Bugün Berat Kandili (Gecesi). Popüler inanış, bu gecenin komple beraat gecesi olduğuna dair bir yarı-yanılgı uyandırmakta.
İnanışa göre bu gece, insanların bir yıllık eylemlerinin, doğacakların, öleceklerin vs. kayda geçtiği gece. Bir nevi bir restart. İşte bu yüzden, eğer bu gece tövbe edersen eğer ve bundan sonra da günah işlemezsen, günahlarının affolunacağı gibi bir mantık yürütülüyor. İnananlara bol bol dua ve ibadet etmeleri öğütleniyor.
Fakat bu mantık öyle acayip yerlere geliyor ki, insanın şaşırmaması elde değil. Bir samanyoluhaber linki gördüm ki, İslam'ın sözde karşı olduğu her şey var orada. Manşet şu: "Berat Kandili'nde affa erdiren dua."
İslam'da böyle "günah çıkarma" gibi metodik şeyler yok. Yani "şu duayı edersen günahların affolur" gibi bir yaklaşım, tam da o karşı olunan kilise yaklaşımı gibi. "Peder ile konuşursan günahların affolunur" ile, "Berat Kandili'nde şu duayı edersen günahların affolunur" arasında bir fark var mı?
Hani duanın dili olmazdı? Hani Yaradan, yakaranın samimiyetine bakardı? Burada araya bir otoritenin girmesi, bir dua otoritesinin atanması, İslam'daki Yaradan felsefesine ters değil mi?
Bu tür spesifik "şu dua şu amaca yarar" acayipliklerinin zirvesi "enkaz altında kalınca ölmeme duası"dır benim gözümde -internette bulamadım, lakin yerel olarak duymuş görmüştüm bunun sağda solda dolaştığını-, lakin bütün bu "şu duayı edin ki şu olsun" kurumunun garipliği beni şaşırtmakta, onu söyleyeyim.
Ha, bu konuları düşünmek milyon mümin varken bana kalmadı tabii; fakat bir ikiyüzlülük varsa ortada bilelim de ona göre düşünelim.