanında. Haberin kaynaklarından, ya da yayınlandığı mecmualardan birisi de, ciddiyetiyle bu aleme nam salmış The Sun zaten; haberi de "Ay'da meme!" başlığıyla vermişler. Aslında bu çizgide, Milliyet'ten de "Ay n'aptınız?" tarzı bir başlık beklerdim. Neyse..
Esas konuya geri dönelim. Haberin altına yapılan, ve her haberi daha da değerli, en değerli, kıymetlimisss mertebesine çıkaran okuyucu yorumlarına baktığımızda, iki argüman görüyoruz:
1. Ay'ı kirlettiler: "Büyük terbiyesizlik, Ay'a da bu yapılır mı, ayıp" diye yorumlar yazılmış. Memleketimizin güzide kızlarının namus bekçiliğini bıraktık, şimdi bir de Ay peşinde koşuyoruz. Gerçi sevgilisine "ay yüzlüm" diye hitap eden gencin "Ay sensin, Nasa da sana girsin" diye kafasına "çotonk!" efektiyle birlikte saksı yemesi muhtemel bu haberden sonra. Tepkileri o yüzden anlayabiliyorum biraz. Tabii çocukluğumuzun aydedesine yapılan bir hakaret de söz konusu aslında.
Pornoları görünce utancından kıpkırmızı kesilen aydede. Yazık yahu.
Ama unutmamak lazım, astronotlar dışkılarını aya değil de uzaya bırakıyorlar bu bir, sen o astronotun aylar boyunca (pun intended) hiçbir halt yemediğini sanıyorsan yanılıyorsun bu da iki birader.
Zaten uzaya giden ilk canlı köpekti, o kimbilir neler yapmıştır uzaya. İt oğlu it.
2. Amerikalılar Ay'a gitmedi ki: Tamam, komplo teorisi güzeldir, komploya inanmak da güzeldir de, yapılmış 10 komplo açıklamasının 8'inin şu olması göz yaşartıcı güzellikte: "Hiç gitmediler, hadi şimdi de gitsinler madem?"
Bak arkadaşım, Ay'a 6 defa inip örnek topladı bu adamlar (Apollo 11, 12, 14, 15, 16, 17) Ay'a gitmek trenle İstanbul'a gitmek gibi bir olay da değil; baba parasıyla yapamazsın. Ki madem çok okudun öğrendin, biliyorsun ki şu an adamların önceliği ve de parayı döktükleri proje Mars. Lan geçen gün göl buldular orada allooo? Senin paşa gönlün istedi diye Ay'a mı gidecekler bir daha?
Hayır, madem komplo teorisine inandın; "bayrak sallanıyor", "ışıklar ve gölgeler şüpheli", "fotoğraflarda hile var" falan de. "Bir daha gitsinler", oldu, hatta sizi gönderelim de gözünüzle görün inanın? Hem belki geri dönemezsiniz, ne güzel..
Bir komplo teorisi de benden olsun madem. Aslında biz Türksat yollamadık uzaya. Sırf Ermenileri kıskandırmak için yaptık onu. Uydu anten yayınlarını, Nasuh Mahruki'nin Ağrı Dağı tepesine diktiği dev çatal anten sayesinde izliyoruz. Ahan da kanıtı:
Yazarın notu: Türkçede uzay ile ilgili şiir yazmak çok kolaymış yahu.
Dün gece baktım aya
Hayran kaldım uzaya
Dedim çıkam fezaya
Bom bili bili bili bom

2 Nisan 2009 Perşembe

İsmin Paranoyak Hali (-e, -a)

Bir aralar acayip modaydı, kafamız Türkiye'de ne kadar çok plütonyum olduğundan, bunu bir satsak tüm borçlarımızı karşılayıp dünya lideri olacağımızdan falan bahseden forward e-mail'lar ile şişmişti. Millet de düşünüp "yahu madem bunu satsak dünya lideri oluruz, ve bunu bize sattırmıyorlar; e zaten bu döngüde değerlendiremeyiz ki, burada bir mantıksal çelişki var" demiyordu. Ki zaten plütonyum dediğin elementle ancak atom bombası yaparsın. Kalp pillerinde kullanılırdı eskiden, şimdi Lityum piller çıkınca mertlik bozuldu. Üçüncü dünya ülkelerine kalp pili satarak da borç kapanmaz zaten.
Ama forward e-maillar güzeldi, severdik.
e-mail forward'layıp Microsoft'tan yüklü bir çek alan Margaret Teyzem.
****************** Bu e-mail'ı yeni gördüm de, anılarım depreşti. Here it goes:
obama'nın türkiyeye gelme sebebi belli oldu sonunda etibank satiliyor!.. asil degeri 9 (dokuz) trilyon dolar dikkat!!! 9 milyon veya 9 milyar degil 9 trilyon dolar... abd sadece 40 kirk milyon dolara kapatacak! yaziklar olsun .... kaptirana, verene ve susup seyredene.... alti ustu bir mail gondermekle bu iş olmaz diye düşünmeyin lütfen. vatanini seven herkese gönderelim hepinizin bildiği gibi etibank özellestirilecek.. (alicisi amerika) ve bor işletmeleri etibank bünyesinde. konulan fiyat 40 milyon $. lütfen bir daha okuyun ve lütfen herkese iletin... yasadiğin dünyayi sorgulayamiyorsan, bari ülkeni sorgula..... önemli....! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! .. borla çalışan araba üretildi,maliyeti 200 tl olan 1 kg bor ile 19 000 km yol yapabiliyor(1100kg. oto sabit 100 km süratle giderse) bu demek oluyorki petrole son. tam tersine batılı ülkeler bor işletmeciliğinin kansere yol açtığını iddia ederek bor madenininden soğutma çabası içindeler. oysa bu mucize maden kanser tedavisinde de kullanılmaktadır. türkiye kiskacta! arabayi bor madeniyle calistiracak patentli 600 proje oldugu ortaya cikti. türkiye, dünyada bor rezervinin yüzde 73`üne sahip ve türkiye geleceğin dubaisidir uluslararasi teroristler türkiye uyanmadan bu kaynagi ele gecirmeyi planliyor. bu maili çoklu yollayarak en azindan bir toplum bilinci oluşmasina yardim edebiliriz ya da direkt silin... tmmob çevre mühendisleri odasi istanbul şubesi !!!!! hızlı bir şekilde forward edelim !!!!!
Obama'nin ismi Barack değil Borack'mış aslında, yaa yaa..
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası açıklama yapmış "Vallahi bizim ilgimiz yok" diye. Haklı adamlar, karizmaları çizilir şu e-mail gerçek sanılsa.
Peki ben bu e-maila niye vakit harcıyorum? Çünkü karşımıza zırt pırt çıkan ve de çeşitli argümanlarda kullanılan bazı kalıplar var; onlara değinmek lazım.
1. Asıl değer: Yok böyle birşey. Bir şirketin asıl değeri diye birşey yoktur, aktiflerine pasiflerine bakılır, ona göre değerlendirme yapılır. Satışa çıkarılmış mal asıl değerini korumaz, piyasada kaç paraya alıcı buluyorsa o paraya satılır, tek değeri de odur. "Bizim Tofaş Şahin aslında 15 milyar eder de, piyasada 1 milyar verdiler, ama aslında çok daha değerli" diyebilir misin? Tabii bizim "aslında"cı kültürümüze uygun bir paranoya bu; hiçbir zaman gerçek değerimiz bilinmez. Peh.
2. Ülke ile şirket farkı: "Etibank'ın alıcısı Amerika!" demiş arkadaş. Ya da mesela İsrail'e, Arabistan'a vs. satıyoruz şirketlerimizi; oradan Yahudi - Arap - Amerika paranoyaları başlıyor.
Bir kere Amerikan hükümeti bu kriz ortamında bir Türk bankasını bünyesine katarsa onu tefe koyarlar, sabaha kadar da çalarlar. Adamlar daha kendi bankalarını devletleştirince ülkenin yarısı tepki gösteriyor; bir de gelip Etibank'ı kapatacaklar ha!
Bir de şu açıdan bak: Ülker gidip Godiva'yı aldığında Belçikalılar "Türk hükümeti ülkemize AB'den önce girdi, Osmanlılar geri mi dönüyor, Müslümanlar Godiva'nın sembolünü değiştirip üzerine fesli herif koyacaklar!" diye paranoya yaptı mı? Yapsalar mıydı?
Lady Godiva'ya uzanan eller kırılsın.
Şirketler ülkelerinden bağımsız değerlendirilmelidir, onu diyorum.
3. Borla çalışan araba: Ben bu konuda bir adet New Scientist makalesi bulabildim sadece. Orada da bu arabaların deneme aşamasında olduğundan, ve de 40 litre benzinin işlevini 45 litre su ve 18 kg bor'un gördüğünden bahsediliyor. Arkadaşın hesabına göre 3600 tl'lik bor kullanarak 40 litre benzinle gidilen yeri gideceğiz yani. Matematiğini siz yapın bu işin.
Borun potansiyel işlevleri heyecan verici, fakat üzerinde hala daha araştırma yapılmakta. Günümüzde borun ana kullanım alanı hala daha cam, deterjan, sabun vs. Jet yakıtı olarak kullanılıyor bir de ortaokul coğrafya derslerinde ezberlediğimiz üzere.
4. Sayı kullanımı: Bu en güzel oturma organından argüman üretme yöntemi. "Bilmem ne yapan 600 lisanslı proje olduğu ortaya çıktı." Kim çıkardı? "1 kg bor ile 19 000 km yol yapılıyor (1100 kg. oto 100 km. süratle giderse". Peh, o kadar rakam vermiş ki, gerçekliğinden şüphe edemeyeceğiz yazılanların yani. Koçum benim.
İlk defa gördüğüm ve hayran kaldığım argümanlara da "special credit" vereceğim müsaadenizle.
a. Batıdaki borun kansere yol açtığı propagandası: Ne duydum ne gördüm ben bunu. Google'da arama yaptım; ilk 10 sonuç borun akciğer ve prostat kanseri riskini düşürdüğü yönündeki bilimsel çalışmalardı. 476,000 sonuç var; arkadaş "Bor kanseri önlüyor esasında" diyerek devlet sırrı ifşa etmiş havasında bir de. Maşa'allah.
b. Uluslararası teröristler: Hani ABD alıyordu bu boru? Ki dünyada uluslararası terörizme karşı ABD'den daha fazla, daha dişe diş, daha sivil hayatını önemsemeden mücadele veren devlet var mı? Bırakalım alsınlar, dünyayı terörizm tehlikesinden korusunlar! Çuvallamış burada arkadaş.
Özet: Ne zamandır paranoyak e-mail okumadıydım, girişime 10 puan veriyorum ama plütonyum kadar başarılı değil.