2011 Uludere katliamı: 29 Aralık 2011. http://yalnizdegilsinvan.wordpress.com
Bernard Lewis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bernard Lewis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2009 Cumartesi

Bernard Lewis ve İslamiyet

Ünlü Ortadoğu uzmanlarından Princeton Üniversitesi profesörü Bernard Lewis'in geçen sene Buntzie Ellis Churchill ile birlikte yazdığı "İslamiyet" başlıklı kitabını gerçekten uzun zamandır okumak istiyordum.
Detaylara çok inmeyen kitabın amacı İslam hakkında pek bir bilgiye sahip olmayanlara İslamiyet'i kısaca tanıtmak...
Fakat, bir çırpıda okuyup bitirdiğim, çok da hoşuma giden çalışma "İslamiyet politik bir din midir? Günümüzde Müslümanlar ne gibi sorunlarla karşılaşmaktadır?" gibi tanıdık sorular dışında ilginç görüşler de içeriyor.
Mesela, yazarlara göre Hac dünyanın her yanından Müslümanları bir araya getirerek günümüzde dijital medyanın üstlendiği görevi yerine getirmiş oluyordu. Afrika'dan gelen bir Müslüman'ın Hindistan'dan gelmiş başka bir Müslüman'la konuşabilmesine, haber değiş tokuşu yapmasına olanak sağlıyordu. Bu o yüzyıllarda başka dinlerde, topluluklarda görülmemiş uluslararası bir iletişim ve avantaj sağlamış Müslümanlara..
Değinmek istediğim ikinci noktayı da tahmin ediyorum Ortadoğu tarihi okuyanlar az çok bilirler. Ortadoğu'da yenilgiler başlayınca ve Batı Avrupa da birdenbire atağa geçip ilerleyince Müslüman bilim adamları, din adamları, yazarlar hepsi düşünmeye başlarlar: Neden geriye gidiyoruz ve bunu nasıl durdururuz?
Bernard Lewis rekabet olmaması, yeni fikirler üretme eksikliği ve tabi ki günümüzde petrolün yeterli tekel gelir sağlaması gibi bilindik nedenler harici başka faktörlere de değiniyor. Mesela O'na göre en eski nedenlerden biri Ortadoğu'da ahşap olmaması... Ahşap az olduğu için gemi ve çekçek yapımında kullanılamaz. Bu taşımayı ve ticareti kötü etkiler...
İslamiyet dünyasında yenilgilerin başladığı sıralar genel görüş orduların yeterince güçlü olmadığı ve güçlendirilmesi yönündeymiş. Ordular güçlendirilmiş fakat bu sadece daha da büyük yenilgiler getirmiş.
O yıllarda (1867) bir Namık Kemal de radikal bir şekilde Batı ve İslam Dünyası'nın kadınlara bakış açısı farklılıklarının sorunun kaynağı olduğunu yazar...