Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, "rütbesi uzun aklı kısa" dedirtecek cinsten bir açıklama yaptı ve dedi ki:
"Elbette [tecavüz] son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür."
Şimdi lamı cimi yok, bu fevkaladenin fevkinde rezalet bir laf. Lakin bu lafa gösterilen tepkilerde iki nokta var dikkat edilmesi gereken.
1. Hepimiz Çeker'iz: Bu laf, kişinin ideolojisinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken bir laftır. Dünyanın tüm erkek-egemen toplumlarında, en "modern" insanın bile içinde yatan bir aslan çıkar ve böyle bir laf edebilir. Bu laf illa apaçık "dekolte giyersen tecavüze de uğrayabilirsin" diye zuhur etmez, ama şeklen farklı mealen aynı çok laf vardır böyle.
Açık giyinmiş birisini görünce "yollu" ya da "aşüfte" diyor musunuz? Hiç lafa "dişi köpek kuyruk sallamazsa" diye başladığınız oluyor mu? Bir taciz haberi okurken "O da o saatte ne arıyor orada?" dediniz mi? Siz de, Çeker kadar olmasa da, kültürel önyargılarınızın esirisiniz ve de zorlasak sizden de Çeker'in dediği gibi bir laf alabiliriz.
Çeker'in sorunu kabuğunu "fazlasıyla" kırması. Lakin "Olm karıya bak nasıl giyinmiş, kesin istiyor" diyen adamın, bu dediği doğrultusunda paldır küldür davranan adamdan tek farkı statüsü dolayısıyla yediği zımparadır. İki durumda da motivasyon aynı iken, Çeker politically correct (politik olarak doğru) olamadığı için hedef tahtasına koymak kendimizi olduğumuzdan daha yukarıda görmektir.
Bir kadını "kaşar" diye nitelendirmek ile taktığı lakap doğrultusunda davranmak arasındaki ince çizgiye tecavüz eden çok insanımız var, kimilerine de yargımız hafifletici sebep bulma konusunda oldukça bonkördür.
2. Çeker'in daha tehlikeli lafları: Yukarıda açıkladığım gibi, ben bu lafa o yüzden "aşırı" tepki göstermedim, fakat devamındaki daha sorunlu bir beyanata takıldım.
"Çeker, hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti."
"Çeker, hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti."
Demek ki bu profesörün gücü olsa bir komisyon kurup dekolte, mini etek falan giyenleri "tahrikçi" diye yaftalayacak ve hatta bu doğrultuda onlara saldırmayı meşru görecek. Sonraki aşama, yargı gözünde bunu bir hafifletici sebep olarak göstermek. Hoş, erkek-egemen yargı koridorlarında bugün tecelli eden durum da çok farklı değil tecavüz hususunda.
Neticede bir profesörün çıkıp "Bence bir komisyon kurup hangi kıyafet ahlaklı hangisi değil" demesi, ataerkil bilincini ortaya dökmesinden daha çok tehlike arz eder benim gözümde. Bu adam neticede "temel hak ve özgürlükler"in eğitimin temeli olması gereken bir üniversitede bölüm başkanı, ironiye gel.
Sonuç: Çeker'in dediği laf, yurdum insanının kafası iyiyken ve üzerindeki sosyal baskından kurtulmuşken "Haklı ağğğbii yeaea!" diye onaylayacağı bir laftır. Ve hatta söylemdeki tecavüz lafını alıp taciz yapıp hafif gösterin ve ev ev dolaşıp anket yapın, en az %75'lik oran tutturmazsanız ben bu işi bilmiyorum.
Çeker'in zihniyetinde daha tehlikeli yerler var, onlara konuşmak ve büyük resme bakmak lazım.